Dünyanın ilk ve en eski ordu bandosu
Savaşın yüz yüze yapıldığı dönemde bir ordu bölüğü var ki ellerinde silah değil müzik aletleri var. Dünyanın ilk ve en eski ordu bandosu. Düşman, ordudan önce onların sesiyle irkiliyor. Develerin üstünde taşıdıkları devasa enstrümanlarıyla savaşa en önde dahil olurken, savaş bitiminde en son onlar geri çekiliyorlar. Günümüzde bile seslerini duyduğumuzda gururumuzu okşayan Mehter nasıl kuruldu, içeriğinde neler barındırıyordu ve geleneği nasıldı? Sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 17.12.2018
17:38
Güncelleme Tarihi: 06.12.2019
15:00
MEHTER MUSİKİSİ ÖZEL BİR EZGİYE SAHİP
Mehter musikisi tamamıyla orijinal ve milli bir musikidir. Mehter havaları, canlı ve hareketli nağmeleriyle askerlerin maneviyatı üzerinde son derece etkili olmuş ve Osmanlı ordusunun kazandığı zaferlerde büyük rol oynamıştır. Günümüzde de bu musiki halk arasında mehter marşı, ceng-i harbi, seymen havası, cirit havası, koşu havası gibi adlarla yaşamakta ve milli gururu okşamaya, gerektiğinde vatanseverlik duygularını coşturmaya devam etmektedir.
Avrupa'da müzik sanatının doruğa çıkmaya başladığı on yedinci yüzyılın son çeyreğinde vuku bulan İkinci Viyana Kuşatması sırasında şehrin etrafında çeşitli yerlerde gece gündüz nevbet vuran mehter takımları halk üzerinde çok etkili olmuş, mehterlerin kıyafetleri kadar müzikleri de Batı'da bir moda meydana getirmişti.
Özellikle kuşatmanın olumsuz etkilerinin yavaş yavaş unutulmasından sonra on sekizinci yüzyılda davul başta olmak üzere bazı mehter çalgıları veya eldeki örneklerden geliştirilen benzerleri orkestralara dâhil edilmiş ve Glück, "Üç Viyana klasiği" denilen Mozart, Beethoven, Haydn ile Weber, Rossini ve Saint-Saens gibi ünlü bestekârlar "alla turca" (Türk tarz ) adını verdikleri, Osmanlı askeri musikisini hatırlatacak ritim ve nağme düzeni içinde bazı besteler yapmışlardı.
MEHTER YENİÇERİ OCAĞIYLA BERABER KALDIRILDI
1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıyla birlikte tabi ü alem mehterleri de lağvedilmiş ve yerine Avrupa bandosu örnek alınarak kurulan Muzıka-i Hümayun getirilmişti. Uzun bir aradan sonra yeni mehterhâne, Ahmed Muhtar Paşa tarafından Mehterhane-i Hakanı adıyla 1914'te Müze-i Askerî-i Osmanî'ye bağlı olarak kurulmuş ve mehterbaşılığa Eyyübî Ali Rıza Bey (Şengel) getirilmişti. Ancak Cumhuriyet'in kurulmasından sonra yeni Askeri Müze idaresine devredilen bu takım, 193S'te bir defa daha lağvedildi.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE YENİDEN KURULDU
Cumhuriyet döneminin ilk mehter takımı, 1952 yılında Genelkurmay Başkanı Nuri Vamut tarafından altı kat olarak kuruldu ve 29 Mayıs 19S3'te düzenlenen İstanbul'un fethinin 500'üncü yılı kutlama törenlerine katılıp halkın büyük bir heyecanla ortaya koyduğu beğenisiyle karşılandı. Bu takımın yerine 1968'de zamanın Askeri Müze müdürü Sabahattin Doras'ın teklifiyle dokuz katlı bir mehter takımı oluşturuldu. Bu takım halen Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı'na bağlı Mehteran Bölüğü adı altında faaliyet gösteriyor. Ayrıca Kültür Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nun ve bazı belediyelerin bünyesindeki mehter takımları da bu tarihi kültür mirasını yaşatmak amacıyla çalışmalarını sürdürmekte.
(İslâm Ansiklopedisi)