Arap koalisyonunun Yemen stratejisi 'aç bırakmak'
Yemen hakkında raporlar yayımlayan uluslararası uzman ve araştırmacılar, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun, Husilere karşı yürütülen savaşta "aç bırakma" stratejisi uyguladığını belirtiyor.
Giriş Tarihi: 28.11.2018
15:47
Güncelleme Tarihi: 28.11.2018
16:17
YEMEN'DEKİ GIDA KRİZİNİN BAŞ MÜSEBBİBİ
Yemen'deki gıda krizinin müsebbibi olarak Suudi Arabistan'ın başı çektiği koalisyon güçlerini gören uluslararası insan hakları örgütleri ve çeşitli araştırma merkezleri, bu suça ortak olarak Husileri de işaret etmekten geri kalmıyor. Uluslararası Af Örgütü, 6 Haziran 2016'da yayımladığı raporda, gıda maddelerinin ulaştırılmasına dönük uyguladığı kısıtlamalar sebebiyle koalisyon güçlerinin ülkede yaşanan gıda krizinin baş müsebbibi olduğu vurgulandı.
Rapora göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2015'teki 2216 nolu kararı sonrasında Suudi Arabistan, alınan uluslararası kararı uygulama gerekçesiyle Kızıldeniz'de gemilerin kontrolünü yürüttüğünü iddia ederek, yük gemilerinin limanlara girişini geciktiriyordu. Koalisyon güçlerinin bu süreçte gemi ve limanlara getirmiş olduğu sınırlamalara karşılık BM Genel Sekreterliği 2016'da Yemen'de teftiş ve inceleme mekanizması oluşturdu. Bu mekanizmayla hedeflenen, ülkeye giriş yapacak ticaret gemilerinin hareketini kolaylaştırmaktı. Ancak kurulan bu yeni mekanizmaya rağmen koalisyon yine kendi teftiş ve inceleme işlemlerini uygulamakta ısrarcı oldu.
YARDIMLARIN ULAŞMASINA ENGEL OLUYOR!
Uluslararası Af Örgütü, koalisyona dönük eleştirilerinin bir benzerini Husilere de yönelterek, onların da ülkenin yaşadığı gıda krizinde etkisi olduğunu belirtti. Husiler tarafından yardım kuruluşlarının çalışanlarına verilen izin belgeleri ve çalışma ruhsatları gibi bürokratik uygulamaların yardımların zamanında ulaşmasına engel olduğu ifade edildi.
Evrak kargaşasının yanı sıra yol boyunca Husi milislerin yardım konvoylarının önünü keserek rüşvet talep etmelerinin de yardım kuruluşlarının çalışmalarına karşı ciddi engel oluşturduğu kaydedildi.
Bu suçlamalara karşılık koalisyon güçleri tarafından yapılan açıklamalarda, Yemen Savaşı'nın başından itibaren insani yardım ve benzeri çalışmalar için operasyon ekipleri oluşturulduğu ve sahada önemli çalışmalar yürütüldüğü ifade ediliyor.
GIDA DEPOLARININ BOMBALANMASI
Bunların yanı sıra deniz ablukasının Yemen'deki ekonomik krize etkisinin büyüklüğü tartışılamaz. Ancak koalisyon güçlerinin fabrikalar, depolar, enerji üretim istasyonları ve çeşitli ekonomik değeri olan bölgelere düzenlediği saldırıların da ekonomiyi çökertmede ve gıda dengesinin bozulmasında büyük etkisi var. Bu konuda İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2016'da hazırladığı "Suudi güçlerinin Yemen'de ekonomik altyapı ve ticari kurumlara yönelik düzenlediği saldırılar" başlıklı raporda Mart 2015 ile Şubat 2016 arasında Suudi güçlerinin 13 ayrı sivil ekonomik merkeze hava saldırısı düzenlediği ve bu merkezlerde gıda, ilaç üretimi, depolaması ya da dağıtımı yapıldığı belgeleniyor.
GIDA ÜRETİMİNİ YOK EDİLMESİNİ HEDEF ALAN STRATEJİ
Örgüt söz konusu saldırıların ülkede gıda ve ilaç eksikliğine neden olduğunu ve fiyatların artmasına yol açtığını belirtiyor. Londra'da yaşayan araştırmacı Martha Mandy, koalisyonun Yemen operasyonlarının ilk 17 aylık sürecinde 2017'de yayımladığı araştırmasında Husilerin hakim olduğu bölgelerde gıda üretiminin yok edilmesini hedef alan bir strateji uyguladığına dair güçlü delillerin varlığından söz etti. Husilerin de gıda krizinin büyümesindeki katkılarına dair bazı uygulamaları belgelendiriliyor. Sana Siyasi ve Stratejik İncelemeler Merkezi tarafından 2018'in başında yayımlanan rapor buna örnek. Rapora göre, Husiler Şubat 2017'nin sonlarında kontrolleri altındaki bölgelere giren tüm ticari kamyonlara gümrük vergileri getirdi. Bu da gıda maddelerine ek zamlar anlamına geliyor.
Bazı kesimler, koalisyonun aç bırakma politikasının, Husilere karşı yürütülen savaşta bir strateji olduğu konusunda iddialarda bulundu. BM öncülüğünde kurulan Uluslararası Uzmanlar Komisyonu tarafından Ocak 2018'de hazırlanan raporda, koalisyonun aç bırakmayla tehdit etmeyi, bir savaş enstrümanı ve pazarlık aracı olarak kullandığı ifade edildi.
İngiliz araştırmacı Alex de Waal, "Toplu Aç Bırakma" adını verdiği eserinde Suudi Arabistan ve BAE'nin uyguladığı açlık stratejisinin Yemen'de etkin bir silah olduğunu ve böylece Husileri dize getirmenin mümkün olduğuna inandıklarını belirtti. "Bu iki ülke Yemenlileri oldukça dolambaçlı bir yoldan aç bırakıyor" diyen De Waal, Yemen'in gıda ihtiyacının yüzde 80'ini ithal ettiğini ve bu ithalatın büyük bir kısmını Hudeyde Limanı'ndan yaptığını ancak gemilere uygulanan kontrollerden dolayı gıda taşıyan gemilerin ulaşmasında büyük gecikmelerin yaşandığını dile getirdi.