Harun Reşid kimdir? İslam dünyasına altın çağını yaşatan halife...
Abbasilerin en meşhur hükümdarı olan Harun Reşid, Bizanslılara karşı zaferler kazanıp İslam'ın daha geniş topraklara yayılmasını sağladı. 20 yaşında halife olan Sultan'ın 23 sene kadar süren iktidarı Abbasiler'in en parlak dönemi olarak tarihe geçti. Öyle ki senede devlet hazinesine giren gelir yaklaşık 268 ton altın değerinde oldu. İslam dünyasının en büyük halifelerinden biri olan Harun Reşid, alimleri himaye eder, meclisinde ilmi toplantılar yapardı. Peki, Reşid lakabını nasıl aldı? Harun Reşid hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 22.06.2020
08:59
Güncelleme Tarihi: 25.07.2021
18:34
Defalarca isyanları bastırılan Hariciler, Herat ve Sistan'a hakim olarak Fars bölgesine kadar yayıldı, kendilerine Muhammere denilen bir grup da isyanlar neticesinde Cürcan'a hakim oldu. Halife Harun Reşid, 796 yılında oğlu Emin'i Bağdat'ta vekil bırakarak Rakka'ya gitti ve burada bir saray yaptırdı.
Anadolu'nun içlerine kadar ilerledi
Harun Reşid, Bizans İmparatorluğu'na karşı 797'de bizzat yönettiği orduyla Safsaf Kalesi'ni aldı; kumandanlarından Abdülmelik b. Salih Ankara'ya kadar ilerledi. İmparatoriçe İrene barış isteğini kabul etti ancak 802 yılında I. Nikephoros'un imparator olmasıyla antlaşma bozuldu.
Halife, 803 ve 806 yıllarında da büyük bir orduyla Bizans topraklarına girdi. Bu seferlerde Ereğli, Konya, Niğde ele geçirildi ve Nikephoros'un barış isteği, hem kendi hem de oğlu adına cizye vermesi şartıyla kabul edildi.
Kur'an'ı sanatla Abbasiler buluşturdu
803 yılında iktidarında geniş yetkiler verdiği Bermeki ailesiyle arası açıldı. Cafer öldürülürken Yahya ile Fazl hapsedildi. Harun Reşid, halifeliğinin son altı yılında Bermekilerin yokluğunu hissetti. Hatta Yahya el Bermeki'ye hapiste olduğu dönemde de akıl danıştı.
Horasan'da halka zulmeden vali Ali bin İsa bin Mahan'ı uyarmak için 805'te Rey şehrine kadar gitti. Halife ve saray erkânını değerli hediyeler sunarak onları kandıran Ali bin İsa, halifenin Bağdat'a dönmesinin ardından kötü muamelelerine devam etti. Ali bin İsa'nın valiliği sırasında bölgede meydana gelen önemli bir olayda 808'de Rafi bin Leys'in isyanıydı. İsyanın son derece tehlikeli bir hal alması üzerine halife yanına iki oğlu Me'mun ve Salih'i alarak sefere çıkan halife Harun Reşid, Tus şehrine varınca hastalandı. 24 Mart 809'da vefat etti ve aynı yerde toprağa verildi. Vefatı esnasında kefenini kendi elleriyle hazırladığı söylenir.
Nakibüleşraf hakkında bilinmesi gerekenler
Mütevazi ve alimlere hürmet gösteren hükümdar
Musiki ve edebiyata önem veren Harun Reşid, şair ve âlimleri de himaye etti. Kendisinin de şiirleri bulunan Harun Reşid'in hitabeti ve sesi de düzgündü. Birçok şiiri ezbere bilirdi. Sarayında edebi toplantılar yapılırdı. Fakat bu edebi toplantıların belirli kuralları bulunurdu. Belirli zamanlarda toplanan kişiler halifenin "sübhaneke Allahümme ve bihamdik" demesiyle dağılırdı.
Mühründe "el-azametü ve'l-kudretü lillah" (büyüklük ve kudret Allah'ındır ) yazılıydı. Mütevazi bir insan olan Harun Reşid, özellikle alimlere büyük hürmet gösterdi.