Hasan el-Benna'nın gençlere yazdığı mektup
Hayatını İslam davasına adayan Hasan el Benna, yirminci yüzyılın en önemli isimlerinden biriydi. Sadece üç kahvehane ile başlayan mücadelesi, tüm dünyaya yayıldı. Henüz 22 yaşındayken yirminci asrın en kapsamlı hareketi olan İhvan-ı Müslim'i kurdu. Peki, İslam davasına olan sadakati, azmi ve gayretiyle özdeşleşen Hasan el Benna gençlere nasıl seslendi?
Giriş Tarihi: 14.10.2020
14:52
Güncelleme Tarihi: 14.10.2020
16:36
📌Hasan el-Benna, 1906 yılında Mısır'ın Mahmudiye kentinde doğdu. Dönemin önemli âlimlerinden Ahmet ibn Abdurrahman'ın oğluydu. Yerel camilerinden birinde imamlık yapan babası aynı zamanda saatçilikle uğraşarak ticaret yapıyordu.
▶ Babasının işlerinden ötürü Hasan el-Benna'nın hayatı ev, cami ve saat dükkânı arasında geçmesi korunaklı bir hayat sürmesini sağladı. Hadis ilmine büyük katkılar sağlayan babasının kendi yazdığı kitapları vardı. Babasının eserleri ve verdiği dini eğitimle büyüyen Hasan el-Benna'nın kalbine İslam için mücadele tohumları ailesi tarafından atıldı.
▶ Lise çağlarında Ali Bedir, Lebbi Nevvar, Abdurrahman Saati ve Said Bedr gibi arkadaşlarıyla beraber "Haramların İşlenmesini Önleme Cemiyeti " adında bir topluluk kurdu. Bu cemiyet Mısır'daki bazı önemli isimlere mektuplar göndererek dikkatlerini toplumdaki kötülüklere çekmeye çalıştı. 1919'lu yıllarda İngiliz sömürüsünü protesto etmek adına düzenlenen gösterilere katıldı.
▶ Çok yüksek bir dereceyle liseden mezun olduktan sonra üniversiteyi Dar'ul Ulum'da okumaya karar verdi. Üniversiteyi bitirme sınavlarını verirken on sekiz bin beyit ve bir o kadar nesir ezberlemişti.
HASAN EL-BENNA’NIN HAYALİ
📌Hasan el-Benna, insanların modernizm görüntüsü altında dinden iyice uzaklaştığına tanıklık etti. Durum gün geçtikçe daha kötüye gidiyor ve kimse önlem almıyordu.
📌İnsanlara durumun vahametini anlatmak ve gerçek benliklerine döndürmek için neler yapılması gerektiği üzerinde incelemelerde bulundu. En sonunda âlim kişilerle konuşarak, onları "el-Feth" isminde bir dergi çıkarmaya ikna etti.
▶ Öğrenciliği sırasında kompozisyon sınavında sordukları "Mezun olduktan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?" sorusuna şu cevabı vermişti: "Mezun olduktan sonra biri özel, biri de genel olmak üzere iki emelim vardır. Özel emelim, yapabileceğim kadar ailemi ve yakınlarımı mutlu etmektir. Genel emelim de gündüz öğrencilerle, gece de babalarına dinlerinin aslını öğreten bir mürşit olmaktır."
▶ Hasan el-Benna, üniversitedeki mücadelesini şöyle anlatır: Öğretmen okulunda okuduğum dönemde, zinde güçlerin takibatı devam etmekteydi. Bir defasında Hacı Şaire Hanım'ın evinde toplantı halindeydik. Polis, evi kuşatarak içeri girdi. Bizleri sordu. Kadın: 'Öğrenciler sabah erkenden ayrıldılar. Henüz dönmediler. Ben de gördüğünüz gibi bakla ayıklamakla uğraşıyorum.' dedi. Doğru olmayan bu cevaptan rahatsız oldum. Soranın karşısına çıkarak durumu ona açık açık şöyle anlattım: 'Sizin vatana karşı borcunuz bizimle beraber olmamızı gerektiriyor. Bizim işlerimizi aksatmamanızı gerektiriyor. Bizi yakalamanızı değil.' Bu söylediklerime davranışlarıyla olumlu bir şekilde cevap verdiğini bilemiyorum. Fakat hemen oradan ayrıldılar. Onların ayrıldıklarından emin olduktan sonra diğer arkadaşlarımı çağırarak onlara: "İşte bu, doğru sözlülüğün bereketidir . Doğru olmamız ve işlerimizin sıkıntılarına katlanmamız bizim için kaçınılmazdır. Durum ne olursa olsun hiçbir zaman yalan söylemeye gerek yoktur ."
