Arama

Alemlerin nura gark olduğu gece Mevlid-i Nebi

Kandil sadece sokakları aydınlatan bir eşyayı değil aynı zamanda içimizi de ferahlatan mübarek geceleri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu gecelerde Müslümanların zihni açılır, kalpleri ferahlar ve dilleri temizlenir. Alemlere rahmet olan Resulullah'ın (SAV) doğumunu simgeleyen Mevlid Kandili gecesi; uzaklaştığımız özümüze dönüşümüzü, Hak Teala'ya tam manasıyla yönelişimizi, gönül gözümüzün açılmasını ifade eder. Peki alemlerin nura gark olduğu o mukaddes gecede neler olmuştu? İşte alemlerin nura gark olduğu gece: Mevlid-i Nebi.

🔹 Dünya tarihinin en önemli hadiselerinden biri olan Mevlid-i Nebi, Ulu'l Azm peygamberlerden Hz. Musa (AS) ve Hz. İsa (AS) tarafından asırlar öncesinden ümmetlerine müjdelenmişti.

Ulu'l Azm nedir?

Ağır tahakküm altına alındıkları, yüksek azim ve sabır sahibi oldukları ayetlerle sabit olan 5 peygamberi ifade etmek için kullanılır. Bu peygamberler: Hz. Muhammed (SAV), Hz. Nuh (AS), Hz. İbrahim (AS), Hz. Musa (AS) ve Hz. İsa (AS) idi.

🔹 Hz. Musa (AS) tahrif edilen Tevrat'ta vasıflarını izah ederken Hz. İsa (AS) Saff Suresi 6. ayette, "Ey İsrâiloğulları! Bilin ki benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed isimli elçiyi müjdelemek üzere size Allah tarafından gönderilmiş elçiyim." cümleleri ile Hz. Muhammed Mustafa'yı (SAV) müjdelemişti.

🔹 Resulullah (SAV) henüz dünyaya teşrif etmeden yetim kalmıştı. Peygamberimizin babası Abdullah bir ticaret kervanı ile Şam'dan dönerken rahatsızlanmış ve o zamanki adı Yesrib olan Medine'de Neccaroğlulları'nın yanında kalmıştı. Bir ay süren zorunlu ikametin ardından kötüleşip vefat etmişti.

Yesrib nasıl Medine oldu?

Ticaret kervanlarının geçtiği, düz bir arazide kurulmuş olan Yesrib, Resulullah'ın (SAV) hicreti ile beraber el Medinetü'l Münevvere olarak anılmaya başlandı. Medine-i Münevvere dilimizde "aydınlanmış şehir" anlamına geliyor.

🔹 Hz. Amine, eşi vefat etmiş halde alemlere rahmet olan biricik evladını dünyaya getirmeye hazırlandı. Hamileliğinin son zamanları bir yandan hüzün bir yandan sevinç taşıyordu.

PEYGAMBER EFENDİMİZE YAZILAN MEVLİD-İ ŞERİFLER

🔹 Resulullah'ın (SAV) annesi Hz. Amine hamileliği sırasında bazı olağanüstü durumlar yaşamıştı. Ama doğum esnasında gördüğü durumlarla evladının hususiyetini anlayacaktı.

🔹 O gece tüm gökyüzü farklıydı. Bu durum herkesin dikkatini çekmişti. Haham ve Papazlar yeni peygamberin gelişini müjdeleyen o yıldızı gördüklerinde hakikati anlamış oldular.

EFENDİMİZ'İN (SAV) DÜNYAYA TEŞRİFİ: MEVLİD

🔹 Hz. Amine'nin o gece gördüklerini Süleyman Çelebi Vesiletü'n Necat isimli meşhur Mevlid metninde şöyle anlatır:

Dedi gördüm ol habîbin ânesi
Bir acep nûr kim, güneş pervânesi

Berk urup çıktı evimden nâgehân
Göklere dek nûr ile doldu cihân

Gökler âçıldı ve feth oldu zulem
Üç melek gördüm elinde üç âlem

Bîri meşrik bîri mağribde anın
Bîri dâmında dikildi Kâbenin

Bildim anlardan kim ol halkın yeği
Kim yakîn oldu cihâna gelmeği

İndiler gökden melekler sâf sâf
Kâbe gibi kıldılar evim tavaf

Hûriler geldi bölük bölük
Buğûr yüzleri nûrundan evim doldu nûr

Süleyman Çelebi

🔹 Doğum acısız şekilde bitmiş ve Şifa Hatun, Allah'ın Resulü'nü (SAV) annesinin kucağına vermişti. İlk göze çarpan kürek kemikleri arasındaki mühür, göbek bağının olmaması ve sünnetsiz olması idi.

🔹 Doğum esnasında orada bulunanlar daha evvel böyle bir durumla karşılaşmadıklarını hatta bu tarz bir durumu duymadıklarını dile getirmişlerdi. Çünkü ondan önce onun kadar hayırlı bir insan doğmamıştı.

TÜRK DİYARLARINDAKİ MEVLİD YANSIMALARI

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN