Arama

Yılın öğretmeninden sarsıcı altı ders

1991 yılında New York'ta "Yılın Öğretmeni" seçilen John Taylor Gatto, Amerika'daki öğretim sistemine ciddi eleştirilerde bulunan bir yazı kaleme alır. Bunun ardından okul sistemlerindeki anlayış onu mesleğinden vazgeçmesine sebep olur. The Six-Lesson Schoolteacher " Öğretmenin Verdiği Altı Ders" başlıklı makalesiyle okul, öğretmen ve öğrenci kavramları hakkında herkesi bir kez daha düşünmeye zorlar. İşte, birçoğumuzun almak zorunda kaldığı o altı ders…

Teori düzeyinde bakıldığında aslında düzen istenen yerde rekabet istenilmez. Çünkü rekabetin düzeni bozan bir yönü vardır. Ama okulda çocuklardan hem düzene uymaları, hem de rekabet etmeleri istenir. Bir öğretmen olarak çocukları sınavlardan daha yüksek not almaları için daima sıkıştırırım. Bunu yaparken, onlara ödül olarak başarılı sınıflara geçmeyi vaat ederim.

  • 10
  • 30

Üstü kapalı olarak da, onlara şunu telkin ederim hep: "Eğer yüksek notlar alıp başarılı bir öğrenci olursanız, büyüdüğünüzde işverenler size daha iyi iş verirler. Oysa benim gerçek hayatta edindiğim tecrübe, işverenlerin diploma notuyla pek az ilgili oldukları yönündedir. Tabii, ben bu telkini çocuklara asla doğrudan yapmam. Ama gerek derslerden gerek tavırlardan çocuklar bu mesajı alırlar."

  • 11
  • 30

Öğrencilerin numaralanmış sınıflardan alacakları ders, kendileri için o sınıf dışında başka bir yer olmadığıdır. Eğer ait olduğun sınıfın dışına çıkarsan, bir güçlü el gelir seni alır ve tekrar sınıfına yerleştirir.

  • 12
  • 30
İkinci ders: “Açıl dediğimde açılmak, kapan dediğimde kapanmaktır; tıpkı bir elektrik düğmesi gibi.”
İkinci ders: Açıl dediğimde açılmak, kapan dediğimde kapanmaktır; tıpkı bir elektrik düğmesi gibi.

Çocuklara öğrettiğim ikinci ders, "Açıl dediğimde açılmak, kapan dediğimde kapanmaktır; tıpkı bir elektrik düğmesi gibi." İlk ders veya son ders olması hiç fark etmez, öğrencilerimden her zaman öğrettiklerime karşı yüzde yüz bir ilgi beklerim. Bunu tavizsiz talep ederim. Sıralarının yanlarında sürekli dolaşarak onlardan hep bir beklenti içinde olurum. Onları onaylama yetkimi, aralarında bir rekabet oluşması yönünde bilinçli bir şekilde kullanırım.

  • 13
  • 30

Dersin bittiğini haber veren zil çaldığında ise, hemen tavır değiştirir ve onlardan ellerindeki işi derhal bırakmalarını isterim. Zil çaldıktan sonra onların işlerini bitirip bitirmemiş olmalarının hiçbir önemi yoktur. Zaten bu yüzden de, bildiğim kadarıyla dünyanın hiçbir yerinde ders saati içinde bitirilmiş, ortaya çıkarılmış önemli ve değerli bir iş yoktur. Sonra yeterli bir süre geçmeden de, onları başka bir derse hazırlık yapmaya zorlarım.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN