Arama

Yusuf Atılgan'ın ortaya çıkan ilk şiirleri

Cumhuriyet dönemi edebiyatına yeni bir soluk getiren isimdir Yusuf Atılgan... Aylak Adam, Anayurt Oteli gibi romanlarıyla kitapseverlerin gönlünde taht kurmuştur. Ancak edebiyat tarihinin arka sayfaları onun da sırlarını saklamaktadır. O, iyi bir roman yazarı olduğu kadar bir de şairdir. Sizler için Yusuf Atılgan'ın şairliğinden miras ilk şiirlerini derledik.

Üzülme, milletinin her sayfası şeref, şan
Hepsini yaşamağa bir tek ömür yetişmez,
Türk'ün altın kanile yazılan en son destan,
Şehamet ölçüsünde onlardan geri düşmez!

Gölgesi bir her yerde mukaddes yıldız, ayın
Savaş, yalnız sınırlarda meydanda değildir
Yetişir inkılâpta en küçük şeref payın
Kalem tutan el de bir, kılıç tutan el de bir.

Yazarın nüfus kayıtlarındaki tam adına işaret edecek şekilde "Yusuf Ziya Atılgan" imzasıyla basılan "Üzülme Adaş" başlıklı metin, Yusuf Atılgan'ın neşredilen ilk şiirlerinden biridir. Hecenin 14'lü kalıbı ile yazılan Üzülme Adaş'ın bütün dörtlüklerinde çapraz kâfiye düzenine uyulduğu görülür.

Şiir, Yusuf Ziya Ortaç'a ithaf edilmiş. Şiirin Yusuf Ziya Ortaç'a ithaf edilmesinin, Ortaç'ın o dönemdeki yazı ve şiirleri dikkatle incelendiğinde bilinçli bir tercih olduğu anlaşılır. Zira Yusuf Ziya Ortaç, Çınaraltı dergisinin ilk sayılarında, tarihi kahramanlıklarla dolu bir milletin torunlarının İkinci Dünya Savaşı'na katılarak kahramanlıklarını göstermeleri gerektiğini savunan yazı ve şiirler yayımlar.

Örneğin, "Eski Ev" ve "Öyle Bir Günde" adlı şiirler, Türk tarihindeki kahramanlıkları işleyen, mazinin altın sayfalarına göndermeler yapan, geçmişi hatırlatırken içinde bulunulan durumdan "rahatsız" ve "üzgün" olunduğunu vurgulayan metinlerdi. Üzülme Adaş şiirinin adı, içeriği ve Yusuf Ziya Ortaç'a ithafı bu noktada daha anlamlı hâle gelir. Bu şiir, Yusuf Ziya Ortaç'ın "Öyle Bir Günde" adlı şiirine cevap mahiyetinde yazılmış bir naziredir:

  • 9
  • 19
ÖYLE BİR GÜNDE
ÖYLE BİR GÜNDE

Özlüyorum cetlerimin döğüştüğü cenkleri
Başımda çelik tolga, eğri kılıç elimde;
Geniş omuzlarımda zırhların hevenkleri
Ve tirkeşim belimde...
Gözlerim, bileyden yeni çıkmış bir bıçak;
Yanaklarımda, bıyıkların kangal kangal zinciri
Bir vuruşta kâfiri boydan boya iki şak
Edecek kadar pazılarım iri!

Özlüyorum o eski çağları
Şimşek nallı rüzgâr atlar üstünde
Dağlar aşıyor dağları..
Yaşasaydım aaah öyle bir günde!

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN