Arama

Unutturulan öykücü: Bahaeddin Özkişi

Türk roman ve hikâyesinin önemli isimlerinden Bahaeddin Özkişi, ne yazık ki uzun yıllar Türk edebiyatında hak ettiği ilgiyi bulamadı. 2000'li yıllarda Milli Eğitim Bakanlığının yüz temel eserin arasına bir romanına yer verilmesiyle Özkişi'ye geç de olsa bir iade-i itibar edildi. Peki, Tanpınar'a öykülerini gösterdiğinde, "Devam et evladım. Sen on tane Sait Faik edersin" diyerek yazmaya teşvik ettiği Bahaeddin Özkişi kimdi, edebi anlayışı nasıldı?

  • 3
  • 10
Edebiyata “hikaye” ile atılan adım
Edebiyata hikaye ile atılan adım

"Zihnim ister istemez geçmişin muhasebesine kayıyor, toplam çizgisi altındaki rakamların pek bir değer taşımadığını üzülerek görüyordum ne yapmıştım ben? Yaşamamdan maksat bir lisan öğrenmek, bir meslekte söz sahibi olmak mıydı? Yaradılışın ve yaradılışımın sırrı bu kadar mahdut olabilir miydi? Tabiatın kucağında yaşanması gereken hayat böyle mi sarfedilmeliydi? Beni tutup sürükleyen rüzgar neydi?"

Gençliğinde hikaye ile meşgul olan Özkişi, bahsedildiği gibi hikaye yazma konusunda Tanpınar'ın teşviklerini de almıştır. 1959'da Bir Çınar Vardı isimli kitabında bütün öykülerini toplamış, evlenene kadar hikaye yazmasına karşın bunları kitaplaştırmamıştır

  • 4
  • 10
Yazarın öldüğü gün basılan öykü kitabı: Göç Zamanı
Yazarın öldüğü gün basılan öykü kitabı: Göç Zamanı

"Maddeye hakimiyet insanı bir cephesiyle kuvvetli kılar sadece. Oysa insan her yönüyle gelişmeli ve yükselmeli değil mi?"

Üç öykü kitabı olan Bir Çınar Vardı, Göç Zamanı ve Papağan Dedi ki, kitaplarının bir araya getirilmesiyle oluşan Göç Zaman, yazarın vefat ettiği gün basılır. Göç zamanı daha çok metafizik, mistik, tasavvufi konuları ihtiva eder.

Özkişi, insan olmanın, hayata geliş gayesinin, öncelikle nefsi köreltme noktasında başarılı olmanın, erdemli insan olmanın önemini satır aralarında hep vurgulayan bir yazar olmuştur. Ömer Lekesiz Bahaeddin Özkişi'nin Öyküleri, isimli yazısında yazarın öykülerini, "Kısa kısa öyküde kurmaca tarzını, dilini, söylemini, bakış açısını, felsefi yaklaşımını kesinleştirmiş bir yazarın öyküleri" şeklinde tanımlamıştır.

"Menfaatin perdelediği göz kadar kör bir şey düşünülebilir mi?"

  • 5
  • 10
Yazarın öyküsündeki belirgin özellikler
Yazarın öyküsündeki belirgin özellikler

Özkişi'nin öykülerinde paradoksal bir anlatım dikkat çekicidir. Buna yönelmesindeki asıl sebep ise, sıradan gerçekçiliği, gündelik anlatımı, düz bir anlatım için yeterli görmemesinden kaynaklanmaktadır.

Yazar, öyküde geçen kişilerin psikolojik durumlarını vermek yerine doğrudan ruhsal çözümlemeyi tercih eder. Onun öykülerinde asıl başka bir yön ise, metafiziktir.

  • 6
  • 10
“Tanpınar’a göre daha Doğucu, Sezai Karakoç’a göre ise daha Batıcı"
Tanpınar’a göre daha Doğucu, Sezai Karakoç’a göre ise daha Batıcı

"İnsanı 'gülen hayvan' olarak tarif ederler...
O halde insan her fırsatta gülmeye çalışmalı değil mi?

Böylece daha fazla insan olunacağı düşünülebilir."Ömer Lekesiz'in tespitiyle "Tanpınar'a göre daha Doğucu, Sezai Karakoç'a göre ise daha Batıcıdır." Göç zamanı ile ilgili makalesi olan Ahmet Koçak'a göre Özkişi'deki metafizik ne Tanpınar gibi modern anlatının en geçerli imkânı, ne de Sezai Karakoç gibi bir Müslüman sanatçının nihai dili olarak yer alır.

  • 7
  • 10
Özkişi’nin Peyami Safa Roman Yarışmasında ödül alan romanı: Sokakta
Özkişi’nin Peyami Safa Roman Yarışmasında ödül alan romanı: Sokakta

"İnsanın gücü yaradanına yaklaştığı, onu tefekkür ettiği, ona itaat ettiği ölçüdeydi."

Peyami Safa Roman Yarışmasında başarı ödülü alan Sokakta romanı, aynı zamanda yazarın yüz temel eserde yer alan kitabıdır.

Özkişi, sokakta romanında Batılılaşmayı, karakterin hikayesi ve fikirleri üzerinden eleştirmiştir. Tanpınar'ın Türk edebiyatındaki diyalog eksikliğine dair yaptığı eleştirilerin aksine Özkişi'nin romanı diyaloglar üzerine kurulmuştur. Yoğun bir psikolojik tahlilin göze çarptığı roman, Tanzimat yazarlarının halkı aydınlatmak çabalarına benzer bir şekilde kurgulanmıştır. Fakat Tanzimat romanlarının aksine eserin dili elbette yalındır.

Özkişi, roman boyunca Batı'nın materyalizmine ve pozitivist bilim anlayışına karşı çıkar ve eleştirir.

Ayrıca, yazarın ressam kimliği, eşyaya bakışını da etkilemiştir. Bunun en belirgin örneğini Sokakta Romanında görmekteyiz. Romanda sokak başlı başına bir karakter olarak kendini göstermektedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN