Arama

Ünlü yazarları yakından tanımamızı sağlayacak 10 söyleşi kitabı

Okuyucular eserlerini takip ettiği edebiyatçıların özel hayat, kişilik ve zevklerini mutlaka merak ederler. Okur ve sanatçı arasındaki bu etkileşim her zaman yaşanmıştır. Bir edebiyatçının neleri sevip sevmediğinden gününü nasıl geçirdiğine kadar onlarca soru merak edilebilir. Hatta öyle ki kimi zaman eserler üzerinden yaşamlarına dair çıkarımlarda da bulunulabilir. Edebiyatçıların yaşamlarından izler taşıyacak en önemli kaynaklardan biri de söyleşi kitaplarıdır. Bu kitaplar yazarların kişisel yaşantılarının yanında düşünce dünyalarına ve edebi şahsiyetlerine dair değerlendirmelerde bulunabilmemize de olanak sağlar. İşte ünlü edebiyatçıları yakından tanımamızı sağlayacak 10 söyleşi kitabı...

  • 5
  • 10
NASIL YAZIYORSAM ÖYLEYİMDİR - BİLGE KARASU
NASIL YAZIYORSAM ÖYLEYİMDİR - BİLGE KARASU

Hazırlayan: Mustafa Arslantunalı
Baskı tarihi: 2017
Sayfa sayısı: 68
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi

Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir Bilge Karasu'nun kaleminden çıkmamış ama ağzından ne çıkmışsa o yazılmış... Son zamanlarında Mustafa Arslantunalı ile yaptıkları söyleşiler sırasında Arslantunalı, kaydettiği kasetleri Karasu'nun vefatı sonrası derleyip toparlayıp bu kitabı oluşturuyor.

Kitap 68 sayfadan oluşsa da geniş kapsamlı başlıklara ayrılmış 13 bölüm içeriyor. Çeviriden musikiye kadar pek çok alanda Karasu'nun düşüncelerine yer verilmiş.

Kırk beş yılı aşkın süren ve ne yazık ki erken gelen ölümüyle noktalanan yazı hayatı boyunca ortalığa çıkmayı sevmedi Bilge Karasu, şüphesiz hiç görünmemeyi seçmemişti. Pek az röportaja yanaştı yaşarken, pek az söyleşiye kapısını aralık bıraktı. Bu eser de yazarın röportajlarından bir derlemeyi ihtiva ediyor.

Kitabın ilgi çekici yönü nedir?

Mustafa Arslantunalı'nın gerçekleştirdiği bu 'son söyleşi', birden fazla özelliğiyle, Karasu'nun olası vasiyetnamelerinden biri, belki en önemlisi olarak büyük önem taşıyor:
Karasu'nun uzun uzadıya tartılmamış, kuşkular içinde durmadan sınanmamış, zaman içinde bir tür olgunlaştırma sürecinden geçirmediği tek bir cümlesi, yargısı çıkmıyor önümüze.

"Ne kadar çok okursak, ne kadar çok konuşursak, ne kadar çok iletişirsek o kadar iyi olacakmış gibi geliyor insanlara. Ama iletişim başlı başına bir amaç değil, iletişim olsa olsa, ötekinde kendini, kendinde ötekini görebilmek. Ötekinin aracılığıyla, ötekinin yardımıyla bir anlamda kendi kendini anlamak, kendi kendini kurmak. Bu da okunanın, dinlenenin yalnız kaydedilmesini değil, birçok başka dizgeyle karşılaştırılmasını da gerektirecektir. Oysa bir şeyleri görmek ya da işitmekle yetinmek, gelip geçici bir şey olarak, yani başımıza, üstümüze yağan bir geçmiş yağmur olarak düşünülüyor birçok durumda, evet, gürültüsü de yüksek, sonra geçip gidiyor. Ha ben bunu görmüştüm oluyor, ha ben bunu işitmiştim oluyor, ben bunu okumuştum, ha evet bir yerlerde böyle bir şeyden söz edildiğini biliyorum. Evet, haberdarım, ama söz edildiğinden haberdar olmak, söz edildiğini bilmek bir şey demektir ama söz edilmiş de ne olmuş? O sözün edilmesi sana ne getiriyor, sana neler gösteriyor, sana neler gördürüyor?"

