Yazarların bilinmeyen yönleri
Büyük yazarlar, sıra dışı yaşam sürerler. Yaşadığı çağı hatta kendinden sonraki çağları etkileyip değiştiren bu yazarların hayatları ise her zaman merak uyandırır. Acaba bu usta kalemlerin ne gibi ilginç alışkanlıkları bulunur? İşte Türk ve Dünya edebiyatının usta kalemlerinin hayatlarındaki ayrıntılar…
Giriş Tarihi: 10.10.2018
17:02
Güncelleme Tarihi: 21.05.2023
11:42
Tolstoy'un 13 çocuğu vardı. 48 yıllık evliliğinin ardından karısına "Benim yaşımdaki insanların sıkça yaptıkları bir şeyi yapıyorum. Son günlerimi tek başıma ve sükûnet içinde geçirebilmek için dünyadan vazgeçiyorum," yazan bir not bırakarak evini terk ettiğinde 82 yaşındaydı. Birkaç gün sonra bir tren istasyonunda donarak öldü.
Yazarın aykırı annesi büyük kızı Marceline'e eşlik edecek bir kız çocuğu öyle çok istiyordu ki Ernest Hemingway'e çocukluğunda kız giysileri giydirdi. Saçını kız saçına benzeyecek şekilde kestirerek komşularına kızı olarak tanıttı.
Hemingway her gün özellikle de sabah saatlerinde 500 kelime yazardı.
Sefiller'in yazarı Victor Hugo'nun dış görünüşüne çok önem verirdi. Yaşlanmanın etkilerini azaltmak için her sabah soğuk su dolu bir küvete girerdi. Sesi güzel çıksın diye çiğ yumurta içer, her gün berbere gidip saçını düzelttirir aynada kendini izlerdi.
Ulysses'in yazarı James Joyce, kendi yatağında yüzüstü uzanarak büyük mavi kalemiyle ve beyaz elbiseler içinde yazı yazmayı seviyordu. Hatta bu eşyalardan biri eksik olduğunda yazmaya odaklanamazdı
Weimar döneminin en önemli dört şairinden biri olan Schiller, yazarken masasında çürük bir elma bulundururdu. Bunun nedenini ise ara ara bu elmayı koklamanın onu başka diyarlara götürdüğünü, kendisini doğada gibi hissettirdiği şeklinde açıklardı. Şair elmanın yeterli olmadığı zamanlarda banyoya kapanıp uyun içinde ilham gelmesini beklerdi.