Yabancı kelimelere Türkçe karşılıklar bulmak için kurulan ilk cemiyet
Medeniyetlerin yaşadığı toplumsal ve kültürel değişimler; Heidegger'in "varlığın evi" olarak tanımladığı dilden elbette bağımsız gelişmemiştir. Tanzimat'a kadar gerek ilim gerekse edebiyat dili olarak Arapça ve Farsçayı baz alan Osmanlı, yenileşme hareketleriyle beraber yönünü Batı'ya çevirmiş, felsefe ve sanat anlamında da yeni bir terminolojiye sahip olmuştur. Bilhassa Türkçeden kopmadan modern felsefedeki terimlerin karşılığını bulmaya çalışan Osmanlı aydınları, bu sorunu çözüme kavuşturmak için Istılahat-ı İlmiyye Encümeni'ni kurmuşlardır. Peki, bu encümen ilim dünyasına ne tür katkılar sağlamıştır?
Giriş Tarihi: 30.01.2021
17:12
Güncelleme Tarihi: 03.07.2022
13:13
Sesli dinlemek için tıklayınız.
📌Aydınlar tarafından çeşitli şekillerde ele alınan bu konu, İkinci Meşrutiyet'in ilanından hemen sonra Maarif Nâzırı Emrullah Efendi'nin teşebbüsüyle yeniden gündeme getirildi.
➡Ziya Gökalp'in de tavsiyeleriyle dönemin ilim insanı hüviyetine sahip otoriteler tarafından resmi bir cemiyet kurulmasına karar verildi.
Ziya Gökalp kimdir?
Türkçülük ve dilde sadeleşme gibi akımların en önemli temsilcilerinden biri olan Ziya Gökalp, Osmanlı entelektüelleri arasında adını günümüze kadar ulaştıran isimlerden biridir. Sosyolojiye dair sunduğu katkılarda, düşünce hayatımızda önemli roller üstlenmiştir.
➡1913 yılında amacı; sanat, fen, teknik bilimler ve felsefe gibi alanlardaki yabancı kelime ve kavramlara Türkçe karşılıklar bulmaya çalışmak olan Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni adıyla bir cemiyet kuruldu.
📌Günümüzde İstanbul Üniversitesi olarak adlandırılan Darü'l-Fünun'a bağlı olarak kurulan cemiyetin kadrosu oldukça önemli isimlerden oluşmaktaydı. Aralarında Rıza Tevfik, Ziya Gökalp, Halid Ziya, Mehmed Fuat Köprülü, Rauf Yekta Bey, Salih Zeki, Elmalılı Muhammed Hamdi ve Ağaoğlu Ahmet gibi önemli isimler bulunuyordu.
Felsefe ile ilgilenenlerin bilmesi gereken 20 terim
📌Bilimsel kimlikte bir cemiyet olan "lstılahât-ı İlmiyye Encümeni faaliyetlerini Darü'l-Fünun Kütüphanesi'nde sürdürdü. Bir yıl faaliyet gösterebilen cemiyet, fihrist niteliğinde üç adet kitap yayımlamıştır:
1. Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni Tarafından Kamûs-ı Felsefede Münderic Kelimat ve Ta'birat İçin Vaz' ve Tedvîni Tensîb Olunan Istılâhat Mecmuası
📌Eser, Alfabetik olarak düzenlenmiştir. 1132 adet Fransızca kelimenin Türkçe karşılığı verilmiştir. Felsefe terimlerine yöneliktir.
2. Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni Tarafından Sanâyî-i Nefîsede Mevcud Kelimat ve Ta'birat İçin Vaz' ve Tedvîni Tensîb Olunan Istılâhat Mecmuası
📌Celal Esat tarafından hazırlanmıştır. Plastik sanatlara ait olan 1004 terimin Türkçe karşılığı verilmiştir.
Kamûs-ı Istılâhât-ı İlmiyye
📌İlk iki kitaba göre daha kapsamlı olan üçüncü kitapta pek çok ilmin terimlerine yer verilmiştir. 210 sayfalık bir mecmuadır.
CEMİYETTEKİ DİL TARTIŞMALARI
📌Topluluk arasında birtakım dil tartışmaları yaşanmıştır. Bu durum cemiyet içinde farklı görüş alanlarından aydınlar olmasından ileri gelmektedir.
➡Üyeler arasında Ağaoğlu Ahmet, Ziya Gökalp ve Fuat Köprülü gibi Türkçüler ve "Yeni Lisâncılar" bulunmakla beraber, Arapça karşılıklar bulmak isteyen aydınların sayısı çoğunluğu teşkil etmesi, bu dilin galip gelmesine sebep olmuştur.
Ünlü yazarların Türkçeye tercüme ettikleri 10 kitap 📕