Arama
Arınma mevsimi Üç ayları değerlendirme yolları
Uzun zaman boyunca beklediğimiz, manevi olarak kurtuluşumuza vesile olan vakitlerden Üç aylar, tüm rahmet ve bereketi ile geldi. Receb-i Şerif, Şaban-ı Şerif ve Ramazan-ı Şerif aylarını içinde barındıran bu manevi mevsim süresince Müslümanlar olarak namaz, oruç, sadaka, zekat ve diğer nafile ibadetlere sıkı sıkıya sarılmalıyız. Peki Üç ayları en güzel şekilde nasıl geçirebiliriz?
🔸 Receb-i Şerif, aylardır devam eden özlemin nihayete erdiği müstesna Üç ayların ilki olmasının yanında bağışlanma için güzel bir vesile, rahmete açılan bir kapıdır.
🔸 Müminlerin göz bebeği Ramazan-ı Şerif'in en yakın müjdecilerinden olan Receb ayı, her yeri kaplayan huzurun arza yayıldığı, manevi bir şölenin başlangıcını haber verir.
🔸 Bir müddet uzak kaldığımız için Üç ayları hakiki anlamıyla idrak etmenin nasıl olacağını unutmuş olabiliriz. Lakin bu soru aynı zamanda mukaddes zamana dair önemli ipuçları veriyor.
🔸 Öncelikle hayatımızda var olan, sürekli hale getirdiğimiz ibadetlerimizdeki huşuyu artırmalıyız. Sonrasında ise Üç aylarda nafile ibadetlere ağırlık vermeliyiz.
🔸 Üç aylar en çok kazaların ifa edildiği ve nafile ibadetlere yönelinen mevsimdir. Bu süreçte bol bol nafile yahut varsa kaza oruçlarımızı tutabiliriz. Ayrıca "dinin direği" olarak anılan namaz ibadetine de sıkı sıkıya sarılmalıyız.
🔸 Sahip olduğumuz mallarımızdan Allah (CC) rızası için tasadduk ederek bu mübarek mevsimde bağışlananlar zümresinden olabiliriz. Bunlar bizi Hak Teala'ya yaklaştıran eylemlerdir.
🔸 İnsan nisyan ile malül olduğundan sıklıkla unutur. Bu da insanoğlunu günaha sürükler. Burada mühim olan günahta ısrarcı olmamak ve Hak Teala'ya temiz bir kalp ile yönelmektir.
🔸 Bunun yolu da nasuh bir tövbeden geçer. Müslümanlar olarak hataya düştüğümüzde hızlı ve gönülden bir şekilde Allah Teala'ya tövbe etmeliyiz.
Tevbe-i Nasuh nedir?
İnsnaın tevbe etmesi ve bundan sonra günahlara geri dönmemesini ifade eden tabir.
"Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca, "Rabbim! Beni geri gönder de, geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım" der. Hayır! Onun söylediği bu söz boş laftan ibarettir. Önlerinde, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır."
Mü'minun Suresi 99 ve 100. Ayetler
Mü'minun Suresi 99 ve 100. Ayetleri dinlemek için tıklayın
Mü'minûn Suresi 99 ve 100. Ayetler Tefsiri
▪ "Onlar"dan maksat, özellikle öldükten sonra tekrar dirilmenin imkânsız olduğunu savunan inkârcılardır. Âyette, hayatları son bulup dünya ile ilgili bütün bağları kopan, arzu ve tutkuları tükenen ve ancak bu noktada akılları başlarına gelen inkârcıların ümitsizlikleri, tükenmişlikleri ve pişmanlıkları dile getirilmektedir. Fahreddin er-Râzî'ye göre böyleleri, ölümleri esnasında (veya zayıf bir görüşe göre âhirette cehennemdeki yerlerini görünce), aslında geri dönüşün imkânsız olduğunu bilseler de, sırf inkârcı olarak bu dünyadan göçmelerine üzülüp pişman oldukları için bu duygularını ve ümitsizliklerini ifade etmek üzere bu şekilde yakarırlar (XXIII, 119-120). Bu iki âyet, temeli eski Hint dinlerine ve Eflâtun felsefesine kadar uzanan, zaman zaman günümüzde bile bazı kişiler ve sözde ilim adamları tarafından savunulan reenkarnasyon (tenâsüh) inancını açıkça reddetmektedir.