Anadolu'da kabri bulunan sahabeler
Dünyaca tanınmış seyyah olan Evliya Çelebi, döneminde Osmanlı topraklarının büyük bir bölümüne seyahat etti. Gezdiği beldelerdeki türbeleri de ziyaret etmeyi ihmal etmeyen Evliya Çelebi, burada yattığına inanılan sahabeler hakkında önemli bilgiler de verdi. İşte sizler için Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesine göre Anadolu'daki sahabeleri derledik.
Giriş Tarihi: 08.07.2019
16:36
Güncelleme Tarihi: 08.07.2019
17:31
Kilis'in de içinde bulunduğu bölge Hz. Ömer döneminde Ebû Ubeyde b. Cerrah tarafından İslâm topraklarına katıldı. Kilis, Avâsım denilen, Bizans'a karşı teşkil edilen sınır hattı içinde yer aldı. Araplar şehrin adını Killiz olarak telaffuz ediyorlardı.
Evliya Çelebi, şehrin güneyinde aydınlık bir türbe içinde, Şeyh Muhammed Simatî isminde bir zattan bahseder. Hz. Peygamber'in (sav) sofrasını döşediği için kendisine bu ismin verildiğini söylenir. Evliya Çelebi, bu zatın Hz. Peygamber'in (sav) ashabından olduğunu ve Hz. Ebu Bekir döneminde şehit olduğunu ilave ederek şöyle der: "Şeyh Muhammed Simatî, şehrin kıblesi tarafında aydınlık ve nurlu bir kubbe içindedir. Hz. Resul'ün çeşnicibaşısı idi. Simat (sofra) döşediği için Şeyh Muhammed Simatî derler. Her vakit tekkesinde fakire nanpareleri (bir lokma ekmek) mevcuttur. Açlığı gidermek isteyen fakirler oraya gelip karınlarını doyurup rızıklanırlar. Elhâsıl ulu sultan ahir zaman Peygamberinin (sav) sahabesidir. Bu sultanın yakınında Şeyh İzzeddîn ve Şeyh Yusuf ikisi bir küçük kubbe altında gömülüdürler. Hz. Ebubekir'in halifeliği zamanında şehit olmuşlardır.
Evliya Çelebi'nin bahsettiği bu türbe günümüzde de sahabe türbesi olarak ziyaret edilir. Ancak türbede yattığına inanılan zatın kimliği meçhuldür. Kilis'in İslâm orduları tarafından fethi Hz. Ebu Bekir zamanında değil, Hz. Ömer zamanında gerçekleşmişti. Dolayısıyla Evliya Çelebi'nin bahsettiği şekliyle sahabeden birilerinin Hz. Ömer'in zamanından önce bu topraklara gelmiş olduğu teyit edilemez.
Evliya Çelebi, sahabeden Şurahbil b. Hasene'nin türbesinin Kilis'te ziyaret ettiğini şöyle anlatır: "Şehrin kuzeyinde, bir kurşun menzili uzakta, kayalı bayır üzerinde bir büyük tekke vardır. Bütün şehir buradan görülür. Bir irfan kaynağıdır. Orada bir nurani kubbe içinde Hz. Şurahbil gömülüdür. Hz. Peygamberin (sav) akrabasındandır. Allah tarafından nâzil olan âyet-i kerimeyi ve rahmânî vahyi, Muâviye hazretleriyle yazarlardı. Vahiy kâtibiydi. Nice kere üzerlerine nur indiği vardır. Çok yüksek emsalsiz bir tekkedir."
ŞURAHBİL B. HASENE KİMDİR?
Şurahbil b. Hasene'nin tam adı, Ebû Abdullah şurahbil b. Abdullah Muta' b. Katan el-Kindî'dir. Hasene, annesinin adıdır. Annesinin adıyla tanındı. İslâm'ın ilk zamanlarında Müslüman oldu. İkinci Habeşistan hicretinde yer aldı.
Şurahbil b. Hasene'nin bölgenin fethinde görev alan ordulara komutanlık ettiği bilindiğinden dolayı, Kilis ve civar beldelere gelmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Kilisli Kalaycıoğlu'nun yazdığı el yazısı tarih kitabında, Şurahbil hakkında şu bilgiler bulunmaktadır: "Hz. Ömer, H.17 yılında Ebu Ubeyde Bin Cerrah kumandası altında İslam ordusunu Suriye'nin fethine gönderdi. Şurahbil bin Hasene sekiz bin kişilik bir kuvvet ile Azaz'ı ele geçirdikten sonra, Kilis'te Meşhedlik denilen bölgede kanlı bir savaş yaptı. İslam sancağını bu beldeye diktikten sonra altı ay bu bölgenin komutanlığını yaptı, bu sırada kolera hastalığına yakalandı ve H. 18 yılında vefat etti." Vefat ettiğinde altmış yedi yaşındaydı.