Arama

Yahya Kemal'in Kendi Gök Kubbemiz kitabı hakkında 10 bilgi

Türk şiirinin önde gelen şairlerinden biri olan Yahya Kemal, entelektüel birikimi ve geleneğe yakın duruşu sayesinde divan edebiyatı ile modern şiir arasında bir köprü vazifesi üstlendi. Şiirleri vefatından sonra Nihad Samı Banarlı tarafından kitaplaştırıldı. Ömrü boyunca bir dizenin peşine düşen ve mükemmel şiire ulaşmak için çabalayan Yahya Kemal'in Kendi Gök Kubbemiz isimli kitabı hakkında 10 bilgiyi derledik.

  • 5
  • 10
KİTAP ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞTU
KİTAP ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞTU

📌Kitaptaki şiirler "Kendi Gök Kubbemiz", "Yol Düşüncesi" ve "Vuslat" başlıkları altında üç grupta toplandı.

📌Birinci gruptaki şiirlerde daha çok Türk milletinin tarih içinde iman gücüyle Anadolu ve Rumeli topraklarında yaptığı fetihler ve ortaya koyduğu güzellikler üzerinde duruldu. İkinci grupta rindlik, ölüm ve sonsuzluk gibi temaların işlendiği şiirler, üçüncü grupta ise daha çok aşk şiirleri yer aldı.

"Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,
Görmezler ufuklarda şafak söktüğü anı.
Gördükleri rü'ya,ezeli bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgarı başka,
Bülbülden o eğlencede feryad işitilmez,
Gül solmayı,mehtab azalıp bitmeği bilmez;
Gök kubbesi her lahza bütün gözlere mavi,
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
Sevdaları hulyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi bir fıskiye ahengini dinler."

Yahya Kemal'in "Aziz" İstanbul'u

  • 6
  • 10
KİTAPTAKİ ŞİİRLERİN MUHTEVASI
KİTAPTAKİ ŞİİRLERİN MUHTEVASI

📌Yahya Kemal aynı zamanda bir tefekkür şairi olduğu için bu bölümlerin herhangi birinde yer alan birçok şiir diğer bölümlere de girebilecek özellikteydi.

📌Onun aşk temasını işleyen şiirlerinde aynı zamanda yoğun bir şekilde vatan ve düşünce unsurları, fikri muhtevalı şiirlerinde aşk unsurları, vatan şiirlerinde ise diğer bütün unsurları bir arada görmek mümkündü. Bu yönüyle şairin şiirlerini herhangi bir bölüme sokmak da zordu.

"Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;
Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.
Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melâl
Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl...
Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,
Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını,
Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu...
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu..."

Yahya Kemal'den yüzleri gülümsetecek 10 nükte

  • 7
  • 10
YAHYA KEMAL'İN ŞİİRLERİNDEKİ MUSİKİ
YAHYA KEMAL’İN ŞİİRLERİNDEKİ MUSİKİ

📌Yahya Kemal'in şiir görüşü dil mükemmeliyetiyle mûsikiye dayanıyordu. Ona göre şiir alelâde cümlelerden değil nağmeden meydana geliyordu. Bu yüzden gözle veya zihnî bir okumadan çok sesle okunmaya muhtaçtı. Mısra bir nağme olmalıydı bunun için de kelimelerin kulakla seçilmesi ve mısradaki yerlerinin bulunması gerekiyordu.

📌Bu düşünce, şairin kelime seçiminde çok etkili oldu. Kendi Gök Kubbemiz kitabında da musiki ve mükemmeliyetin tezahürü olan birçok şiir yer aldı.


"Hâfız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şirâz''i hayal ettiren ahengiyle.

Ölüm âsûde bahâr ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter."

  • 8
  • 10
MALAZGİRT MUHAREBESİ'NİN AÇTIĞI YOLDA ŞEKİLLENEN VATAN VE ŞİİR ANLAYIŞI
MALAZGİRT MUHAREBESİ’NİN AÇTIĞI YOLDA ŞEKİLLENEN VATAN VE ŞİİR ANLAYIŞI

📌Gerek şiirlerinin gerekse nesirlerinin muhtevasındaki temel fikir, Malazgirt Muharebesi'nin açtığı yolda şekillenen vatan ve şiir anlayışıydı.

📌Paris'e gittiği zamanlarda devrin en önemli tarihçilerinden olan Albert Sorel ve Camille Julien'den aldığı dersler etkisiyle oluşturduğu bu anlayış, şairin fikir ve estetik dünyasını tam anlamıyla şekillendirdi.

"Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neş'esiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır aşüfte kâkülü,
Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir
İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi..."

📌Yahya Kemal hocalarından aldığı ilhamla tarih ortasında Türklüğü aramaya ve bulmaya koyuldu. Bunun sonucunda Türk milletini vücuda getiren kıymetlerin, Malazgirt Zaferi'nden bu yana; bin yıllık bir zaman içinde vatan toprağında kan, ter ve gözyaşı ile yoğrulmasıyla doğduğuna inanıyordu.

📌Yahya Kemal'deki asıl etki alanını ise Michelet'in "Fransa toprağını bin senede Fransız milleti yarattı" fikri oluşturdu. Kemal, bu düşünceyi Türk tarihine de tatbik etmeye çalıştı. Malazgirt Muharebesi'nin açtığı bu vatanda yeni bir millet ortaya çıktı. Toprağa ve tarihe bağlanan yeni bir millet telakkisi olduğunu düşünüyordu. Aziz İstanbul eserinin "Türk İstanbul" isimli yazısında tarih-coğrafya sentezini şöyle açıkladı:

"Vatan toprağı bizde de ecnebi memleketlerinde de her hissedene bu vehmi veren topraktır. Türklük beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine, kurarken güya: "Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır" dediği hissedilir."

📌Bu bakımdan kadın ve aşk temasının ağırlığını hissettirdiği şiirlerinde bile bu tema çok defa estetikle, millî sanatımızla ve diğer millî değerlerimizle iç içe göründü. "Fenerbahçe", "Mihriyâr", "Bir Tepeden", "İstanbul'un O Yerleri" adlı şiirleri tamamen bu duyguların tezahürüydü.

"Rüya gibi bir akşamı seyretmeğe geldin
Çok benzediğin memleketin her tepesinde.
Baktım: Konuşurken daha bir kere güzeldin
İstanbul'u duydum daha bir kere sesinde

Irkın seni iklimine benzer yaratırken,
Kaç fethe koşan tuğlar ufuklarla yarışmış
Tarihini aksettirebilsin diye çehren
Kaç fatihin altın kanı mermerle karışmış."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN