Arama

Arşı taşıyan melekler: Hamele-i Arş

Allah Teala'nın (CC) kanunları işlerken; O'nun (CC) gücünü, kudretini, hâkimiyetini ifade eden bir kelime karşımıza çıkar; Arş… Arş, bir varlık mertebesi olup nesneler aleminin başlangıcıdır. Rabbimizin (CC) nice meleklerinden bir kısmı, ağırlığı çok büyük olan bu arşı taşır, onun etrafında bulunarak sürekli Allah'ı (CC) yüceltir ve müminlerin bağışlanmasını dilerler. Biz onları "arşı taşıyan melekler" olarak biliriz yani "hamele-i arş..."

  • 5
  • 8
Hamele-i Arş (Arş'ı taşıyan melekler) nedir?
Hamele-i Arş Arş’ı taşıyan melekler nedir?

▪ Diğer bir ifade de Hâkka suresi 17. Ayette yer alır; kıyamet sırasında arşı sekiz meleğin yükleneceği bildirilmektedir.

"Melekler göklerin etrafındadır. O gün rabbinin arşını bunların da üstünde olan sekiz (melek) yüklenir."

Hâkka suresi ilgili ayetin tefsiri
İshak Danış'ın sesinden Hâkka suresi

▪ Ayet, meleklerin kıyamet dehşetinden korunmuş bir alanda yapacakları görevlerini anlatmaktadır. İbn Âşûr bu ayeti, "Melekler göklerin etrafında cennetlikleri cennete yerleştirmek, cehennemlikleri de cehenneme sevketmekle meşgul olurlar" şeklinde yorumlar.

Arşı taşıyan "sekiz"den maksadın ne olduğu Kur'an-ı Kerim'de açıklanmamıştır.

▪ Müfessirler âyetin bağlamını dikkate alarak bu ifadeyi yukarıda anlatılan meleklerin üstünde, kendilerine "hamele-i arş" (arşın taşıyıcıları) denilen sekiz melek veya sekiz taşıyıcı olarak yorumlamışlardır (Elmalılı, VIII, 5322). Râzî ise "sekiz şahıs" ifadesini tercih eder.

▪ Buna göre "arşı taşıyan melekler" de Allah'ın âlemin işleyişiyle görevli kıldığı melekler olarak anlaşılabilir. Allah'ın yarattığı birçok âlemden biri olan madde âlemi dağılırken O'nun diğer âlemlerdeki düzeni ve hükümranlığı (arşı) devam edecektir.

▪ Allah (CC) zamandan ve mekândan münezzeh olduğu için kıyamet gününde meleklerin O'nun (CC) arşını taşıması olayı, "Allah'ın (CC) kudretinin hesap günündeki tam ve kesin tezahürünün işareti" olarak yorumlanmıştır.

  • 6
  • 8
Arşın etrafında bulunan melekler
Arşın etrafında bulunan melekler

VAV TV'de yayınlanan Cuma Sohbeti programında arşı taşıyan meleklerle ilgili konuşan Sultanahmet Camii Emekli İmam Hatibi Emrullah Hatipoğlu, meleklerin sayısı hakkında şöyle bilgi verdi:

▪ Konuyla ilgili hadislerde değişik bilgiler zikredilir ama Allah'ın (CC) melekleri hakkında bir sayı belirleme imkânımız yoktur. Biliyoruz ki Allah Teala (CC) , sayılara neredeyse sığmayacak kadar melaike-i kiram yaratmıştır. Önemli olan meleklerin varlığına imandır. Çünkü kitaba, peygambere imanla alakası var. Dolayısıyla bu görevleri onlara veren yine Allah'tır. O görev için yaratmıştır.

▪ Bir de arşın etrafında bulunan melekler var. Rablerini (CC) yüceltirler, tesbih ederler. Hamd ederler. Övgüye layık olan Rabbimizi iyi tanıdıkları anlaşılıyor. Rabbini tanıyan hamd eder zaten. Biz de tanıyabildiğimiz ölçüde hamdlerimiz artar. Sıfatların tecellilerinden ve muhteşem şeylerle karşılaşınca hayranlığımızı ifade için methedici hangi ifadelere sahip isek, mümkün olsa da hepsini kullanabilsek.

"Meleklerin de rablerine hamd ile yüceliğini dile getirerek arşın çevresini kuşattıklarını görürsün. Böylece insanlar arasında doğruluk ve adalet ölçüsüne göre hüküm verilir ve şöyle denir: Bütün övgüler âlemlerin rabbi olan Allah içindir."

Zümer Suresi - 75 . Ayet

Zümer suresi ilgili ayetin tefsiri
İshak Danış'ın sesinden Zümer suresi

  • 7
  • 8
Meleklerin varlığı nasıl ispat edilir?
Meleklerin varlığı nasıl ispat edilir?

▪ Esasen insan aklı meleklerin varlığını reddetmez, bunu mümkün görür. Bu konuda, kesin bilgi veren, anlamı açık çok sayıda âyet ve hadis bulunmaktadır. Bunlar meleklerin varlığı konusunda müminlerde hiçbir şüphe bırakmaz. Meleklerin varlığı ile ilgili bazı deliller şöyle sıralanabilir:

▪ Bütün peygamberler getirdikleri mesajda meleklerin varlığından söz etmişlerdir.

