Ünlü yazarların kaleminden Ramazan
Ramazan, halk arasında on bir ayın sultanı" olarak adlandırılan ve arka planında büyük bir kültür oluşturan mübarek bir aydır. Toplumsal hayatın rengini değiştiren ve günlük hayatı doğrudan etkileyen müstesna bir dönem olan Ramazan, dini atmosferin toplumsal düzeyde en fazla varlığını hissettirdiği aydır aynı zamanda. Hal böyle iken bu mübarek ay ünlü edebiyatçılarımızın kalemine de yansımıştır. Peki, ünlü edebiyatçılarımızın orucun hikmetini idrak ettirebilecek ve eski İstanbul'un Ramazanlarına doğru yolculuğa çıkartabilecek bu kitapları ve yazıları hangileridir?
Giriş Tarihi: 24.04.2020
10:01
Güncelleme Tarihi: 24.04.2020
10:10
CENAB ŞAHABEDDİN- İSTANBUL'DA BİR RAMAZAN
İstanbul'da Bir Ramazan kitabı, 1920 ile 1922 yılları arasında Alemdar ve Peyâm-Sabah gazetelerinde Cenap Şahabeddin imzasıyla çıkan yazılardan müteşekkildir. Abdullah Uçman tarafından bir araya getirilen bu yazılar ilk olarak 1994 yılında İstanbul'da Bir Ramazan adıyla yayımlanmıştır. Uçman, kitabın birinci bölümündeki yazıların – ki bu bölüme "Ramazan Hasbihalleri" adı verilmiştir- "20 Mayıs ile 18 Haziran 1920 tarihleri arasında, Anadolu'nun önemli bir kısmı ile İstanbul'un işgal altında bulunduğu bir sırada kaleme alınmış olup Ramazan ayı boyunca Alemdar gazetesinde" yayımlandığını belirtir. İstanbul'da Bir Ramazan, 1920'lerde İstanbul'da ve Anadolu'da Ramazan ayının birey ve toplum nazarında nasıl algıladığına dair ipuçları vermektedir. Cenap Şahabeddin'in hatıralarında daha çok İstanbul'dan söz edilir.
Ramazan hakkında sıkça sorulan 20 soru
Cenap Şahabeddin eserinde savaşın getirdiği hüzün, Ramazanın ilk gününden itibaren hissedilir. Ramazan'ın ilk günü, "semada ilk leyleği" gördüğü zaman eski İstanbul'u özleyen Cenap, "minareleri azalan ve viraneleri çoğalan payitahtta" süzülen leyleği izlerken İstanbul'u ve İstanbulluları tanıyamaz.
"Ooh, zavallı İstanbul, bir milyon gözü ile, on senede ne kadar acı manzaralar gördü" diyerek harp yıllarının kederini İstanbul'a aksetmiş görür ve çocukluğunun İstanbul'unu ve Ramazan ayını düşünüp şöyle sorar: "Burası hakikaten İstanbul mu? Ve hakikaten İstanbullular şu içerisinde gördüklerim mi?". Cenap, eski İstanbul gibi eski çayhaneler için de "nerede o eski ramazanlar" hissini veren hayıflanmalarda bulunur.
Tıpkı bu günlerde İstanbul'da aynı burukluğu yaşayan bizler gibi hissetmiştir Cenap Şahabettin de...
AHMET RASİM- RAMAZAN SOHBETLERİ
Ahmed Râsim'in Ramazan aylarında çeşitli gazetelerde neşrettiği sohbetler, Ramazan Sohbetleri adıyla Muzaffer Gökman (İstanbul 1967) ve Reşat Ekrem Koçu (İstanbul 1974) tarafından iki ayrı kitapta toplanmış ve sadeleştirilerek yayımlanmıştır.
Ahmet Rasim, ramazanla ilgili yazdığı köşe yazılarında bu ayla birlikte şehrin değişen yüzüne bir ayna tutmuştur. Rasim, bu köşe yazılarında sadece eski ramazan kültürünü anlatmakla kalmamış, çocukları korkutan hurafelerin -umacı, cadı, hortlak vs.- yersizliğine değinmiş, İslam'da kimden ve neden korkmak gerektiğini bildiren gerçek hakikatleri dile getirmiştir. Kitapta ayrıca ramazan eğlencelerinden, bu mübarek ayın insanlara verdiği huzur ve heyecandan, ramazan akşamlarında sokakların canlılığından, teravih namazlarının eskiden nasıl kılındığından, iftarların hep beraber muhabbetle yapıldığından ve her evi saran sahur telaşından bahsetmiştir.