Arama
Filistin'de kadın ve çocuk olmak
Günlerdir Filistinli Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen ve artık soykırıma varan katliamlarda binlerce çocuk ve kadın şehit oldu. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramı, Filistin'de kadın ve çocuk olmak hususunu gündeme taşıdı. Evlerinde dahi rahat hareket edemeyen Filistinli kadınlar; Mescid-i Aksa'yı savundukları gibi bilinçli nesiller yetiştirerek Filistin davasına en büyük katkıyı sağlıyorlar.
"FİLİSTİN BİZİM MESELEMİZ DEĞİL" Mİ?
◾ Özellikle son zamanlarda sosyal medya üzerinde en çok karşılaşılan tartışmaların başında Filistin'de meydana gelen olayların bizi ne derece ilgilendirdiği geliyor. Bu mesele programda detaylıca ele alındı. Filistin'i sahiplenmemizin temel sebebi aslında yukarıda değinilen dini ve tarihi sebepler.
◾ Nermin Taylan Erkutlu, "İsrail yapılanmasının arz-ı mev'ud (vaat edilmiş topraklar) kapsamında bizim topraklarımızın da bulunduğunu" vurguladı. İsrail bayrağında yer alan iki çizgiden birinin Fırat Nehri'ni diğerinin Nil Nehri'ni simgeliyor. Erkutlu, "Filistin bizim meselemiz değil" söylemi"nin yanlışlığını dile getirdi.
KIYAMA DURAN KADINLAR
◾ Her geçen gün daha da şiddetlenen işgal altındaki coğrafyanın kadınları ne olursa olsun topraklarını terk etmeyeceklerinin altını çiziyor. Sema Coşkun, bu durumu "Toprak anadır, insan anasından nasıl ayrılır?" sözleriyle açıkladı. "Bundan dolayı Filistinli kadınların duruşları dimdiktir. Tıpkı namazda kıyama duran kadınlar gibi. Onlar hayatları boyunca kıyamdalar. " ifadelerini kullandı.
◾ Mücadeleci bir ruh, Filistin'de kadın olmanın doğal bir getirisidir. Coşkun, tarihte Anadolu kadınları ile Filistinli kadınların benzerliği üzerinde durdu. Anadolu kadını Kuvâ-yı Milliye yılları ve seferberlik ilan edildiği dönemlerde varını yoğunu verip destansı bir mücadele örneği gösterdi. Nene Hatun, Kara Fatma gibi liderlerin torunu olmaktan gurur duyarız. Coşkun programda, bugün Gazze'de, Batı Şeria'da, Kudüs'te verilen mücadelenin yakın tarihte Türkiye topraklarında verildiğini vurguladı.
MESCİD-İ AKSA'NIN MURABITLARI
◾ Askeri karargah anlamındaki ribat sözcüğünden türeyen murabıt kelimesi, muhafız- nöbetçi anlamlarında kullanılır. İşgal altındaki Filistin topraklarında Müslüman kadınlar, Mescid-i Aksa'yı, Harem-i Şerif'i sahipsiz bırakmamak adına belli bir sırayı takip ederek murabıtlık yapıyorlar.
◾ Mübarek toprakların muhafızlığını üstlenen bu kadınlar yaşları ne olursa olsun, Kudüs özgür oluncaya dek orada olacaklarını büyük bir kararlılıkla vurguluyorlar.
FİLİSTİN'DE ÇOCUK OLMAK
◾ "Ömrümün en büyük şehadeti, İsrail'in Filistin'e yaptıklarıdır" sözleriyle durumu değerlendiren Erkutlu, "Filistin'de dünyaya gelen çocukların adeta bir savaş meydanına doğduklarını" ifade etti. Bulundukları coğrafyanın kritik önemi küçük yaşlardan itibaren çocuklara öğretilir. Çocukların bu farkındalık ile yetiştirilmesine özen gösterilir. Filistinli kadınlar sahip oldukları mücadeleci tavır ve dik duruşu çocuklarına da aşılar.
◾ Çocuk eğitiminin ilk aşaması, Mescid-i Aksa'nın anlam ve önemini çocuklara hakkıyla öğretmektir. Müslümanların Mescid-i Aksa bölgesine giriş çıkışları oldukça sıkı bir şekilde denetleniyor olmasına rağmen anneler, çocuklarını küçük yaşlarda bu ulu mabetle tanıştırırlar.
FİLİSTİN'DE YAHUDİ ÇOCUKLARINA VERİLEN EĞİTİM
◾ Filistin toplumunu oluşturan iki temel grup olan Yahudi ve Müslümanlar ayrı ayrı eğitimlere tabi tutulur. Filistin'de ikamet eden Yahudiler erken yaşlarından itibaren askerlik ile iç içe geçmiş bir eğitim görürler. Ari ırk oldukları yönünde empoze edilen inanç sonucunda kendilerinden olmayan tüm din ve ırklara karşı nefret beslerler.
Ari ırk ne demek?
Saf, karışmamış ırk anlamına gelen hayali antropolojik söylem.
◾ Silah kullanmayı henüz çok küçük yaşlarında öğrenen Yahudi çocukları lisenin ardından üç yıl süren zorunlu askerlik görevlerini yerini getirirler. Emekli oluncaya değin yılın belli bir kısmında kadın-erkek her Yahudi, vatani vazifesi olarak askerlik yapmaya devam eder.