Ümmeti bir araya getiren şehit
📌Hasan el-Benna, Türkiye'de 1924 yılında hilafetin kaldırılmasının ardından Müslümanların başsız kaldığı düşüncesiyle İhvan'ın fikri yapısının temellerini attı. Fen Bilimleri Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1927 yılında İsmailiye kentinde öğretmenliğe başladı. 1941 yılında idari bir kararla Gına kentine tayin edildi, 1946'da öğretmenliği bıraktı.
▶ İsmailiye'de bir ilkokulda öğretmenlik yaparken İngilizlerin düzenbazlıklarına şahit oldu . Sömürü düzeni büyük ölçüde hissediliyor ve halkı etkileyerek yaşam tarzını değiştiriyordu. Bu vahameti engellemek ve İslami duyarlılığı artırmak için, 1928 yılının Ocak ayında, bir İngiliz kampında çalışan altı arkadaşıyla teşkilat kurdu. "Bizler İslam'ın hizmetinde olan kardeşleriz; o halde bizler Müslüman kardeşleriz " diyerek cemiyetin adını Müslüman Kardeşler olarak belirledi.
MÜSLÜMAN KARDEŞLER CEMİYETİ'NİN KURULUŞ AMACI
📌 Hasan el-Benna'nın "Siyasi İslami Teşkilat" olarak kurduğu İhvan'ın hedefi, günlük hayatta İslam'ın yaşanmasını sağlamak ve İslami yönetimi tekrar hakim kılmaktı . İnsanları İngiliz, Fransız ve İtalyan işgalinin bulunduğu bir dönemde kendi özlerine dönmeye ve dinlerine sahip çıkmaya çağıran Benna , İslam dinini, "akide, ibadet, vatan, vatandaşlık, din, devlet, ruhaniyet, Kur'an ve kılıç" şeklinde tarif etti.
▶ Yazdığı ilk makale Fetih dergisinde 1928 yılında yayımlandı. Başlığı "Allah'a Davet " idi. Benna, Müslüman Kardeşler Cemiyeti'ni kurduktan sonra özellikle 1930'ların sonlarında Mısır'da etkin bir siyasi güç haline geldi. Bundan dolayı da İngilizler ve dönemin otoritesi tarafından tehlike olarak karşılandı.
İngilizlerin teşvikleriyle hükümet, Müslüman Kardeşlerin etkinliğini azaltmak ve toplumdaki yükselişini önlemek için bir dizi zorlayıcı tedbirler uyguladı.
MİLLETVEKİLİ OLMASI ENGELLENDİ
📌 İhvan, 1941 yılında Kahire'deki İngiliz elçiliğini ve Kanal yönetiminin işgal kuvvetlerini eleştirirken, ilk fiili çilesini yaşadı . Bu dönemde birkaç dergileri kapatıldı ve tutuklanarak zindana atıldılar.
▶ 1944'de Ahmed Mahur hükümeti ile İngilizler birleşerek, parlamento seçimlerinde Hasan el-Benna'ya karşı savaşa girdi. 1942'de milletvekilliği adaylığı, İngilizlerin baskısıyla engellendi . 1944-1945 seçimlerinde ise bağımsız aday olarak katılan El-Benna milletvekili seçilse de İngilizlerin Mısır hükümeti seçimleri iptal etti . El-Benna ile birlikte 60'a yakın İhvan adaylıktan düşürüldü.
Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan El-Benna'dan 20 alıntı