Arama
Büyüleyen tatil rotaları: Milli Parklar
Dört mevsimi bir arada yaşayan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan ülke topraklarımızın tamamı, birbirinden özel tabiat ve milli parkı da içinde barındırıyor. Zengin bir floraya sahip ve binlerce hayvanın yaşam alanı olan bu parklar, aynı zamanda birbirinden eğlenceli spor aktivitelerine de imkân tanıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, milli parklarımızın tanınırlığını artırmak ve daha detaylı bilgileri ilgililere sunmak amacıyla "Milli Parklar" uygulamasını hayata geçirdi. Bizler de, tabiatı ve tarihi güzellikleri ile büyüleyen milli parklarımızı sizler için derledik.
Kaçkar Dağları Milli Parkı Rize, Erzurum ve Artvin şehirleri boyunca uzanan 51 bin 550 hektarlık geniş bir alana sahip. Doğu Karadeniz'de yeşilin en güzel tonlarını saklayan görkemli ormanlar, hırçın dereler ve sarp vadilerle çevrelenen bu doğa harikası, 1994 yılından bu yana milli park statüsünde.
Fırtına ve Hemşin dereleri arasında bulunan ve dört bin metreye yaklaşan zirvesiyle Karadeniz Bölgesinin en yüksek dağı unvanını taşıyan Kaçkar Dağları etrafına kurulan bu milli park, Türkiye'nin en harika milli parkları arasında.
Milli parka yapacağınız gezilerde, zirve tırmanışı, doğa yürüyüşü, doğa fotoğrafçılığı, ekoturizm, yaylacılık, kamping, flora ve fauna inceleme gibi keyif dolu etkinlikler yapabilirsiniz.
Edirne ili, Enez ve İpsala ilçelerinde bulunan Gala Gölü Milli Parkı, Türkiye'nin Önemli Doğa Alanları'nda yer alan ve Ramsar Kriterleri'nin üçüne (4., 5. ve 6. kriterlere) sahip uluslararası A sınıfı bir sulak alan olan Meriç Deltası Sulak Alanının içerisinde bulunuyor.
Enez ilçesine 8 km, İpsala ilçesine 23 km, Keşan ilçesine 50 km, Edirne il merkezine 155 km, İstanbul'a ise 240 km uzaklıkta yer alan Gala Gölü, denize olan yakınlığı, yakın çevredeki orman ekosistemi, çayırlık alanlar ve dağlık ortamların birbirine çok yakın bulunmasıyla zengin bir habitat çeşitliğine sahip.
Milli park ayrıca, Türkiye üzerinden geçen kuzey-güney kuş göç yolu güzergâhı üzerinde de bulunduğundan kuş gözlem, habitat gözlemi ve doğa fotoğrafçılığı gibi etkinliklere oldukça uygun.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde yer alan, dünyaca ünlü rafting ırmaklarından olan Köprüçay'ın geçtiği Köprülü Kanyon Milli Parkı, aynı zamanda Türkiye'nin en uzun kanyonu.
400 hektarlık alanda doğal güzelliklerinin yanında Roma döneminden kalma kalıntılar da bulunuyor. Oluk ve Bugrum köprüleri Selge'yi pamfilya'ya bağlayan antik taş yol kalıntılarını birbirine bağlıyor.
1988'de ilan edilen bu milli park, Anadolu'da kurulan eski uygarlıklardan olan Hittitlerden kalma pek çok arkeolojik eserler barındırıyor.
Yapılan araştırmalarla Bizans, Roma, Frig, Galat ve Asur medeniyetlerinin kalıntılarına rastlandı. Bu alan 1986 yılından bu yana Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. 31 tapınağın tespit edildiği bu alanda şehir surları, Aslanlı Kapı, Yer kapı ve Yazılıkaya alanları dikkat çekicidir.
Toros sıradağlarının en yüksek zirvelerine sahip olan Aladağlar, jeolojik olarak ülkemizin en ilginç yerlerinden biri. Buzul Gölleri ve Kapuzbaşı Şelaleleri görülmeye değer yerlerden.
Dağcıların en çok rağbet ettiği yerlerden biri olan Aladağlar'da mağara turizmi, foto safari, jeep safari, bisiklet safari, yamaç paraşütü, rafting, kano, doğa yürüyüşü gibi faaliyetlere imkan sağlanıyor.
Kapuzbaşı Şelaleleri'nin güneydoğusuna derenin kenarında "İçme" adıyla anılan ılık su üzerinde yapılmış kemerin yöre halkı tarafından 300-400 sene öncesine ait olduğu görüşü yaygın. İçme adıyla bilinen bu suyun aynı zamanda bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği ve çocuğu olmayan kadınların şifa niyetiyle içtikleri biliniyor.