Sa'd bin Ebu Vakkas'ın kurduğu ilim şehri: Kufe
Hz. Ömer'in (RA) halifeliğinde Müslümanlar, Sasani İmparatorluğu'nun hakimiyetine son verecek büyük zaferler elde ederler. Devlet teşkilatlanmasında da önemli adımlar atılan dönemde, Sa'd b. Ebu Vakkas tarafından kurulan Kufe, sahip olduğu stratejik konumu ve verimli arazileri sayesinde bölgenin ekonomik ve kültürel bakımından gelişmesini sağlar. Ayrıca tarihi kent, Bağdat kuruluncaya dek Hz. Ali (RA) ve ilk Abbasi halifeleri tarafından başkent olarak tercih edilir. Kadim şehir, İslam dünyasında oluşan tasavvufun, İslami ilim ve kültürün merkezi olur.
Giriş Tarihi: 13.06.2022
12:32
Güncelleme Tarihi: 06.03.2024
08:51
🔹 Kadisiye Savaşı'nda büyük bir zafer kazanan Müslümanlar, yaşadıkları yerin sinek ve haşerat gibi olumsuz unsurlarla boğuk olduğunu Hz. Ömer'e (RA) bildirmelerinin ardından Emir-ül Mü'minin, hem ordugah olması, hem de sağlıklı bir şehir olması için Medine ile arasında deniz engeli bulunmayan yeni bir yer tespit edilmesini ister.
🔹 Bu görev için vazifeli tayin ettiği komutan Sa'd b. Ebu Vakkas (RA), Fırat'ın batı kenarında, verimli topraklar üzerinde, mümbit bir zeminde Kufe şehrini kurar.
Bilgi notu:
Sa'd b. Ebu Vakkas (RA) şehri kurarken merkezden dört bir yana attırdığı oklarla sınırları belirler. Bu strateji düşmanın şehre saldırması halinde merkezden kolaylıkla şehri savunabilmek için bir hamledir.
Sa'd bin Ebu Vakkas kimdir?
🔹 Sa'd b. Ebu Vakkas (RA), Kufe şehrinin düzenlenmesi konusunda Ebu Heyyac b. Malik'i görevlendirir. Ebu Heyyac b. Malik, Hz. Ömer'den (RA) gelen emirle, ana caddeleri kırkar, ara caddeleri yirmişer, sokakları yedişer zira olacak şekilde planlar.
Zira:
Parmak uçlarından dirseğe kadar olan kısma denk gelen geleneksel ölçü birimi
🔹 Şehirde ilk planı yapılıp inşa edilen yapılar, mescitler olur. KEntin göbeğinde inşa edilen Kufe Camii etrafında şehir imar edilmeye başlanır. Kufe Camii'nin hemen yanına valilerin ikamet edeceği ev inşa edilir.
Necip Fazıl'ın kaleminden Hz. Hüseyin ve Kerbela
🔹 Kuruluşundan kısa bir süre sonra Kufe, İslam dünyasının en önemli ilim, siyaset ve savaş merkezlerinden biri olur. Hz. Ali (RA) halife olunca kendisine biat etmeyenlerle verdiği mücadelede, durumunu güçlendirmek için hilafet merkezi olarak Kufe'yi seçer.
🔹 Hz. Ali'nin (RA) vefatından sonra pek çok siyasi olaya tanıklık eden kadim şehir, Halife Mansur'un ikinci başkent olarak 766 yılında Bağdat şehrini kurmasıyla önemini kaybetmeye başlar.
Osmanlı'nın Bağdat Fatihi
🔹 Ortaçağ seyyahları arasında önemli bir yere sahip olan İbn Battuta , gezdiği yerler arasında yer alan Kufe'nin, Peygamber dostlarının, tabiinin, yüce bilginlerin, erdemlilerin yurdu ve müminlerin emiri Hz. Ali'nin (RA) hilafet merkezi olduğu için ayrıcalıklı bir yer olduğunu belirtir.
🔹 Ayrıca İbn Battuta, Moğolların Kufe'nin sınırlarına kadar dayandığını ve bedevilerin eşkıyalık yapmalarını ve şehrin bu nedenlerle harap olduğunu ifade eder.
Bilgi notu:
Meşhur seyyahın Kufe'nin çarşılarının gayet zengin olduğunu, Kufe Camii'nin çok güzel ve sağlam olduğunu belirtmesi kayda değer bir bilgidir.
Ortaçağ'ın en büyük seyyâhı: İbn Battûta
🔹 Kufe'nin ilk kurulumu ile beraber sosyal hayatın, ilmin, kültürün, faziletin, maneviyatın, zaman zaman yönetimin merkezi olarak inşa edilen Kufe Camii, şehrin tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Görünüşü ve kubbesiyle temaşa edenleri hayranlık içerisinde bırakan nadide eser, tarih boyunca ilmi tartışmaların yapıldığı bir kültür merkezi işlevi görür.
🔹 Kufe Camii, ilk özgün halinde etrafı çevrilmiş bir avlu ve kıble tarafında üzeri basit şeylerle kapatılmış bir çardaktan meydana gelir. Emeviler dönemindeki onarımlarla etrafını payandalarla desteklenerek, oldukça kalın bir duvarla kuşatılır ve bugünkü formuna ulaşır.
Müslümanların hâkim oldukları yerlerde inşa edilen en eski camiler