Günübirlik gezilebilecek doğa ile iç içe bahar rotaları
İlkbaharın en çok yakıştığı şehirlerden biri olan İstanbul, güneşin kendini göstermesiyle adeta çiçek açmaya başladı. İçimizde oluşan tatil ve dinlenme duygusunu kısa süreliğine de olsa tatmin edecek, şehir hayatının stres, trafik ve bunalımlarından bizi bir günlüğüne de olsa uzaklaştıracak gezi rotalarını sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 12.04.2018
16:01
Güncelleme Tarihi: 12.04.2018
16:17
İstanbulluların Sarıyer'deki komşusu Kilyos, baharda farklı bir atmosfere sahip oluyor. Beldede, Sultan II. Mahmut'un restore ettirdiği Kilyos Kalesi görülmeye değer yerlerden bir tanesi.
Tepeye ulaştığınızda karşınıza çıkan panoramik manzara ise oldukça büyüleyici. Kilyos'ta günümüze ulaşabilen üç su terazisi, iki taş iskele, kayıkhane ve İstanbul'un Fethi anısına 1453'te dikildiği söylenen büyük çınar ağacı da ziyaret edilebilir.
Anadolu Feneri- Anadolu Kavağı
Günübirlik gidilebilecek rotalardan bir tanesi de Anadolu Feneri. Küçük meydanda kısa bir tur attıktan sonra Yoros Kalesi'ne tırmanabilirsiniz. 1190'da Cenevizlilerin yaptırdığı kaleden, etrafınızdaki manzaraya baktığınızda adeta büyüleneceksiniz.
Anadolu Feneri İstanbul'a yarım saat uzaklıkta Karadeniz'in hırçın dalgalarının eskitemediği küçük bir köy. Kıyıya inildiğinde doğa ve manzaranın güzelliği, piknik için oldukça elverişli bir ortam sağlıyor. Anadolu Feneri dalgakıranı içerisinde yer alan balık restoranlarında deniz ürünlerinin lezzetini deneyimleyebilirsiniz.
Yeşilin ve huzurun merkezi Şile'de, gidilecek yerler hayli fazla. Daha çok yaz aylarında kumsal ve plajları için tercih edilse de, Şile'nin doğa harikaları görülmeye değer.
Değirmen Şelalesi, Hacılı Şelalesi ve Onbirgöller Vadisi o doğal güzelliklerden sadece birkaçı. İlçenin en önemli noktalarından Kumbaba Tepesi, Ocaklı Ada üzerinde konuşlanan Şile kalesi görülmeye değer yerlerden. Ağlayan Kayalar ise, Şile Feneri'nin 600 metre gerisinde yer alıyor.
Şile'nin köylerinde yapacağınız gezintilerle de, doğal güzellikleri doyasıya yaşayabilirsiniz. Denizin doğayla ve tarihle buluşmasını, doğal mağaraları görmek isteyenler için ideal bir rota.
İstanbul'un Şile ilçesine bağlı Ağva, son birkaç yıldır doğa turizminde önemli bir atak yaptı. Göksu'nun Karadeniz'e açılan kısmında yer alan uzun kumsalı, görenleri heyecanlandıran doğal güzelliklerinden biri.
Ağva'ya 15 dakika uzaklıktaki Kilimli ve Kadırga koyları piknik ya da kamp yapmak için en ideal yerler arasında. Göksu ve Yeşilçay derelerinin göbeğindeki Ağva'da, köy kahvaltısı yapılabilir; kano ve tekne turları ile gezilebilir.
Tabi ki birçoğumuz için baharın olmazsa olmazı, İstanbul'un en güzel kaçış rotası Prens Adaları. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'dan oluşan Prens Adaları, İstanbul'un fethi sonrası kapatılmış; 1839'da Tanzimat Fermanı ile tekrar yerleşime açılmıştı.
O tarihten sonra, adalar kendilerine has bir üslupla yeniden şekillendiler. Günümüzde tarihi ahşap evleri, kızılçam ağaçlarından oluşan ormanları ile İstanbul'da mavi ve yeşilin birleştiği nadir yerlerden biri oldular.
Bahar aylarında adaların tümü cazibe merkezi haline gelse de, Heybeliada'nın atmosferi bambaşka. Adanın bir ucunda Çam Limanı, diğer ucunda Değirmenburnu yer alıyor. Muhteşem manzaraya sahip bu iki noktaya yürürken doğanın güzelliğine ve Art Nouveau tarzı ahşap evlerin estetiğine hayran kalacaksınız. Büyükada'ya kıyasla daha sakin olan Heybeliada'nın orman yolu, sakin bir gün geçirmek isteyenler için birebir.