Nobel, Srebrenitsa Soykırımı’nın acısını tekrar yaşattı!
Srebrenitsa'da 8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği soykırımı inkâr eden Avusturyalı yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesi, Srebrenitsa'nın acılarını tazeledi. Aradan geçen 24 yıla rağmen hem Boşnak halkı hem de tüm Müslümanlar için kapanmayan bir yara olan Srebrenitsa Soykırımı, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak tarihe geçmişti. Yaşanan katliamdan kaçmaya çalışanların menzili ise yine "ölüm yolu" olmuş, binlerce soykırım kurbanının cenazeleri ise bulunamamıştı.
Giriş Tarihi: 11.12.2019
15:07
Güncelleme Tarihi: 11.12.2019
15:14
DÜNYANIN EN BÜYÜK İNSANLIK TRAJEDİLERİNDEN BİRİ
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen ve en az 8 bin 372 Boşnak sivilin öldürüldüğü Srebrenitsa Soykırımı, çeyrek asırdır Boşnak halkının kanayan bir yarası olmaya devam ediyor.
Aradan çeyrek asır geçmesine rağmen hala binin üzerinde soykırım kurbanının cenazelerinin bulunamaması ise bu yaranın kapanmamasının en büyük nedeni olarak gösteriliyor.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI NASIL BAŞLADI?
Srebrenitsa Soykırımı'na giden süreç, Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerin, 11 Temmuz 1995'te Hollandalı Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin koruması altındaki "güvenli bölge" Srebrenitsa'ya girmesi ile başladı.
Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICTY) aralarında Srebrenitsa Soykırımı'nın da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkûm ettiği Mladic'in 11 Temmuz 1995'te yaptığı açıklama, sonraki birkaç günde olacakların habercisiydi.
KATLİAMIN HABERCİSİ OLAN O SÖZLER!
Mladic, Sırp Bayramı arifesinde şehri Sırp milletine hediye ettiklerini kaydederek, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı geldi" ifadelerini kullanmıştı.
Sırplar, Srebrenitsa düştükten sonra en az 8 bin 372 Boşnak sivili katletti, çok sayıda kadın ve çocuk evlerinden sürüldü.
İKİ ATEŞ ARASINDA BİR MÜSLÜMAN HALK
Srebrenitsa'nın düşmesinin ardından bu şehirde yaşayan Müslüman halkın bir kısmı, bugünkü şehitliğin tam karşısında bulunan eski akümülatör fabrikasında konuşlanan Hollanda askerlerine sığınırken, bir kısmı da orman yolundan Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmayı denedi.
Orman yolunu seçenlerin de Hollandalı askerlere sığınanların da kaderi aynı oldu.
‘ÖLÜM YOLU’NDA YİTİRİLEN YAŞAMLAR…
Yaşanan büyük katliamlar nedeniyle halk arasında "ölüm yolu" olarak da anılan orman yolunu tercih eden binlerce Boşnak, Sırp askerlerin kurduğu pusularda yaşamını yitirdi.
Hollandalı askerlere sığınanlar da eski akümülatör fabrikasındaki ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anladı.
İlk gece fabrikaya giren Sırp askerler Boşnakların kimlik kontrolünü yapıp keyiflerine göre bazılarını götürürken, eşlerinden ya da oğullarından ayrılan kadınların çığlıkları olacakların habercisiydi.