Yazarların bilinmeyen yönleri
Büyük yazarlar, sıra dışı yaşam sürerler. Yaşadığı çağı hatta kendinden sonraki çağları etkileyip değiştiren bu yazarların hayatları ise her zaman merak uyandırır. Acaba bu usta kalemlerin ne gibi ilginç alışkanlıkları bulunur? İşte Türk ve Dünya edebiyatının usta kalemlerinin hayatlarındaki ayrıntılar…
Giriş Tarihi: 10.10.2018
17:02
Güncelleme Tarihi: 21.05.2023
11:42
Cahit Sıtkı Tarancı da Ahmet Haşim ve Reşat Nuri gibi çirkin olduğunu düşünerek içine kapanmıştı. Şiirlerindeki yalnızlık, karamsarlık ve ölüm korkusu da işte tam da bu yüzdendi. Fakat kendisinin düşündüğü gibi çirkin bir adam değildi Tarancı. Her daim bakımlı ve şıktı.
Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Necip Fazıl, aslında hasta yatağındaki annesinin isteği üzerine şiir yazmaya başlar. İstanbul ve Sarbonne Üniversitelerinde felsefe eğitimi görse de mezun olamadı.
Garip Akımı yüzünden şiiri bıraktı.
Usta yazarın atlara özel bir ilgisi vardı. Bu sevgisini ise şöyle anlatır: "Dokuz yaşında ata bindim ve bir daha inmedim. Her binişimde büyüdüm ve her inişimde küçüldüm."
Asıl adı Ahmed Sezai olan usta kalem 16 yaşındayken Büyük Doğu dergisine şiirini gönderir. Mehmet Leventoğlu mahlasıyla gönderdiği bu şiir dergiye gelen diğer 300 şiir arasından seçilerek yayımlanır.
Sezai Karakoç, imza vermekten, kitaplarını imzalamaktan hiç hoşlanmaz. Okurun onu okuması onun için yeterlidir.
Türk edebiyatının ustalarından Orhan Kemal tam bir kahvehane tutkunu ydu. Gençliğinde başlayan kahvehane tutkusu hayatı boyunca sürdü. Orhan Kemal'e göre kahvehaneler bir çeşit laboratuvardı.
51 yaşında vefat etse de arkasında onlarca ölümsüz eser bırakan Balzac'ın günde yaklaşık 50 fincan kahve içtiği söylenir. Hatta Balzac, kahve yapacak birisi olmadığında kahve çekirdeklerini çiğnerdi.