Arama
Büyüleyen tatil rotaları: Milli Parklar
Dört mevsimi bir arada yaşayan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan ülke topraklarımızın tamamı, birbirinden özel tabiat ve milli parkı da içinde barındırıyor. Zengin bir floraya sahip ve binlerce hayvanın yaşam alanı olan bu parklar, aynı zamanda birbirinden eğlenceli spor aktivitelerine de imkân tanıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, milli parklarımızın tanınırlığını artırmak ve daha detaylı bilgileri ilgililere sunmak amacıyla "Milli Parklar" uygulamasını hayata geçirdi. Bizler de, tabiatı ve tarihi güzellikleri ile büyüleyen milli parklarımızı sizler için derledik.
1988'de ilan edilen bu milli park, Anadolu'da kurulan eski uygarlıklardan olan Hittitlerden kalma pek çok arkeolojik eserler barındırıyor.
Yapılan araştırmalarla Bizans, Roma, Frig, Galat ve Asur medeniyetlerinin kalıntılarına rastlandı. Bu alan 1986 yılından bu yana Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. 31 tapınağın tespit edildiği bu alanda şehir surları, Aslanlı Kapı, Yer kapı ve Yazılıkaya alanları dikkat çekicidir.
Toros sıradağlarının en yüksek zirvelerine sahip olan Aladağlar, jeolojik olarak ülkemizin en ilginç yerlerinden biri. Buzul Gölleri ve Kapuzbaşı Şelaleleri görülmeye değer yerlerden.
Dağcıların en çok rağbet ettiği yerlerden biri olan Aladağlar'da mağara turizmi, foto safari, jeep safari, bisiklet safari, yamaç paraşütü, rafting, kano, doğa yürüyüşü gibi faaliyetlere imkan sağlanıyor.
Kapuzbaşı Şelaleleri'nin güneydoğusuna derenin kenarında "İçme" adıyla anılan ılık su üzerinde yapılmış kemerin yöre halkı tarafından 300-400 sene öncesine ait olduğu görüşü yaygın. İçme adıyla bilinen bu suyun aynı zamanda bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği ve çocuğu olmayan kadınların şifa niyetiyle içtikleri biliniyor.
Karagöl-Sahara Milli Parkı, Şavşat ilçesine 17 kilometre uzaklıkta Şavşat-Ardahan yolu üzerinde bulunur. Orman örtüsü, ladin ve göknarlardan meydana gelir.
Kocabey Yaylası ve çevresinde alpin zonu türlerine rastlanır. Ender manzara güzellikleri, kültürel rekreasyonel ve turistik potansiyeli yüksek, zengin flora ve hayvan varlığı, ilginç jeolojik özellikleri ve doğal peyzaj güzelliğiyle korunmaya ve görülmeye değer milli bir varlığımızdır.
Antalya'nın kuzeyinde dağlar arasında gizli Termessos (Güllük) Dağı Milli Parkı antik kenti, yerleşim biçimi, savunma sistemleri ile doğanın sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanan kentlerden biri.
Alanın en önemli kalıntıları şehir surları, kuleler, kral yolu, Hadrian kapısı, gymnasium, agora, tiyatro, odeon, mezarlar, kemerler ve drenajdır. Güllük Dağı'nın dik yamaçları ise Güver Uçurumu ve tipik Akdeniz bitki örtüsünün yanı sıra nesli tehlike altında olan hayvanları da barındıran özel bir bölgedir.
Termessos, Homeros'un İlyada destanında Termessos halkı olarak yer alır. Bu antik kentin savaşçı yönleriyle tanınan Solimler tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Bu antik kentte yapacağınız kültürel bir gezinti ile adeta tarihte kısa bir yolculuğa çıkacaksınız.
Trabzon sınırları içinde yer alan Altındere Vadisi'nde bulunan Sümela Manastırı, vadinin jeomorfolojik yapısı ile flora ve faunası milli parkın kaynak değerini oluşturur.
Manastır, vadinin batı yamacında, bin 300 metre yükseklikte, M.S. 4. yüzyılda kurulmuş. Özellikle orman, vadi, akarsu peyzajlarının hakim olduğu kırsal rekreasyon alanları, doğal ve coğrafik yapının elverdiği ölçüde trekking, kampçılık, tırmanma, sportif balık avcılığı, doğa araştırması, bilimsel çalışmalar gibi faaliyetlere imkan sağlaması, Altındere Vadisi Milli Parkı'nı turizm açısından önemli hale getiriyor.
Sümela Manastırı, milli parka gelen her ziyaretçinin mutlaka görmesi gereken kültürel bir değer.