Allah Teala'nın insanlığa lütfu: Nimet
Hak Teala'nın insanlara karşı bir lütfu olan nimet temelde bolluk, rahmet ve bereket gibi manalara gelir. Maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılan nimet kavramı, insanlık için bir bereket vesilesi olduğu gibi aynı zamanda ahiret yolculuğu için önemli bir imtihandır. Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetler ile nimet kavramını ele aldık.
Giriş Tarihi: 16.04.2022
10:08
Güncelleme Tarihi: 16.04.2022
10:32
"Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız."
Âl-i İmran Suresi - 103. Ayet
Âl-i İmran Suresi - 103. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Âl-i İmran Suresi - 103. Ayet Tefsiri
🔸 Müfessirlere göre "Allah'ın ipi"nden maksat, Kur'an ve İslâm'dır. "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışmak", hep birlikte İslâm dinine inanmayı, onu kabul etmeyi ve gereklerini yerine getirmeyi ifade eder. Hz. Peygamber Kur'an'ı, "Allah'ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıtılmış ipidir" diye tarif etmiştir (Müsned, III, 14, 17; İbn Kesîr, II, 73). Allah'a karşı gereği gibi saygılı olmak ve müslüman olarak ölebilmek için Allah'ın ipine toptan yapışarak tevhid inancında birleşmek, ayrılıktan uzak durmak ve hayatın sonuna kadar imanı korumak gerekir. İslâm dini inançta ve amelde birliğe büyük önem verir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"İçinizden bazıları vardır ki, pek ağırdan alır. Eğer başınıza bir felâket gelirse, "Allah yüzüme baktı da onlarla beraber bulunmadım" der."
Nisâ Suresi - 72. Ayet
Nisâ Suresi - 72. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Nisâ Suresi - 72. Ayet Tefsiri
🔸 Müminler savaşa çağrıldığında ağırdan alanların, mağlûbiyet olursa "Allah yüzüme baktı da onlarla beraber bulunmadım" diye içten içe sevinenlerin, zafer ve ganimet elde edilirse "Keşke onlarla beraber olsaydım..." diye dövünenlerin kimler olduğu sorusuna iki cevap verilmiştir. Bir kısım tefsirciye göre bunlar, müslümanlarla beraber yaşayıp durdukları halde henüz gönüllerinde iman, gereği gibi yerleşip güçlenmemiş, hayatıyla imanı arasında tam bir paralellik hâsıl olmamış müminlerdir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Allah'ın üzerinizdeki nimetini, sizden aldığı sağlam ahdini hatırlayın; o zaman, "İşittik ve itaat ettik" demiştiniz. Allah'tan korkun; şüphesiz Allah kalplerin içindekini bilmektedir."
Mâide Suresi - 7. Ayet
Mâide Suresi - 7. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Mâide Suresi - 7. Ayet Tefsiri
🔸 Mîsâk "yeminle pekiştirilerek verilen sağlam söz" demektir. Yüce Allah sûrenin ilk âyetinde müminlere hitap ederek akidlerini yerine getirmelerini emretmişti. Burada da onlara lutfettiği güç, şeref, ilim, din ve vatan gibi nimetlerini hatırlatarak onlardan verdikleri sözü yerine getirmelerini istemektedir. Buradaki "söz"den maksat, insanların yaratılmasından önce "elest bezmi" denilen mâna âlemindeki mecliste bütün ruhların Allah'a verdikleri söz olabileceği gibi (bu konuda bilgi için bk. A'râf 7/172), müminlerin, Hz. Peygamber'e iman ederken veya Akabe ve Hudeybiye'de biat ederken Allah ve resulüne verdikleri söz de olabilir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Sizi uyarmak için, içinizden bir adam vasıtasıyla rabbinizden size bir zikir (vahiy) gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki O sizi, Nûh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan güçlü kıldı. O halde Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz."
A'râf Suresi - 69. Ayet
A'râf Suresi - 69. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
A'râf Suresi - 69. Ayet Tefsiri
🔸 "Muhtemelen Âd, Yemen'in Uman ile Hadramut arasındaki Ahkåf denilen geniş çöl bölgesinde yaşamış eski ve önemli bir Arap toplumudur (Kur'an'ın 46. sûresi Ahkåf ismini taşır; ayrıca bk. Fecr 89/6-9). İsmini, Hz. Nûh'un oğlu Sâm'ın üçüncü kuşaktan torunu Âd'dan aldığı söylenir. Bu kavim, İslâm'ın zuhurundan asırlarca önce ortadan kalkmakla birlikte Araplar arasında bazı hatıraları anlatılmaktaydı. Hûd aleyhisselâm ise bir görüşe göre Âd'ın soyundan, başka bir görüşe göre Âd'ın dedesi Sâm'ın diğer bir oğlunun soyundandır."
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Rableri onları kendi rahmeti, hoşnutluğu ve cennetleriyle müjdeliyor; onlar için orada kesintisiz nimetler vardır."
Tevbe Suresi - 21. Ayet
Tevbe Suresi - 21. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Tevbe Suresi - 21. Ayet Tefsiri
🔸 Bu âyetlerde, sağlam bir inanç üzerine temellendirilmemiş dinî davranışların Allah katında bir değere sahip olmadığı açıklanmaktadır.Bunun iyi anlaşılması için somut bir örneğe yer verilmiş, o günkü muhatap kitlenin yakından bildiği ve dine hizmet konusunda sembol haline gelmiş olan Kâbe ile ilgili bazı görevlere değinilmiştir. Âyetlerin iniş sebebiyle ilgili değişik rivayetler bulunmakla beraber, bunların içerdiği bazı bilgilerle âyetlerin nüzûl zamanı arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın