Ziya Gökalp'ın Kültür İnşası: Hars ve Medeniyet kavramları
"Hars ve Medeniyet" Ziya Gökalp'ın fikirlerini anlamak için önemli kavramlardandır. Gökalp'e göre bu kavramlar, bir toplumun modernleşme yolunda atmış olduğu adımdır. Gökalp, Türk milletinin bu iki kavramı bir araya getirerek, geleneksel değerlerin modernleşme sürecindeki etkisini araştırır. Gökalp'ın "Hars ve Medeniyet" ile kültürel gelişme ve ilerleme meselesi hakkındaki görüşlerini sizler için inceledik.
Giriş Tarihi: 01.09.2023
17:03
Güncelleme Tarihi: 25.10.2024
10:31
Batı'da başlayan ulus-devlet meselesi
🔸 Fransız İhtilali sonrasında, özellikle Batı'da ortaya çıkan halk-ulus-devle t denklemindeki problemleri çözmek amacıyla Emile Durkheim , ulus-devlet temelli çözüm önerileri sunar. Bu öneri, ulusların kendi tarihlerine duyduğu bağlılıkla birlikte bilinç kazanmalarını teşvik etmeyi amaçlar. Bu yaklaşım, hem Batı'da hem de Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ilgi görür. Ziya Gökalp için ise bu öneri, Osmanlı Devleti' nin gelecekteki varlığını sürdürebilmesi için hangi alanlarda ve nasıl bir değişime ihtiyaç duyacağına dair bir örnek oluşturur.
İslamiyet'in kabulüyle başlayan yükseliş
🔸 Geçmişte, Türklerin İslamiyet'i kabulünden sonraki süreçte yaptıkları göz önüne alındığında bu olay Gökalp'e önemli bir örnek olur. Ziya Gökalp, Türklerin, İslamiyet 'i kabul ettikten sonra onun en önde gelen temsilcisi olduğu tezini savunur. İslamiyet'i ileri taşıyan, onun nizamına ve gerekliliklerine bağlı kalarak dünya nazarında en güçlü savunucusu olduğunu hatırlatır. Bugün, bu şartların değişime uğradığını düşünür ve Batı medeniyetinin de içerisinde bir yerde bulunmak, bir tarafından tutunmak gerekliliğini düşünür. Bu "yer bulma "nın da ancak kendi kökenimiz, tarihimiz ve Türk kültürünü koruyarak olabileceğini düşünür. Yoksa körü körünü, Batı ve onun değerlerini sorgusuz sualsiz içselleştirmek değildir onun bir yer bulma arayışı. Batı'daki teknolojik ve bilimsel ilerlemeden bizim de yararlanmamız ve kendi medeniyet inşamızda bu unsurlardan faydalanmamız gerekliliğini vurgular.
🔸 Medeniyet krizleri, yeniliğe açık birçok toplumda değişim ve dönüşümü de beraberinde getirir. Gökalp, Türk toplumu üzerinde yeni bir medeniyet inşa meselesi fikrini ortaya koyarken 20. Yüzyılı Osmanlı Devleti' nin içinde bulunduğu durumu da bir kriz ortamı olarak görerek doğru bir teşhiste bulunmuştur. II. Meşrutiyet döneminde bürokraside ortaya çıkan sorunlar, Osmanlı Devleti'nin dağılmasını önlemek maksadıyla ortaya konulan Türkçülük, Osmanlıcılık ve İslamcılık fikirlerinin bir bir çökmesi, çeşitli reformların sonuçsuz kalması yeni bir nizamı gerekli kılar.
ESKİ ORTA ASYA KÜLTÜRLERİ
Ziya Gökalp'ın Kültür İnşası: Hars ve Medeniyet kavramı
🔸 Ziya Gökalp, "Hars ve Medeniyet " kuramında, her toplumun kendi harsının doğal bir ürünü olduğunu ve bunun da değişmez bir gerçeklik olduğunu savunur. Hars, bir toplumun ortak değerlerini, inançlarını, geleneklerini ve kültürel özelliklerini içerir. Bu değerler, toplumun tarih boyunca geliştirdiği deneyimler ve birikimler sonucunda oluşmuştur. Ziya Gökalp, harsın önemini vurgulayarak, toplumun kimliğinin bu değerlerde saklı olduğunu ifade eder. Ancak Gökalp'e göre, bir toplum sadece kendi harsına dayanarak ilerleyemez. Bilimsel ve teknolojik ilerleme kaydetmiş milletlerden de gereken unsurları da alarak kendi özünde şekilendirilmesi gerekliliğini vurgular.
KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZE DAİR 20 İLGİNÇ BİLGİ
🔸 Medeniyet, bir toplumun harsını geliştirme ve dönüştürme potansiyelini temsil eder. Toplumların bilimsel, teknolojik, sosyal ve ekonomik açıdan ilerlemesini ifade eder. Ziya Gökalp, medeniyeti bir toplumun gelişme ve uygarlık seviyesini yükseltme aracı olarak görür. Uygarlık, Ziya Gökalp için teknolojik ilerlemedir. Türk kültürününün bir medeniyet olarak var olmasının iki temek ayağı şunlar olacaktır: Kendi köklerinden beslenmek ve teknolojik ilerlemeyi bu köklerle birleştirmek.