'Filistin'in kızı' Corrie öldü, mücadelesi yaşıyor
"Filistin'in kızı" olarak adlandırılan ABD'li barış aktivisti Rachel Corrie, bundan tam 16 yıl önce bugün, Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemek isterken bir İsrail buldozeriyle ezilerek öldürüldü. Corrie, öldürülmeden bir süre önce ailesine gönderdiği mektuplardan birinde "Herhangi bir akademik bir çalışma, konferans, belgesel, hikâye veya duyduğum olay, bana buradaki durumu anlatamamıştı. Buradaki durumu kendi gözlerinle görmediysen hayal etmen mümkün değil" demişti. Aradan geçen 16 yıla rağmen, Corrie'nin ortaya koyduğu adalet mücadelesi halen canlılığını koruyor.
Giriş Tarihi: 16.03.2019
17:31
Güncelleme Tarihi: 16.03.2019
17:35
MÜCADELE DE ZULÜM DE BİTMEDİ
Corrie'nin bir buldozerle ezilerek katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti ancak vicdan sahibi insanların İsrail işgaline ve gerçekleştirdiği hak ihlallerine karşı mücadelesi hiç bitmedi.
Bununla birlikte Corrie'yi katlettiği için hiçbir bedel ödemeyen İsrail'in, işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü ihlaller ise tüm şiddetiyle devam ediyor.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 50 yıldır işgal altında. Gazze Şeridi ise 2006'dan bu yana acımasız bir abluka altında tutuluyor. Corrie'nin ölümünden bu yana İsrail yüzlerce Filistinlinin daha evini yıktı.
FİLİSTİNLİLER İÇİN BİR SEMBOL OLDU
Filistinli hukukçu ve insan hakları aktivisti Mustafa el-Bergusi, Corrie yaptığı açıklamada, "Rachel Corrie, hala erdemli insan simgesi ve insan hakları savunuculuğunun rol modeli olma durumunu koruyor" dedi.
Corrie'nin ABD'deki "rahat" hayatını bırakıp, Filistinlilerin mücadelesine destek vermek üzere Gazze'ye geldiğini hatırlatan Begusi, "Filistinli ailenin evinin yıkımını engellemeye çalıştığı sırada İsrail buldozeriyle ezilerek hayatına son verildi. Ancak Corrie bizim için ölmedi, başta Gazzeliler olmak üzere her Filistinli için bir sembole dönüştü" ifadelerini kullandı.
ABD YÖNETİMİ VE BASINI İSRAİL'DEN HESAP SORMADI
Bergusi, ABD yönetiminin ve basınının Corrie'ye sahip çıkmadığını vurgulayarak "ABD yönetimi ve basını, işlediği suçtan dolayı İsrail'den hesap sormamıştır. Bu korkunç bir durum. Corrie barışçı, sivil ve tamamen insan onuru için hayatını ortaya koyan biriydi" diye konuştu.
İsrail yargısının da Corrie'yi "soğukkanlılıkla öldürenleri" cezalandırmadığının altını çizen Bergusi, Corrie'ye yapılanların aynısının bugün Filistinlilere yapılmaya devam ettiğini dile getirdi.
Corrie'nin mücadelesinin sürdüğünü ve hatırasının yaşatılmasına devam edileceğini söyleyen Bergusi, "Tabi ki her insan ölecektir. Rachel de öldü. Ancak bazı insanlar vardır ki ölürler ancak kendilerine halkların kalplerinde yeniden yer bulurlar. İşte Rachel böyle biridir. Evet, İsrail'in Rachel'e ve Filistin halkına yönelik zulmü devam ediyor. Ancak Rachel'in ve Filistinlilerin bu zulme karşı mücadelesi devam edecektir" şeklinde konuştu.
"FİLİSTİN'İN KIZI RACHEL"
Öte yandan Filistinliler İçin Evrensel Dayanışma Hareketi Üyesi Yahudi aktivist Neta
Golan, "Biz, Filistinliler İçin Evrensel Dayanışma Hareketi olarak Rachel'in yolunu sürdüreceğiz. Çünkü Rachel, Filistin direnişi ve dayanışmanın bir sembolü" dedi.
Nazilerin Yahudilere yaptıklarını İsrail'in bugün Filistinlilere karşı uyguladığını vurgulayan Golan, şöyle konuştu:
"Maalesef İsrail bugün bir soykırım yapmaktadır. İsrail sömürgeci bir Yahudi yerleşim devletidir. Bütün emperyalistler daima şiddete başvurmuşlardır. Bugün Gazze'de yaşananlar bana bir Yahudi olarak Holokost'u hatırlatıyor. İsrail, Nazilerin yaptıklarını bugün Filistinlilere yapıyor. Dünya o zaman da susmuştu bugün de susmaya devam ediyor"
Corrie için "Filistin'in kızı" diyen Golan, "Corrie bir arkadaştı, bir dosttu. Filistin'in kızıydı. O, bir insandan daha fazlasıydı. Erdem timsali ve onur savunucusuydu. O bir yerde haksızlık gördüğünde susmazdı. İşte Filistin halkı için ortaya koyduğu mücadele bunun içindi. Bu yolda da canını feda etti. Biz de onun yolunu sürdürmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı.
"HİÇBİR BELGESEL, HİKAYE BANA BURADAKİ OLAYI ANLATAMADI"
Her fırsatta "Filistin'de tanık olduğu olaylardan çok etkilendiğini" dile getiren Corrie'nin, öldürülmeden bir süre önce ailesine gönderdiği mektuplardan birinde şu ifadeler yer alıyordu:
"Herhangi bir akademik bir çalışma, okuma, konferans, bölge hakkında izlediğim belgesel, hikâye veya duyduğum olay, bana buradaki durumu anlatamamıştı. Buradaki durumu kendi gözlerinle görmediysen hayal etmen mümkün değil. Sonra uzun süre yaşadığın tecrübelerin, gerçeği yansıtıp yansıtmadığını düşünürsün."