Asr-ı Saadet'te Ramazan ayı nasıl geçerdi?
Asr-ı Saadet'te, on bir ayın sultanı Ramazan'da oruç farz olunduğundan beri heyecanla karşılanırdı. Hz. Peygamber, Ramazan ayında Cebrail'le mukabele eder son on günü itikâfa girerdi. İşte asr-ı saadette Ramazan ayı nasıl karşılanırdı, sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 10.05.2019
14:40
Güncelleme Tarihi: 08.05.2020
11:17
Ayete şöyle buyruluyordu:
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı."
(Bakara, 2/183)
"(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisine indirildiği Ramazan aydır. Öyle ise kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin."
(Bakara, 2/185)
ASR-I SAADET’TE İLK RAMAZAN
Asr-ı Saadet'te ilk ramazan heyecanı dalga dalga bütün Medine'ye yayılmıştı. Hz. Peygamber (sav), sahabenin geceleri de teheccüt ve teravih namazı kılmalarını istiyordu.
Abdurrahman b. Avf'ın anlattığına göre; Rasulullah şöyle dedi: "Şüphesiz izzet ve celal sahibi Allah, ramazan orucunu farz kıldı. Ben de o ayda gece namazını (teheccütü/teravihi) sünnet kıldım. Kim ihlasla o ayın orucunu tutar ve gecesinde ibadeti (teravihi) eda ederse günahlardan kurtulur, tıpkı annesinin onu doğurduğu gün gibi (günahsız/tertemiz) olur.
Bir konuşmasında da şöyle dedi: "Kim ramazan ayında gece (teheccüt/teravih) namazlarına iman ve ihlas ile devam ederse onun geçmiş günahları af olur."
Teravihin hikmetleriyle ilgili haberimizi okumak için tıklayın.
PEYGAMBERİMİZİN DÖNEMİNDE İMSAKTA NEDEN İKİ DEFA EZAN OKUNURDU?
Arap dilinde, tutmak anlamında olan imsak kelimesi, İslam döneminden sonra; oruç tutmaya başlama vakti için kullanıldı. Gündüz eda edilen oruç imsak vakti başlar ve güneş batıncaya kadar da devam eder. Allah, imsak vaktini Kur'an'da bunu şöyle açıklar:
Ashaptan birisi ayette geçen siyah ve beyaz ipliği, gerçek iplik zannedip, sabaha doğru onlara bakmış, ancak tam ayırt edememişti. Kuşluk vakti, Peygamberimize (sav) giderek durumu arz etti. Allah Resulü şöyle dedi: "(Kur'an'daki) bu ifade, gecenin karanlığı ve gündüzün beyazlığıdır."
Buhari, Savm, 16.)
Asr-ı saadette, özellikle Ramazan aylarında Medine'de imsak için iki ezan okunurdu. Birisi imsaktan önceydi. Bu ezan; teheccüt namazı kılanlar, imsak vaktinin yaklaştığını anlasınlar ve sahur yemeklerini yesinler diye bir uyarı niteliğindeydi. İlk ezanı Bilal-i Habeşi okurdu. Saatin olmadığı o dönemlerde böyle bir sahur uyarısı çok önemliydi.
İmsaktan sonra da, oruç ve sabah namazı vaktinin başladığını ilan için ikinci defa ezan okunurdu. İkinci ezanı okumak, âmâ bir şahıs olan Abdullah b. Ümmi Mektum'a aitti. İnsanlar "Fecr doğdu" diye kendisine bildirince o da ezan okurdu. Bu şekilde insanların ittifak ettiği bir vakitte ezan okunmuş olurdu.