Arama

Boykotun Serüveni: Neler Değişti?

Bugün 7 Ekim 2024… Katliamın üzerinden bir yıl geçmiş gibi görünse de aslında bu zulüm ve soykırım 1948'den beri devam ediyor. Bu da bize gösteriyor ki, boykot da yıllardır süregelen bir direniş biçimi olarak sürüyor. Bugün boykotun bu kadar bilinçli şekilde yapılması, onun uzun vadede etkili bir süreç olduğunun sonucudur.

  • 2
  • 10
Helal kazanca ve temiz tüketim alışkanlıklarına riayet
Helal kazanca ve temiz tüketim alışkanlıklarına riayet

📌Bakara Suresi 168. ayette şöyle buyuruluyor: "Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır."

Bakara Suresi 168. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

➡Bu ayette bize sadece helal gıdalardan yememiz değil, aynı zamanda bu gıdaların "tayyib" yani temiz, güzel ve yararlı olmaları gerektiği de öğretiliyor. Bir gıda maddesi hem dini açıdan helal olmalı hem de manevi ve maddi açıdan tayyib olmalıdır. Bunun anlamı, o ürünün hem elde ediliş biçiminin hem de içerik ve niteliğinin temiz olması gerektiğidir.

➡Kur'an'da İsrailoğullarının, rızıklarına haram bulaştıran hileli yöntemleri defalarca kınanmıştır. Bakara Suresi 65-66, Nisa Suresi 154 ve A'raf Suresi 163. ayetlerde bu hilelerden bahsedilerek müminler uyarılır. Biz de dualarımızın kabul olmasını istiyorsak, helal kazanca ve temiz tüketim alışkanlıklarına riayet etmeliyiz.

📌 Şu örnekler daha da netleştirecek:

Bir gün sahabilerden Sa'd b. Ebî Vakkas, "Ey Allah'ın Resûlü! Duası kabul olan biri olmak istiyorum. Ne yapmalıyım?" diye sorunca şu cevabı aldı Peygamberimizden: "Yediklerinin helal olmasına dikkat edersen, duası kabul edilen biri olursun."

Yine Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz bir gün şu manidar örneği verdi: "Bir adam düşünün… Uzun bir yolculuk esnasında, üstü başı toz toprak içinde ellerini semaya kaldırarak "Ya Rabbi. Ya Rabbi!" diye yalvarıyor… Fakat onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram… Her şeyiyle haramdan beslenen biri… Böyle birinin duası nasıl kabul edilir ki?"

  • 3
  • 10
Boykot sadece ekonomik bir adım değildir
Boykot sadece ekonomik bir adım değildir

📌Şimdi düşünelim: Masumların canına kasteden bu vahşi soykırımın faillerinin ürettikleri ürünler, "haram" değil de nedir? Daha da derin düşünelim; yolunda gitmeyen hiçbir şeyin sebebini başka nerede arayacağız?

Boykot sadece ekonomik bir adım değildir. Hem bir iman meselesidir hem de ecdada vefadır bizim için… Zulmü desteklememek, ona karşı durmak için atılmış aktif bir adımdır. Alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirmek küçük bir adım gibi görünebilir ancak bu, bir direniş sembolüdür. Her satın aldığımız ürün, İsrail'in işgaline dolaylı yoldan destek vermek anlamına geliyorsa, bu bizim için büyük bir sorumluluktur. Görünürdeki çatışma her ne kadar Gazze ve Batı Şeria'ya odaklansa da barındırdığı küresel mücadele boyutu, konunun bir başka açısıdır.

  • 4
  • 10
İsrail, ekonomik gücünü küresel şirketler üzerinden sürdürüyor
İsrail, ekonomik gücünü küresel şirketler üzerinden sürdürüyor

📌Arkadaşlar şunu unutmayalım: İsrail, ekonomik gücünü küresel şirketler üzerinden sürdürüyor. Küresel sermaye, İsrail'in askeri ve siyasi gücünü destekleyen en önemli faktörlerden biri. Bizim boykot ederek bu ürünlere yönelmememiz, zulmün devamına finansal kaynak sağlamasının önüne geçiyor.

➡ Ülkelerin her anlamda İsrail'e uyguladığı boykot ve ambargolar, İsrail toplumunda tavır değişikliği oluşturacak ve Netanyahu'nun zalim hükümetinin sonunu getirecek. Bu noktada "boykot" ümit bağlanabilecek en etkili çözümlerden biri.

➡ İslam tarihinde boykotların, zulüm karşısında direnişin sembolü olduğunu hepimiz biliyoruz. Peygamber Efendimiz (SAV) döneminde de Mekke müşriklerine karşı uygulanan boykotlar, İslam davasının güçlenmesinde, payidar olmasında önemli bir etkiye sahipti. Bu, sadece ticaretle sınırlı kalmayıp, ahlaki bir duruşun da göstergesiydi.

  • 5
  • 10
İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı zulüm ve soykırım
İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı zulüm ve soykırım

📌Belki pek çoğumuz 2023'ten beri boykot ediyoruz ama daha öncesinde de boykotu yaşam biçimi haline getirmiş pek çok insan var. Nitekim şöyle bir detay da var, İsrail daha kurulmadan önce boykot edilmeye başlandı. Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Hareketi, 2005 yılından bu yana faaliyetlerini yürüten kurumsal boykot organizasyonlarından biri. Malezya'daki McDonalds şubesi, bu markaya yönelik boykot çağrıları nedeniyle 1,3 milyon dolar talep ettiği bir dava açtı. Yapılan araştırmalar boykot çağrılarının, hedef firmaların hissedar servetine istatiksel olarak negatif etkileri olduğunu ortaya çıkardı. İsrail 2013 ve 2014 yıllarında boykotlar nedeniyle 6 milyar dolar kaybetti.

➡ 2023'te İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı zulüm ve soykırım, dünya genelinde büyük tepki topladı, toplamaya da devam ediyor. Bu tepkilerin bir yansıması olarak pek çok ülke İsrail'i ekonomik, kültürel ve siyasi alanda boykot etmeye başladı. Starbucks CEO'su, 6 Şubat'ta yaptığı açıklamada, şirketin hem ABD hem de Orta Doğu'daki satışlarının boykotlardan etkilendiğini söyledi. Coca Cola, 2023'ün son çeyreğinde satışlarda yüzde 22'lik bir düşüş yaşadıklarını açıkladı.

  • 6
  • 10
Türkiye'de uzun yıllardır süregelen İsrail karşıtı duruş
Türkiye’de uzun yıllardır süregelen İsrail karşıtı duruş

📌Türkiye'de de uzun yıllardır süregelen İsrail karşıtı bir duruş ve boykot hareketi bulunuyor. 7 Ekim'den sonra Türkiye'deki bu boykotun, İsrail'in ekonomik ve siyasi durumuna olan etkileri önemli bir noktaya geldi. Yapılan anket sonuçlarından 46 bin İsrail şirketinin kapatıldığı duyuruldu. En yüksek pay inşaat sektöründeydi. Türkiye'de pek çok sivil toplum örgütü, dernek ve birey, İsrail ürünlerine karşı ciddi bir boykot kampanyası başlattı. İsrail menşeli ürünlere karşı yapılan boykotlar, İsrail'in Türkiye'deki pazar payını ciddi şekilde azalttı.

➡ Bu süreç, yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu da bize gösterdi. Böylece yerel üreticilerin ürünlerine olan talep artmış oldu. Bilinçli tüketim alışkanlıkları gelişti ve her birimiz alternatif yerli ürünleri tercih etmeye başladık. Yani biz üretebiliyormuşuz bunu anladık. Ben olayların her zaman olumsuz tarafının görülmesini doğru bulmuyorum. Geç de olsa bunu fark etmek, yapabiliyor, üretebiliyor olduğumuzu görmek ve olumlu geri dönüşlerle bu cesareti, azmi beslemek gerektiği düşüncesindeyim.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN