Kuzey Afrika’da işgale karşı direniş hareketi: Senûsîlik
19. yüzyılda Afrika'yı Müslümanlaştırmak hedefiyle yola çıkan Senûsîlik, Kuzey Afrika'nın tamamını etkileyen bir hareket oldu. Afrika'nın iç bölgelerindeki yerlilerin İslam'ı kabul etmeleri için büyük gayret sarf edildi; kurulan zaviyelerde halka birlik ve kardeşlik ruhu aşılandı. Öyle ki ilerleyen zamanda Senûsîlik, Kuzey Afrika'da Fransız ve İtalyan işgaline karşı mücadele eden ve Libya'da bir devletin kurulmasını sağlayan siyasi bir harekete dönüştü. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce Osmanlı, bölgede Senûsîler ile birlikte hareket etmişti.
Giriş Tarihi: 24.12.2020
18:45
Güncelleme Tarihi: 27.12.2020
18:22
Sesli dinlemek için tıklayınız.
OSMANLI İLE BİRLİKTE HAREKET ETTİLER
Böylece Osmanlı tarihinde ilk defa Büyük Sahrâ'nın doğusundaki Tîbûlar'ın tamamı Osmanlı tebaası haline geldi.
Fransızların 20 Ocak 1902'de Çad gölüne 100 kilometre mesafedeki Senûsî Zâviyesi'ni ele geçirip yıkmaları harekete büyük bir darbe vurdu. Şeyh Muhammed Mehdî es-Senûsî'nin bu olay yüzünden vefat ettiği ileri sürülür.
HAREKETİN KARŞISINDAKİ ENGELLER İŞGALİ KOLAYLAŞTIRDI
Bunlardan birincisi Sudan Mehdîsi'nin ülkesinde başlatıp çevreye yaydığı direniş hareketi, diğeri yine Sudan asıllı Râbih bin Fazlullah'ın Çad gölü havzasındaki mahallî sultanlıkların topraklarını ele geçirip 1900 yılına kadar burada kendi düzenini kurmasıydı.
Her iki girişimin bölgede mevcut yerel savunma gücünü yok etmesi Afrika'nın bu bölgesinin sömürgeciler tarafından daha kolay ele geçirilmesine yol açtı.
SENÛSÎLER EN BÜYÜK DESTEĞİ OSMANLI’DAN ALDI
Senûsiyye onunla birlikte adeta yalnız silahlı mücadele eden bir yapıya kavuştu ve bu konuda en büyük desteği Osmanlılardan aldı.
1912-1913 yıllarında bir Osmanlı askerî birliğinin Senûsîlerle birlikte Çad'ın kuzeyindeki Borku bölgesinin merkezi Ayn Kelek'i bir kaza haline getirme girişimleri Trablusgarp Savaşı sebebiyle başarısızlıkla sonuçlandı. Bu zaviye 27 Kasım 1913'te işgal ordusunca ele geçirilip yıktırıldı.
Libya'nın ilk ve tek kralı: İdris es Senusi
İŞGALDEN KURTULMAK İÇİN MENSUPLARINI CİHADA ÇAĞIRDILAR
Osmanlı Devleti'nin 18 Ekim 1912'de imzaladığı Uşi (Ouchy) Antlaşması'yla Trablusgarp ve çevresini İtalyanlara bırakması üzerine Senûsiyye hareketi, 1914 yılından itibaren geride kalan sınırlı sayıdaki Osmanlı askeriyle birlikte üç büyük sömürgeci güç karşısında mücadele etmek zorunda kaldı.
1915'te Mısır sınırından ilerleyen İngiliz birlikleriyle çarpışıldı. Eylül 1914 - Nisan 1915 tarihleri arasında İtalyanlar Trablusgarp çevresi ve Fizan bölgesinden püskürtüldü. Aynı dönemde Büyük Sahrâ'dan kuzeye doğru ilerleyen Fransızlar'ın işgalindeki Canet kasabası 2 Mart 1916'da geri alındı.
📌 Avrupalı seyyah ve misyonerler Senûsîler'in etkili oldukları bölgelerde dolaşmaya cesaret edemez oldular.
BÖLGE FRANSIZ İŞGALİNDEN TAMAMEN KURTARILDI
Trablusgarp vilâyetini resmen İtalyanlara devreden Osmanlı Devleti'nin Ahmed Şerîf es-Senûsî ile temasları devam ederken kardeşi Muhammed Hilâl'in İtalyanlarla anlaşması büyük hayal kırıklığına yol açtı.
Amcasının oğlu Ahmed Şerîf'e Osmanlı-İtalyan savaşı süresince tâbi olan Muhammed Mehdî'nin oğlu Muhammed İdrîs, Birinci Dünya Savaşı'nın ilerlediği dönemde Mısır'daki İngilizler ve ülkesini işgal eden İtalyanlarla görüşmelere başladı. 1917 yılı Nisan ayında Tobruk yakınındaki Akrama'da bir antlaşma imzaladı. Böylece Bingazi ve çevresinin sahibi kabul edilen Muhammed İdrîs, İtalyan işgalini kısmen tanımış oluyordu. Bu son gelişmeler üzerine Ahmed Şerîf 1918 yılı Ağustos ayında İstanbul'a gitmek üzere ülkeden ayrıldı.