Yahya Kemal çevresinde toplanan edebi okul: Dergah dergisi
Dergah, Yahya Kemal'in fikir, görüş, zevk ve estetik anlayışı doğrultusunda çıkan kültür, sanat ve edebiyat dergisiydi. İçerikte yerli ve milli kaynakların yaşatılması hususunda birçok çalışma yapıldı; döneminde bir okul görevi gördü. Dergah yazarları bilhassa 1920'lerde çeşitli neşir faaliyetleriyle Türkiye'de de yayılan ve taraftar bulan pozitivizm ve materyalizme karşı sergiledikleri tutumla dikkatleri üzerilerine çektiler. Peki, edebiyatımıza yeni bir bakış açısı getirmeye çalışan Dergah dergisi yazarlarının düşünceleri nelerdi?
Giriş Tarihi: 19.10.2020
17:26
Güncelleme Tarihi: 19.10.2020
17:27
Sesli dinlemek için tıklayınız.
YAHYA KEMAL'İN GÖRÜŞLERİ ETRAFINDA ŞEKİLLENEN DERGİ
📚Dergi büyük oranda Yahya Kemal'in fikirleri doğrultusunda şekilleniyordu. Yahya Kemal başyazar olduğu dergide sadece edebî ve fikrî muhtevalı makaleler yazmakla kalmamış, çok defa diğer yazarlara da yön vererek mecmuanın politikasını tayin etmişti.
Yahya Kemal uzun yıllar Paris'te yaşamış ve burada ünlü tarihçi Albert Sorel'den dersler almıştı.
📚Yahya Kemal, "1071'den sonra Anadolu'ya, sonra Rumeli'ye, daha sonra İstanbul'a yerleşerek yepyeni bir millet olduğumuz" tezini ortaya attı.
📚Yahya Kemal'in bu tezi, sanat ve kültürü, yerli ve milli kaynaklarda arayan; bu kaynakları Türk tarih ve coğrafyasında şekillendiren farklı bir anlayıştı. Ünlü şair bu görüşleri doğrultusunda Şark ruhunu yeniden canlandırmayı amaçladı.
Papirüs dergisinin çıkış öyküsü
📚Mütareke ve Millî Mücadele döneminin en önemli, en seviyeli fikir ve edebiyat anlayışını temsil eden Dergâh'ta imzaları görülen seksenin üzerinde şair, hikâyeci, ilim adamı, yazar ve mütercim vardı.
Âdeta bir okul niteliği taşıyan derginin yazar kadrosunda Yahya Kemal, Ahmet Hâşim, Abdülhak Şinasi, Yakup Kadri, Falih Rıfkı, Mustafa Şekip, İsmail Hakkı gibi isimler bulunuyordu.
DERGİ ARACILIĞIYLA SAVUNULAN YENİ SANAT ANLAYIŞI
📚Derginin yazar kadrosu, potivizme doğru kayan edebiyata bir karşı duruş sergilemek amacıyla, mistik yönlerinden ödün vermeden yeni bir sanat anlayışı ortaya koymaya çalıştı.
Özellikle Dârülfünun felsefe müderrisi Mustafa Şekip'in makaleleri, Bergson'dan yaptığı tercümeler ve onun hakkındaki incelemeleri, İsmail Hakkı'nın yazıları, Yakup Kadri'nin "Erenlerin Bağından" başlığı altında yazdığı mensur şiirler ve divan şairlerinden seçilen parçalar, onlar üzerinde yapılan araştırmalarla dergi, modern-mistik bir hüviyet kazandı.
Tarihte toplumu dönüştürme ve kültürel hegemonya aracı olarak mizah dergileri
📚Dergide yayımlanan bu yazılar aracılığıyla; tarihî, mânevî ve kültürel değerlere hakim bir sanat anlayışı savunuldu. Ayrıca Yahya Kemal ile Ahmet Haşim, edebi çizgilerini bu dergide büyük oranda ortaya koydu.
📚Mecmuada Yahya Kemal'in temsil ettiği "şiirde mükemmellik" ile Ahmed Hâşim'in "saf şiir" fikri, yeni Türk şiirinin estetiğini kurmuş ve Ahmet Hamdi Tanpınar daha sonraki yıllarda bu yolu devam ettirmişti.