Yahya Kemal'in hatıraları
Edebiyat tarihimizde, çevresinde bir sohbet halkası oluşmuş şair ve yazarlara sıkça rastlanır. Çevresinde bir aydın halkası oluşan şairlerimizden biri de Yahya Kemal'di. Usta kalemin hatıraları onun hoş sohbetinin yanında nüktedan ve hazırcevaplığını da yansıtır. Peki, Yahya Kemal'in hatıralarında bahsettiği en önemli isim kimdi? Yahya Kemal neden askerlik yapamamıştı? Sizler için Yahya Kemal'in hatıralarını derledik.
Giriş Tarihi: 02.12.2019
15:52
Güncelleme Tarihi: 02.12.2019
16:32
YAHYA KEMAL NEDEN ASKERLİK YAPAMADI?
Yahya Kemal, askeriyede yer almak istese de buna bir mani çıkmıştı. Yahya Kemal, Sırbistan ve Osmanlı arasındaki bir antlaşma nedeniyle askerlik yapamadı. O bu durumu şöyle anlatır:
"Harb-i Umumi'de şedit bir arzu ile asker olmak istiyordum. Fakat buna tuhaf bir mani çıktı: 1913'de Büyükada nüfus memurluğundan nüfus tezkeremi aldım. O tarihte Sırbistan ile Devlet-i Osmaniye arasındaki antlaşma kurallarına göre Yugoslavya'ya terk edilen arazi sahiplerine üç sene mühlet verilmişti. Üç sene sonra ya Türkiye'yi yahut Yugoslavya'yı tercih edeceklerdi. Fakat ben bir saniye bile Yugoslav tebaasında kalmak istemedim. Nüfus kağıdımı derhal Osmanlı olarak aldım.
Harb-i Umûmî'de Enver Paşa bu muahedeyi dinlemedi. Yugoslav tebaası olmuş bütün Müslümanları askere aldı. Böylelikle Türk tebaasına geçmemiş, bizim nüfus kâğıdımızı almamış olan bütün Türk ve Müslümanlar hep askere alındı. Ben birden kanun harici kalmıştım. Kütükte mukayyet olduğum semtin ahz-ı asker şubesi beni askere çağıracaktı.
Hâlbuki ben nüfus tezkeresini derhal değiştirmiş ilk hatta tek adam olduğum için, Üsküp beni çağıramıyordu. İstanbul'da tereddüt ediyordu. Vaziyetim hakkında hususi kanun çıkarmak lazım geliyordu. Böylelikle "Harb-i Umumi"de asker olamadım. Bu sırada kader, beni Darülfünun'da müderrislik vazifesine çağırdı."
İstanbul şairi Yahya Kemal'den alıntılar
YAHYA KEMAL’İN NÜKTEDANLIĞI
Yahya Kemal, aynı zamanda nüktedan ve hazırcevaplığıyla tanınan bir sanatçıydı. Abdülhak Şinasi Hisar, Yahya Kemal'le ilgili şu tespitlerde bulunur:
"Kendisi her zaman nükte ile konuşur, mizahi sözleri arasında mısralar yerleştirir , bu nüktelerini mizahi manzumelerini de şiirleri gibi itina ile tashih, tadil ve ikmal ederdi. Fakat bilhassa şiirleri öyle tashihlerle o kadar büyük bir ustalıkla yapılırdı ki tashih edilmiş bu mısralar, en güzelleri arasında bulunurdu. Onun o sözleri, nükteleri, latifleri, hicivleri, mısraları, manzumeler o zamanlarımızın günler ve gecelerimize karşılan zevklerimizdi."
Yahya Kemal'in nüktedanlığına, Hüseyin Siret ile diyalogu örnek oluşturur:
Hüseyin Siret bir manzumesini Yahya Kemal'e okudu. Siret şiirini "Rehgüzarımda bir garip horoz- Eyliyordu benimle istihza" diye bitirip "Nasıl buldunuz?" diye sorunca Yahya Kemal: "Horozun hakkı var!" diye cevap verdi.
Yahya Kemal'in şarkılara dönüşen şiirleri
YAHYA KEMAL’İN HAYATINDAKİ ÖNEMLİ İSİM
Yahya Kemal'in hayatındaki önemli isimlerden biri Ziya Gökalp 'ti. Onu son görüşünü Siyasî ve Edebî Portreler adlı eserinde şöyle anlatır:
"Ziya Bey'i son defa Fransız Hastanesi'nde gördüm ve hastanenin müdürü dostum Doktor Gassend'e onun bizim ne kıymette millî bir hazinemiz olduğunu söyledim; kurtarabileceğini, bütün meş'un tahminlere rağmen umdum. Lakin iş işten geçmişti. Ziya Bey'i kaybettik; hem de öyle bir zamanda kaybettik ki kaybettiğimiz başın cevherini havas zümresi bile hakikî bir şuurla anlayamadı. Ziya Bey'in bir radyum olan dimağı söndüğü günden beri vatandaki ilimde karanlık vardır."
Yahya Kemal'in okunması gereken kitapları
YAHYA KEMAL’İN YAKUP KADRİ İLE DOSTLUĞU
Yahya Kemal, Siyasî ve Edebî Portreler adlı eserinde uzun zaman dostluk kurduğu Yakup Kadri'den de söz eder:
"Yakup Kadri, Halide Edip Hanım'ı hiç sevmez benim nazarımda muttasıl düşürürdü; gayet haris, riyakar, ehemmiyet ve şöhret peşinde koşar, iç yüzü karanlık, bilhassa dessas bir insan olarak tasvir ederdi. Onun bu tesirlerinden âzâde olarak Halide Edip Hanım'ı sık sık görmeye giderdim. Saatlerce konuşurduk; çok zaman akşam yemeğini beraber yerdik."
"Yakup Kadri'nin bana ve benim ona karşı duyduğumuz şedit bir kin, ikizin hayatında başlıca bir safhadır. İnsanların karşılıklı temayüllerle birbirini arayıp dost oldukları umumî bir itikat halinde rivayet edilse de bu yalandır. Bunu nefsimde tecrübe ettim. Yakup Kadri'yle uzun seneler dost olmamızın hadisesi bana bunu ispat etti."
Edebiyatın onarıcı gücüyle dostluklarını koruyan Refik Halit ve Yakup Kadri