Yaz tatilinize eşlik edecek 33 sürükleyici kitap
Şehrin bütün stresini üstünüzden attığınız ve kendinize vakit ayırdığınız tatil sürecini nasıl değerlendirmelisiniz? Okumaya başladığınız andan itibaren akıcılığından ötürü mola dahi vermek istemeyeceğiniz, kitap okumayı sevmeyenlerin bile ellerinden bırakamayacağı bu listeyi sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 19.07.2019
14:38
Güncelleme Tarihi: 31.07.2019
09:21
Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar
Karanlığın, yılankavi sokakların, paranın hüküm sürdüğü Galata'nın, karın deşip boğaz kesen, husye burup göz çıkartan hikâyelerin, bahtsızların, yolcuların, rüya görenlerin, maceracıların şehrindeyiz. Uzun İhsan Efendi'nin yedi iklimdeyiz...
"Yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan Uzun İhsan Efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır." Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman sizleri bekliyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Şampiyonların Kahvaltısı - Kurt Vonnegut
Şampiyonların Kahvaltısı, küresel mahvın ve bireysel kahrın matrak bir anlatımıdır. Modern edebiyatın erişilmez dehalarından Kurt Vonnegut'un başyapıtlarından biridir. Kıyamet öncesi sessizlik ile kıyamet sonrası sessizlik arasına sıkıştırılmış bir kahkaha fırtınası sizleri bekliyor. Dwayne Hoover delirmenin eşiğinde bir otomobil satıcısıdır. Tüm acemi deliler gibi Dwayne de deliliğinin şekil ve yön edinebilmesi için bazı kötü fikirlere muhtaçtır. Bu kötü fikirleri Dwayne Hoover'a veren Kilgore Trout. Kilgore Trout bir bilim kurgu yazarıdır. Kötü fikirlerin özü ise şu: Dünyadaki herkes, Dwayne Hoover hariç, birer robottur. Özgür iradeye, sadece Dwayne Hoover sahiptir. Şampiyonların Kahvaltısı'nda Kurt Vonnegut insanoğlunun en zorlu meselelerine korkusuzca dalar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Yine Körlük'ün adı bilinmeyen ülkenin adı bilinmeyen kentindeyiz. Üstelik yaşanan trajedinin üzerinden çok da geçmemiş, uyandırdığı dehşetin hatırası taze, mağdurları da hâlâ sağken yeni bir felaket, daha doğrusu olağandışı bir hal geliyor kentin başına. Seçim yapılıyor, sandıklar kuruluyor.
Ancak beklenmedik bir şey oluyor ve oyların büyük çoğunluğu boş çıkıyor. Hükümet bir komplo şüphesiyle derhal teyakkuza geçerek bu beklenmedik durumu siyasal düzenin çarkları içinde öğütmeye çalışıyor; sonuç alamayınca da çareyi sıkıyönetim ilan ederek kenti terk etmekte buluyor. Fakat beklentinin aksine, düzenin yokluğunda düzensizlik baş göstermeyince, onu çıkarmak da yine siyasal erke düşüyor.
Saramago, hiciv ile alegoriyi derin bir kavrayış ve keskin bir görüyle harmanladığı, o muazzam dil cambazlığıyla devamlı eşeleyerek zihnimizde karıncalanmadık yer bırakmadığı bu unutulmaz eserinde, hamaset denen düşünce fukaralığının ve onun kovuklarında yuvalanan güç saplantısının ipliğini pazara çıkarıyor. Fars hiç bu kadar trajik anlatılmamıştı.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Alemdağ'da Var Bir Yılan - Sait Faik Abasıyanık
Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından sayılan Abasıyanık, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılarla Türk edebiyatında bir dönüm noktası sayılır. Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir. Eser, yazarın vefatından önce yayınlanan son kitabıdır. Abasıyanık, bu kitabında kendi yalnızlığını anlattı okuyucu ile buluşturdu.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo'nun, yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Victor Hugo, bu romanı ile idam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek ister. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değildir. Bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneğidir. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, bir yazınsal yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Bataille'ı haber veriyor. İdam Mahkûmunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugo'nun Arthur Rimbaud'dan kırk yıl önce 'Ben Bir Başkasıdır' düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Görmek - Jose Saramago