▪ Allah'ın kelamı olduğunda hiçbir şüphe olmayan Kur'an-ı Kerim'de meleklerin varlığına ve özelliklerine ilişkin onlarca âyet bulunmaktadır.

Bakara 2/30-34;

﴾30﴿
Hani rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?" dediler. Allah "Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim" buyurdu.
﴾31﴿
Ve Âdem'e bütün isimleri öğretti. Sonra bunları meleklere gösterip "Sözünüzde doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin" dedi.
﴾32﴿
"Seni tenzih ederiz! Bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. En kâmil ilim ve hikmet sahibi şüphesiz sensin" cevabını verdiler.
﴾33﴿
"Ey Âdem! Bunların isimlerini onlara bildir" dedi. Onlara bunların isimlerini bildirince de "Size ben göklerin ve yerin gizlisini kesinlikle bilirim; yine sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim demedim mi!" buyurdu.

﴾34﴿
Meleklere, "Âdem'e secde edin" dediğimizde İblîs dışındakiler derhal secde ettiler; o direndi, büyüklendi ve kâfirlerden oldu.

Bakara suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Hicr 15/28-29;

﴾28﴿
Hani rabbin meleklere demişti ki: "Ben şekillenebilir özlü balçıktan, (şekil verilip) kurutulmuş çamurdan bir insan yaratacağım" demişti.
﴾29﴿
Onun şeklini tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim vakit siz de hemen onun için secdeye kapanın.

Hicr suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Hûd 11/69-70;

﴾69﴿
Elçilerimiz İbrâhim'e müjdeyi getirip selâm vermişlerdi. O da "selâm" dedi, çok geçmeden (konuklarına) kızartılmış bir buzağı getirdi.
﴾70﴿
Ona el uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. "Korkma! Biz Lût kavmine gönderildik" dediler.

Hûd suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Zâriyât 51/24-28;
﴾24﴿
İbrâhim'in değerli konuklarıyla ilgili kıssa sana ulaştı mı?
﴾25﴿
Onun yanına girdiklerinde "selâm" demişler, o da "selâm" demiş; (içinden) "Hiç de tanıdık kimseler değil" diye geçirmişti.
﴾26﴿
Belli etmeden hemen ailesinin yanına gitti ve (kızartılmış) besili bir buzağı getirdi.
﴾27﴿
Onu önlerine koydu ve "Buyurmaz mısınız?" dedi.
﴾28﴿
Durumlarından dolayı biraz kaygılandı. "Korkma" dediler ve ona derin bilgi sahibi olacak bir oğul müjdesi verdiler.

Zâriyât suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Necm 53/5;
﴾5-7﴿
Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü.

Necm suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Tahrîm 66/6;
﴾6﴿
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.

Tahrîm suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

Fâtır 35/1

﴾1﴿
Hamd, gökleri ve yeri yoktan var eden, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. O dilediği kadar fazlasını da yaratır. Kuşkusuz Allah her şeye kadirdir.

Fâtır suresini okumak ve dinlemek için tıklayın

▪ Hayatı boyunca hiçbir zaman yalan söylememiş olan Hz. Peygamber (sav) pek çok hadisinde meleklerden, onların özelliklerinden ve kimi zaman onları gördüğünden bahsetmiştir. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VI, 168; Müslim, Zühd, 60)

▪ Yüce Yaratıcı'nın makro ve mikro âlemde yarattığı varlıklardaki eşsiz güzellik ve mükemmelliği görüp değerlendiren ve bu suretle Allah'ı tesbih ederek yücelten özel varlıkların bulunması aklın kabul edeceği bir husustur.

  • 8
  • 8
Melekler nasıl bir bağışlanmada bulunuyorlar?
Melekler nasıl bir bağışlanmada bulunuyorlar?

Arş, bizim dünya akıl ölçüleriyle baktığımızda çok ağırdır. Melekler hem bir taraftan bu ağırlığı taşıyorlar hem de bizim gibi günahkârlar için istiğfarda bulunuyorlar. Ne büyük Mevla'mız var bizim… Buna rağmen bunu anlamamak, nefsin arzuları peşinde onun esiri olmak, onunla birlikte şeytanın oyuncağı haline gelmek ne kötü şeydir. Allah bu hale düşmekten önce bizi korusun. Bu halde olanları da Rabbim Hadi ismi şerifiyle hidayete erdirsin.

Melekler nasıl bir bağışlanmada bulunuyorlar?

Mü'min suresi 7. âyet

"Ey rabbimiz! Sen, rahmetin ve ilminle her şeyi kuşattın. Tövbe edenleri ve yolundan gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru!"

"Onlar günahkârdır, bağışlanmak istiyorlar. Sen de bize görev verdin, bu maksatla benden talepte bulunun diye, biz de şimdi talepte bulunuyoruz ama bizim ifade ettiklerimizi belki yeterli olmayabilir. Biz her şeyi anlatamayabiliriz ama öbür yandan Sen'in rahmetin de ilmin de her şeyi çepçevre kuşatıyor." dedikten sonra, "öyleyse rabbim bağışla, tevbe edenleri..." derler…

Tam da şu an tefekkür için çok önemli bir an değil mi?

Özge Özkul
ozge.ozkul@fikriyat.com.tr

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN