Arama

Uygurların "insanlık dışı toplama kamplarına" alınma gerekçeleri

Yüzyıllardır tüm dünyanın gözü önünde Müslüman ve Türk olan Uygurlara, kendi topraklarında alenen soykırım yapılıyor. 1949 yılından itibaren resmen işgal edilen Türkistan bölgesinde milyonlarca insan varoluş mücadelesi veriyor. Fakat Çin rejiminin uyguladığı ağır asimilasyon politikaları buna engel oluyor. Uygurların pek çok hakkını elinden alan yönetim bir de bunun üstüne masum insanları, işkence merkezi olan toplama kamplarına almak için haince tuzaklar kuruyor. İşte, Doğu Türkistanlıların insanlık dışı toplama kamplarına alınma gerekçeleri...

TOPLAMA KAMPLARININ TARİHİ

◾ Toplama kampları, 19. yüzyılı 20. yüzyıla bağlayan dönemde ortaya çıkar. İlk örnekleri Küba'da, sonrasında ise Hitler'in Almanya'da iktidara geçmesiyle görülür. Doğu Türkistan'da ise 2016 yılında Doğu Türkistan topraklarının, Şincan Uygur Özerk Bölgesi olarak ilan edilmesiyle görülmeye başlanır.

◾ Yine aynı yıl ÇKP eski genel sekreteri Chen Quanguo'nun, Uygur Özerk Bölgesi'ne genel sekreter olmasıyla işkence kamplarının açılmasına sebep olmuştur.

ÇKP ne demek?

ÇKP'nin açılımı Çin Komünist Partisi'dir. Çin'in kurucu ve iktidar partisi olarak bilinen ÇKP, 1 Temmuz 1921 tarihinde Şanghay'da kurulmuştur.

Chen Quanguo kimdir?

Chen Quanguo, Çinli bir siyasetçidir. 2016 ile 2021 seneleri arasında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Komünist Parti Sekreteri görevinde bulunmuştur. Günümüzde ise Çin Komünist Partisi Merkez Kırsal Çalışma Liderlik Grubu başkan yardımcısıdır.

https://www.instagram.com/p/C3PvjrfivtB/

CHEN QUANGUO'NUN PROJESİ

Chen Quanguo'nun Uygurlar üzerinde uyguladığı "Aile Olmak" projesi tamamiyle Türklere karşı başlattığı psikolojik bir savaşın örneğidir. Her Uygur Türk'ü ailenin evine bir Çinli tayin eden yönetim, bu şekilde Uygurların adımlarını kolayca takip edebilecek, gerekli gördüğü takdirde toplama kamplarına alabilecektir.

◾ Kampa alınan Uygurlara, olmayan suçlar isnat edilmekte ve zorla itirafnameler imzalatılmakta, ardından hiçbir gerekçe olmaksızın direkt hapse atılmaktadır.

Çin hükümeti, toplama kamplarının varlığını kamuoyundan uzunca yıllar sinsice saklamıştır. Fakat uydu görüntüleri rejimin hain planını ele vermiştir. Durum fark edilince kampların bulunduğu bölgelere akın eden gazetecilere buralar, mesleki alan ile birlikte; dans, spor gibi eğitimlerin verildiği, "eğitim merkezleri" olarak tanıtılmıştır.

İsnat etmek ne demek?

Arapça kökenli bir kelime olan isnat, "bir sözü, konuyu, düşünceyi, bir nedene dayandırma ve yükleme" manasına gelmektedir.

Uygurların cesur hatunu: İparhan

TOPLAMA KAMPLARINDA YAŞANANLAR

◾ Gerçeğin bambaşka olduğu, kamp duvarında yazan "kalbim dayanmaya devam et" yazısının bir gazeteci tarafından fark edilmesiyle anlaşılır.

◾ Çin hükümeti bu durumu, "halkı aşırı dini bağlılıktan ve terörizmden kurtarmak ve Uygurlara yaşadıkları ülkenin dilini, kültürünü öğretme ve mesleki kazanım sağlama" şeklinde açıklamıştır.

◾ Fakat rejim, milyonlarca masum insana her gün uyguladığı türlü işkencelere devam eder. Örneğin; Uygur Türklerine sabahları zorla Çin marşı söyletir ve cuma günleri ise Allah'ı inkar etmeye, içki içmeye ve domuz eti yemeye mecbur bırakır.

BU BİR SOYKIRIM!

◾ Yazın kızgın zeminde aç ve susuz bırakmak, kışın buz kütlesinin üstünde çıplak ayakla bekletmek, sebepsiz yere hücreler atılarak günlerce aç kalmasını sağlamak ve bilinmeyen sıvıları vücutlara enjekte etmek; ÇKP'nin işkence türlerinden birkaçıdır.

◾ Çin'in, Doğu Türkistan'daki genç kızlara uzanan kirli elleri ve daha doğmamış bebekleri anne karnından ayırmaları, rejimin ne denli köhne bir zihniyete sahip olduğunu göstermektedir.

◾ Yıllardır işgal altında Uygur Türkleri, 2017 yılından itibaren sistematik bir şekilde soykırıma uğramaktadır. Kamplarda toplamda 3 milyon insanın zorla tutulduğu tahmin edilmektedir. Bu insanların yaşadıkları yerlere ise Çin halkı yerleştirilir, amaç bölgenin demografik yapısını tamamen değiştirmektir.

Cami ve türbeleriyle Doğu Türkistan

DİN BİR TEHDİT OLARAK GÖRÜLÜYOR

Çin yönetinin Doğu Türkistan'daki suçlarını araştıran uzmanlar, 1970 ile 1990 tarihleri arasında doğan Uygur Türklerini güvensiz nesil olarak tanımlar. Bunun nedeni o senelerde doğan Uygur nesli, kültür devrimini yaşamış kısacası Komünist Parti'yi iyi tanımaktadır.

ÇKP, İslam'ı bir zehirlenme biçimi olarak görür ve Uygurların tedavi edilmesi gerektiğini iddia ederek işledikleri suçu meşrulaştırmaya çabalar. Din zehirlenmesine tek çare olarak hapsi işaret eder ve milyonlarca insanı toplama kamplarına aldırır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN