Arama

Allah Teala'nın 4 vaadi

Yüce dinimiz İslam'ın öncelikli hedefi Müslümanları dünya ve ahirette mutluluğa ulaştırmak, kötü eylemlerden korumaktır. Allah Teala, Kur'an-ı Kerim'de kullarına bilinen ve bilinmeyen alemlerden haberler verir. Rabbimiz mümin kullarına müjdeler, vaatler verirken kendisine inanmayanlara ise vaidler verir. Kur'an-ı Kerim'de, Rabbimizin bizlere verdiği dört vaadi araştırdık.

◾ Anmaktan gelen zikir mefhumu, kulun Rabbini hatırlaması ve çeşitli vesilelerle içinde yaratıcısına karşı olan, dolan sevgiyi sesli, sessiz biçimde dile getirmesidir.

Allah Teala'nın bizi anması için bizlerin sürekli Allah Teala'yı zikir halinde olmamız gerekir. Rabbine şükreden kul nankör olmaz. Nankörlük nimete karşı gelmek, şükürsüzlükle izah edilir.

KULU DİRİ KILAN EYLEM: ZİKİR

Hani rabbiniz, 'Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!' diye bildirmişti.

İbrâhîm Suresi 7. Ayet

İbrâhîm Suresi 7. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

İbrâhîm Suresi 7. Ayet Tefsiri

◾ Şükür, "verdiği nimetlerden dolayı kulun Allah'a minnettarlık duyması, bunu sözleri ve amelleriyle göstermesi" anlamında kullanılmaktadır. Kur'an'da kulluğun gereği olarak değerlendirilmiş, Allah'ın nimetlerine mazhar oldukları halde şükretmeyenler kınanmıştır (bk. A'râf 7/10; Nahl 16/78; Gafir 40/61). Hz. Peygamber de yaptığı ibadetleri Allah'ın verdiği nimetlere karşılık bir şükran ifadesi olarak değerlendirmektedir (Buhârî, "Teheccüd", 6; Müslim, "Münâfikun", 79-81). Şükür sadece sözle değil, eldeki nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğuna gönülden inanarak bu nimetleri Allah'ın rızasına uygun şekilde kullanmakla olur.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Şükür kavramı Allah Teala'nın bizlere bahşettiği nimetler karşısında bizdeki minnet duygusunu ifade etme, bunu gösterme ve nimetin karşılığını verme olarak tanımlanabilir.

Allah Teala, şükür sahiplerine nimetini artıracağını ve nankörlük edenlere yani nimetlerin hakkını vermeyenlere ise azabının şiddetli olacağını dile getirmiştir.

KULLUĞUN VAZGEÇİLMEZ ŞARTI: ŞÜKÜR

Sen içlerinde oldukça Allah onlara azap etmez, tövbe edip dururken de Allah onlara yine azap etmeyecektir.

Enfâl Suresi 33. Ayet

Enfâl Suresi 33. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

Enfâl Suresi 33. Ayet Tefsiri

◾ Müşrikler Kur'an'ın gerçek bir vahiy ürünü ve Allah'ın kitabı olmadığı konusundaki iddialarını, kitabın dili, içeriği veya –farzımuhal– varsa hatalarını ortaya koyarak kanıtlamak yerine, Allah'ın kanunlarına ve âdetine aykırı taleplerde bulunma yolunu seçtiler. Planlarına göre bu talepleri yerine gelmezse kitabın Allah'tan gelmediği, dinin de hak olmadığı ortaya çıkmış olacaktı. Allah İslâm'ı, kıyamete kadar bütün insanlığa son bir çağrı olarak göndermişti.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Tevbe, kulun yaptığı yasak eylemlerden rahatsızlık duyması, pişmanlığını dili ile ikrar, kalbi ile ikrah etmesi ve Allah Teala'ya yönelmesini ifade eder.

Allah Teala kullarının tövbelerine geri dönendir. Enfal suresi 33. ayette yer alan "tövbe edip dururken de Allah onlara yine azap etmeyecektir" ifadesi tövbe edenlere karşı azap olmayacağının vaadidir.

MAKBUL BİR TÖVBE İÇİN GEREKEN ŞARTLAR

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN