Çağının çok ötesinde bir ressam: Üsküdarlı Hoca Ali Rıza
İlk Türk empresyonisti olan Üsküdarlı Hoca Ali Rıza'nın hayatını ve içinizi huzurla dolduracak manzara resimlerini, aramızdan ayrılışının yıl dönümünde Fikriyat okuyucuları için derledik.
Giriş Tarihi: 19.03.2018
11:38
Güncelleme Tarihi: 19.03.2018
11:47
1911 senesinde olumsuz sağlık durumu sebebiyle Harbiye'den emekliye ayrılır ve bundan sonraki yaşamında geçimini sağlamak için okullarda resim öğretmenliği yapar. 47 yıl süren eğitimcilik yaşamı boyunca bir çok değerli isim yetiştirmiştir; Süheyl Ünver, Pertev Boratav, Sami Yetik, Üsküdarlı Cevat, Dr. Hikmet Hamdi, Osman Asaf, Celal Esat Arseven, Ali Rıza Beyazıt, Sermet Muhtar Alus...
Hoca Ali Rıza, maddi sıkıntılar yaşaması sebebiyle Üsküdar'da kiralık evlerde yaşar ama çocukluğundan bu yaşına dek taşıdığı alışkanlık sebebiyle, profesyonelce yaptığı tabloları da maddi darlık içinde olmasına rağmen satmaya kıyamaz ve utanır, tablolarını sadece ahbaplarına hediye eder.
Resim sanatına öylesine sadakatle bağlıdır ki; "Bu fani dünyadan bir gün göçüp gideceğim. Ama yeniden dünyaya gelmek olanağım olsa, Allah'tan yine ressam olmayı dilerim." sözlerini kalpten söylemekten çekinmez.
Hoca Ali Rıza esaslı bir Üsküdarlıydı, insanlarca "Üsküdarlı Ressam Hoca Ali Rıza" olarak bilinirdi. Gün ışımaya başlayınca eşeğine binip karış karış Üsküdar'ı gezer ve resmederdi. Doğup büyüdüğü Üsküdar, Kız Kulesi, Karacaahmet Mezarlığı, dar sokakları, ahşap evleri, koru ve mahalleleriyle resim kompozisyonlarının konusuydu.
Bu nedenle; Gebze, Acıbadem, Beykoz, Boğaziçi ve Çamlıca ressamın yaşantısında önemli yer tutan çevrelerdi. Bu sebeptendir ki, çınar ve fıstık ağacı ögelerine tablolarında bolca rastlanır.