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

  • 6
  • 10
ERDEM BAYAZIT'LA SANA BANA VATANIMA DAİR KONUŞMALAR
ERDEM BAYAZIT’LA SANA BANA VATANIMA DAİR KONUŞMALAR

Hazırlayan: Hüseyin Yorulmaz
Baskı tarihi: 2018
Sayfa sayısı: 216
Yayınevi: Ketebe Yayınları

Eğitimci, yayıncı, dergi yönetmeni ve editör, siyasetçi gibi sıfatların yanında Erdem Bayazıt'ı bugün aramızda yaşatan en önemli vasıfları hiç şüphesiz şairliği ve bir nesle ağabeylik yapmış olmasıdır. Lise yıllarından başlayarak şiiri, edebiyatı gündelik hayatlarında yaşatan Yedi Güzel Adam'ın gür seslilerinden biri. Büyük Doğu'dan Diriliş'e, Edebiyat'tan Mavera'ya kadar son 60-70 yıllık İslamî edebiyat ortamında yer almış, bu dergilerde yazıp çizmiş, gençlere yol göstermiş, onlara okuma aşısı yapmış bir ağabey...

11 maddede Erdem Bayazıt hakkında her şey

Erdem Bayazıt'ın dünya görüşünü, şiir ve deneme yazılarının yanında gazete ve dergilere verdiği röportajlarda da görüyoruz. Görüş ve düşüncelerini sadece şiir ve düzyazı ile ifade etmemiş, söyleyecek sözü olan bir kimse olarak aynı zamanda konuşarak ve anlatarak dile getirmiştir. Ünlü şiirinden mülhem "Sana Bana Vatanıma Dair Konuşmalar" adı ile yayımlanan kitap, Bayazıt'ın ömrünün son 25 yılında dergi ve gazetelerde kendisiyle yapılmış röportajlardan meydana gelmektedir.

Erdem Bayazıt'ın en sevilen şiirleri

Kitabın ilgi çekici yönü nedir?

Erdem Bayazıt bu söyleşilerinde kimi zaman dertli kimi zaman hüzünlü; bazen de espirili bir dille kendisini, hayatını ve Yedi Güzel Adam'ı anlatıyor… Geçmişten günümüze edebiyatımızdaki etkisini yitirmeyen Yedi Güzel Adam'ın içinden yükselen bir sesle şiir iklimlerinde dolaşmak, kitabı daha da ilgi çekici kılıyor.

" - Kahramanmaraş'ta kurduğunuz güzel bir halka var, rahmetli Zarifoğlu, Özdenören'ler, siz... Bu birlikteliğin size kazandırdığı nelerdi? Bu halka birlikteliğini hâlâ sürdürüyor mu?

- Biz bir sera dönemi yaşadık Türkiye'de. Dışarıda öylesine kış kıyamet vardı ki bir örtünün içerisinde olmak gerekiyordu. O dönemin bazı özelliklerinden ötürü bir bereket yaşandı. Birbirimizi bulmamız bile Allah'ın büyük bir nimetiydi. Neticesi de alındı. Bir yerde Diriliş, bir yerde Edebiyat, başka bir yerde Mavera olarak çıktı ortaya."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

  • 7
  • 10
ŞİİR BENİ KORKUTMUŞTUR - ALAEDDİN ÖZDENÖREN
ŞİİR BENİ KORKUTMUŞTUR - ALAEDDİN ÖZDENÖREN

Derleyen: Mustafa Aydoğan
Baskı tarihi: 2017
Sayfa sayısı: 196
Yayınevi: Cümle Yayınevi

Şiir Beni Korkutmuştur kitabında yer alan söyleşilerin çoğunluğu şiir ve şairler üzerinedir. Kitapta Özdenören'in, şiirin doğasının kavranmasına yönelik çok incelikli ifadeleri yer alır. Şair, şiire ilişkin bilgi vermekten çok, şiirsel olanın duyulmasına yönelik hususları anlatmayı tercih ediyor. Hüküm vermiyor. Şiirin mahiyetini sezdirmeye çalışıyor ve bunu bir coşku içinde yapıyor. Okur da bu coşkuyu hissediyor.

Kitabın ilgi çekici yönü nedir?

Şiirin bir duyuş meselesi olduğunu herkes söyleyebilir ama bu duyuşun nasıl bir şey olabileceğini, hangi durumların bizi bu duyuşa götüreceğini söylemek, anlatmak kolay değildir. Şairin şiirle sınavını bir şairden dinlemek istediğimizde, bize yol gösterebilecek nadir kişilerden birinin Alâeddin Özdenören olduğunu söyleyebiliriz. Başarılı bir şairle şiir serüvenine doğru yolculuğa çıkmak her daim ilgi çekicidir.

"Şiir bir toplumun manevi silahıdır."

"Fikirler çürütülebilir, hiçbir vakit çürütülemeyecek olan kişiliklerdir."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

  • 8
  • 10
ELELE OKUYALIM, YAZILAR VE SÖYLEŞİLER - TURGUT UYAR
ELELE OKUYALIM, YAZILAR VE SÖYLEŞİLER - TURGUT UYAR

Baskı tarihi: Ağustos 2018
Sayfa sayısı: 276
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Turgut Uyar'ın 1978-1984 yılları arasında Elele dergisinde yayımlanan kitap tanıtım yazıları ve söyleşilerinin bir araya getirildiği eserdir. Yayın çeşitliliği arasında kalmış okura seçeceği kitaplar konusunda yardımcı olmayı amaçlayan Uyar, dönemin önemli şair ve yazarları hakkında öne sürdüğü yorumlarla dikkat çekiyor. Aylık bir "okuma güncesi" olarak nitelendirilebilecek yazılarında, Melih Cevdet Anday, Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, Cemal Süreya, Edip Cansever, Sevim Burak, Selçuk Baran, Ahmet Oktay, Orhan Pamuk gibi yazarların "yeni çıkan" kitaplarını ele almanın yanı sıra yayıncılık sorunlarını, edebiyat ödüllerini, edebiyat dergilerini de değerlendiriyor.

Kitabın ilgi çekici yönü nedir?

Turgut Uyar'ın "tatla okun[masını]" istediği kitaplar için kaleme aldığı yazılar, pek bilinmeyen başka bir yönünü daha görmeye imkân sağlıyor. Uyar'ın şair kimliğinin yanında, kendisi kabul etmese de, "eleştirmen" gibi yazdığı gözler önüne seriliyor. Elele Okuyalım'da bir araya getirilen yazılar ise, Uyar'ın yayın dünyasını neredeyse günü gününe takip eden "sıkı okur" olduğunu gösteriyor.

"Sessizlik şimdi durduğu yerde, bu boşlukta asılı kalmaz. Sessizlik de ağar, yeni bir şeye dönüşür, sessizlik sesini er geç duyurur."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

  • 9
  • 10
TARIK BUĞRA İLE SÖYLEŞİLER - MEHMET TEKİN
TARIK BUĞRA İLE SÖYLEŞİLER - MEHMET TEKİN

Hazırlayan: Mehmet Tekin
Baskı tarihi: 2004
Sayfa sayısı: 247
Yayınevi: Çizgi Kitabevi

Tarık Buğra'nın derlenen söyleşileri, sanatsal ve toplumsal açıdan önemli metinlerdir. Çünkü bu metinler bize, sadece Buğra'nın sanatçı yönü, gazeteciliği, beşeri portresi hakkında bilgi vermekle kalmıyor aynı zamanda onun, zamana ve topluma dönük tanıklığını da veriyor. Soru/cevap yöntemiyle kotarılan metinlerin katkısıyla biz okurlar, Buğra'nın geldiği çevreyi, yetişme koşullarını, yazar olmaya karar verişini, bu uğurda hangi zorlu yollardan geçtiğini, gazetecilik mesleğine nasıl intisap ettiğini, hangi denemelerle edebiyat dünyasına adım attığını ve edebiyatçı olmak için verdiği mücadeleleri ayrıntılı olarak öğreniyoruz. Söyleşilerin bir önemli yanı da topluma dönük mesajlar, düşünceler, yorumlar içermesidir.

Bilindiği üzere Buğra, hem bir gazeteci hem bir sanatçıdır. Gazetecilik mesleğinde idrak edilen 45 yılın, ona kazandırdığı bilgi, görgü ve deneyimi tartışmaya gerek yok. O, buradan gelen birikimle ve kendine özgü bakış tarzıyla topluma, toplumsal, siyasal olaylara bakar ve yine kendine özgü bir anlayışla olayları yorumlar. Getirilen yorumlar, dillendirilen yargılar ve yargılamalar bizim için önemlidir.

Kitabın ilgi çekici yönü nedir?

Söyleşiler sathında toplumu okumak mümkün ve böylesi bir okuma bizim için bir kazanç, ancak asıl kazanç, Buğra'nın aydın ve sanatçı portresine dönük edindiğimiz bilgilerdir: Söyleşilerin asıl değeri, önemi burada yatmaktadır. O yüzden söyleşileri dikkate almadan, Buğra'nın kişilik ve sanatçı kimliğine dönük yapılacak değerlendirmeler eksik olacaktır.

"Türkçem milletimin Türkçesi olsun diye çalıştım."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN