Arama
Filistin direnişini besleyen güç
Filistinliler onları adeta yok etmek isteyen, namaz kılmak için camiye giden Müslümanların üzerine lağım suyu fışkırtacak kadar alçalan siyonistlere karşı büyük, tarihi bir direniş gösteriyor. Kalplerindeki büyük iman ve Allah'ın (CC) haklı davalarında kendilerinin yanında olacağına dair taşıdıkları inanç ile direnen Müslümanlar, emsalsiz bir soykırım ile karşı karşıyalar. Dünyanın gözleri önünde yaşanan bu insanlık ayıbı herkesin sırtında bir yük olarak ebediyete taşınacak.
FİLİSTİN'DE DİRENİŞİ GÜÇLÜ KILAN NEDİR?
🔸 Filistin'de direnişi güçlü kılan değer, halkın içeriden direnişi desteklemesi, dışarıdan direnişçi ithal etmemesidir. Filistin halkı, kendi insanını geliştirerek yetiştirmeye odaklandı ve bunu şehir bazında gerçekleştirdi. Nablus kenti kendi içinde, Gazze, Ramallah, Kudüs kendi içinde direnişlerini sürdürüyor.
Peki bu direniş kime karşı?
🔸 Kadın - çocuk demeden zulmeden, Filistinliler'i topraklarından sürmek, onları adeta yok etmek isteyen, namaz kılmak için camiye giden Müslümanların üzerine lağım suyu fışkırtacak kadar alçalan siyonistlere karşı...
🔸 Kantarcı, Kudüs'te iki bacağını kaybetmiş yaralı bir gencin "Uzuvlarım benden önce cennete gitti, elhamdülillah" demesinin kendisini çok etkilediğini aktardı. Bu teslimiyet tüm insanlığa örnek teşkil ediyor.
🔸 Likoğlu, sabrı ısrarla ilişkilendirdi ve kişinin başına bir şey gelmesine rağmen doğruyu yapmaya devam etmesi olarak tanımladı. Filistin'deki direniş de aslında büyük bir sabır örneği...
🔸 Filistin halkındaki Allah'a (CC) iman ve galip geleceklerine duydukları inanç bu direnişin en büyük sembolüdür. Sığındıkları tek merci her şeyin sahibi olan Yüce Allah (CC)...
🔸 Allah (CC) kendisine gönülden bağlanıp inananlara Kur'an-ı Kerim'de şöyle vadediyor:
"Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz."
(Âl-i İmran, 139. ayet)
🔸 Yeter ki inananlar, imanının gereğini yerine getirerek gelen sıkıntıları sabırla karşılayıp haklı davasında ısrarcı olsun.
Âl-i İmran, 139. ayet tefsiri: Müslümanları teselli etme amacı taşıdığı anlaşılan âyet, yenmenin de yenilmenin de Allah'ın değişmez kanunu olduğunu, dolayısıyla Uhud Savaşı'nda uğradıkları yenilgiden dolayı ümitsizliğe kapılmamaları gerektiğini onlara hatırlatmakta; güçlü bir imana sahip olmanın verdiği azim ve kararlılık sayesinde nice zaferlere ulaşmanın mümkün olacağını müjdelemektedir.
Tefsirin devamı için tıklayınız.
Haber dilinin algımıza ve günlük konuşmamıza yansıyışı
🔸 Programda haber dilinde genellikle öldüren kadın ve çocuk sayısının belirtilerek erkeklerin görmezden gelinmesine dikkat çeken Likoğlu, "Erkeklerin ölümü bir şey ifade etmiyor mu" sorusuyla düşündürdü.
🔸 Filistin'deki erkeklerin toplumdaki birleştirici etkisine dikkat çeken Merve Safa Likoğlu, "Babası vefat eden çocuklar için bir amca devreye giriyor o çocuğu himaye ediyor, kendi evladı gibi koruyup aileye katıyor" ifadesinde bulundu.
Bir direniş sembolü olarak boykot
🔸 Filistin'de bulunmayıp zulme uzaktan tanık olan insanların direniş için yapabileceği en önemli protesto yöntemlerinden biri boykottur. Çünkü alacağınız İsrail kökenli her ürün, Filistin'de gerçekleşen insanlık ayıbı katliama katkı sağlıyor.
Peygamber Efendimiz (SAV),"Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe etmediğini yap." buyurur.
(Buharî, Büyü 3 - Tirmizî, Kıyâme 60)
🔸 Bu hadisi boykot kapsamında düşündüğümüzde kalbimizi bozan, emin olmadığımız, kaynaklarının nereye gittiği belli olmayan markalardan alışverişi keserek gönlümüzü rahatlatıp kullandığımız markalardan vicdanen emin olarak hareket edebiliriz.