Arama
Dünyanın en büyük açık cezaevi: Gazze
Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yönelik saldırılarıyla İsrail, işgal ettiği topraklarda insanlık suçu işlemeye devam ediyor. İsrail ordusu abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzey kesimine kara, hava ve denizden yoğun şekilde saldırı düzenledi. "Dünyanın en büyük açık cezaevi" olarak adlandırılan Gazze, uzun yıllardır hem işgale hem saldırılara hem de İsrail ablukasına karşı direniş gösteriyor. 2006 yılında başlayan ablukanın ardından Gazze'de binlerce kişi, İsrail'in saldırıları nedeniyle hayatını kaybetti; evler harabeye döndü ve su, yiyecek, sağlık gibi en temel yaşam hakları dahi ellerinden alındı. Filistinliler, yer altı ve yüzey sularından mahrum edilerek, topraklarından göçe zorlanmak amacıyla susuz bırakılıyor. Gazzelilerin önemli geçim kaynağı olan balıkçılık faaliyeti ise uluslararası anlaşmalara rağmen İsrail tarafından yasaklanmış durumda.
🔸 İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarından biri de bölgedeki Filistinlileri göçe zorlama stratejileri.
🔸 Gazze Su Kurumu Başkan Vekili Mazin el-Benna, Mart ayında yaptığı açıklamada Gazze'deki su kuyularının yüzde 97'sinden fazlasının içme suyu standartlarını karşılamadığını söylemişti.
🔸 Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 92'si yer altı suları, yüzde 6'sı İsrail'den satın alınan sular. Yüzde 2'si ise deniz suyunun arıtılması ile elde ediliyor.
🔸 Abluka nedeniyle Gazze'de su tesislerinin inşası ve tamamlanması için gereken finans ve malzeme desteği ise engelleniyor.
🔸 İsrail, Filistinlileri yer altı ve yüzey sularından mahrum ederek, topraklarından göçe zorlamak amacıyla susuz bırakıyor.
🔸 İsrail, Nisan ayında uluslararası anlaşmalara rağmen abluka altındaki Gazze Şeridi açıklarında avlanmayı tamamen yasakladı.
🔸 Yoksulluk sınırı altında yaşayan ve tek geçim kaynağı balıkçılık olan 5 bini aşkın Filistinli zor durumda kaldı.
🔸 Aileleriyle birlikte düşünüldüğünde ilgili yasaktan etkilenen kişi sayısının 50 ila 60 bin kişi olduğu belirtiliyor.
🔸 İsrail'in bu uygulamaları "sivillere yönelik toplu cezalandırma" olarak tanımlanıyor ve uluslararası yasalar ve normlara aykırı nitelikte olduğu ifade ediliyor.
🔸 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması'na göre, Filistinlilerin herhangi bir İsrail müdahalesine maruz kalmadan Gazze Şeridi'nden 20 mil açığa kadar serbest hareket edebilme hakkı bulunuyor.
🔸 Bu durum, İsrail'in sistematik baskı ve ayrımcılık politikalarının ne kadar keyfi şekilde ilerlediğini de gösteriyor.