Anadolu'da kabri bulunan sahabeler
Dünyaca tanınmış seyyah olan Evliya Çelebi, döneminde Osmanlı topraklarının büyük bir bölümüne seyahat etti. Gezdiği beldelerdeki türbeleri de ziyaret etmeyi ihmal etmeyen Evliya Çelebi, burada yattığına inanılan sahabeler hakkında önemli bilgiler de verdi. İşte sizler için Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesine göre Anadolu'daki sahabeleri derledik.
Giriş Tarihi: 08.07.2019
16:36
Güncelleme Tarihi: 08.07.2019
17:31
ŞEHİTLERLE İLGİLİ BİR RİVAYET
Hz. Süleyman Cami'nde gömülü olan Hz. Süleyman ve 27 arkadaşının sayısının aslında 40 olduğu da söylenir. Aslında bu şehitler toprağa gömülü değillerdi. Mahzende ve üstleri açık diye bilinirdi. Şöyle bir hikâye dilden dile dolaşırdı, Diyarbakır'da: "Caminin türbedarı Muhittin Efendi her gün pamuk satın alarak mahzene inip oradaki şehit sahabenin kanlarını silermiş. Yüzündeki perdeleri ise hiç açmazmış. Bir gün pamuk alacak para bulamaz. Dalgın bir şekilde düşünürken temiz yüzlü bir yabancı yanına gelir ve bir kese para koyar avucuna. Sonra kaybolur. Türbedar bu para ile pamuk alıp mahzene iner. Şehitlerine kanlarını temizler. Bu arada şehitlerden birinin yüzündeki perdeye eli değer. Yüzü açılır. Hayretle görür ki bugün kendisine para veren kişidir."
DİYARBAKIR'DAKİ SAHABELER
Şehitlikteki kitabede burada medfun 27 sahabenin isimleri ise şöyle:
Hz. Süleyman b. Halid (r.a.), Hz. Rıdvan (r.a.), Hz. Mes'ud (r.a.), Hz. Beşir (r.a.), Hz. Hamza (r.a.), Hz. Amr (r.a.), Hz. Şa'be (r.a.), Hz. Sabit (r.a.), Hz. Zeyd (r.a.), Hz. Zeyd (r.a.), Hz. Halid (r.a.), Hz. Halid (r.a.), Hz. Nu'man (r.a.), Hz. Muhammed (r.a.), Hz. Muhammed (r.a.), Hz. Abdullah (r.a.), Hz. Abdullah (r.a.), Hz. Abdullah (r.a.), Hz. Hasan (r.a.), Hz. Hasan (r.a.), Hz. Ka'b-i Zişan (r.a.), Hz. Fudayl (r.a.), Hz. Malik (r.a.), Hz. Fahr (r.a.), Hz. Ebu'l Hamd (r.a.), Hz. Ebu Nasr (r.a.), Hz. Muğire (r.a.)
Kilis'in de içinde bulunduğu bölge Hz. Ömer döneminde Ebû Ubeyde b. Cerrah tarafından İslâm topraklarına katıldı. Kilis, Avâsım denilen, Bizans'a karşı teşkil edilen sınır hattı içinde yer aldı. Araplar şehrin adını Killiz olarak telaffuz ediyorlardı.
Evliya Çelebi, şehrin güneyinde aydınlık bir türbe içinde, Şeyh Muhammed Simatî isminde bir zattan bahseder. Hz. Peygamber'in (sav) sofrasını döşediği için kendisine bu ismin verildiğini söylenir. Evliya Çelebi, bu zatın Hz. Peygamber'in (sav) ashabından olduğunu ve Hz. Ebu Bekir döneminde şehit olduğunu ilave ederek şöyle der: "Şeyh Muhammed Simatî, şehrin kıblesi tarafında aydınlık ve nurlu bir kubbe içindedir. Hz. Resul'ün çeşnicibaşısı idi. Simat (sofra) döşediği için Şeyh Muhammed Simatî derler. Her vakit tekkesinde fakire nanpareleri (bir lokma ekmek) mevcuttur. Açlığı gidermek isteyen fakirler oraya gelip karınlarını doyurup rızıklanırlar. Elhâsıl ulu sultan ahir zaman Peygamberinin (sav) sahabesidir. Bu sultanın yakınında Şeyh İzzeddîn ve Şeyh Yusuf ikisi bir küçük kubbe altında gömülüdürler. Hz. Ebubekir'in halifeliği zamanında şehit olmuşlardır.
Evliya Çelebi'nin bahsettiği bu türbe günümüzde de sahabe türbesi olarak ziyaret edilir. Ancak türbede yattığına inanılan zatın kimliği meçhuldür. Kilis'in İslâm orduları tarafından fethi Hz. Ebu Bekir zamanında değil, Hz. Ömer zamanında gerçekleşmişti. Dolayısıyla Evliya Çelebi'nin bahsettiği şekliyle sahabeden birilerinin Hz. Ömer'in zamanından önce bu topraklara gelmiş olduğu teyit edilemez.