Asr-ı Saadet'te Ramazan ayı nasıl geçerdi?
Asr-ı Saadet'te, on bir ayın sultanı Ramazan'da oruç farz olunduğundan beri heyecanla karşılanırdı. Hz. Peygamber, Ramazan ayında Cebrail'le mukabele eder son on günü itikâfa girerdi. İşte asr-ı saadette Ramazan ayı nasıl karşılanırdı, sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 10.05.2019
14:40
Güncelleme Tarihi: 08.05.2020
11:17
PEYGAMBERİMİZİN DÖNEMİNDE İMSAKTA NEDEN İKİ DEFA EZAN OKUNURDU?
Arap dilinde, tutmak anlamında olan imsak kelimesi, İslam döneminden sonra; oruç tutmaya başlama vakti için kullanıldı. Gündüz eda edilen oruç imsak vakti başlar ve güneş batıncaya kadar da devam eder. Allah, imsak vaktini Kur'an'da bunu şöyle açıklar:
Ashaptan birisi ayette geçen siyah ve beyaz ipliği, gerçek iplik zannedip, sabaha doğru onlara bakmış, ancak tam ayırt edememişti. Kuşluk vakti, Peygamberimize (sav) giderek durumu arz etti. Allah Resulü şöyle dedi: "(Kur'an'daki) bu ifade, gecenin karanlığı ve gündüzün beyazlığıdır."
Buhari, Savm, 16.)
Asr-ı saadette, özellikle Ramazan aylarında Medine'de imsak için iki ezan okunurdu. Birisi imsaktan önceydi. Bu ezan; teheccüt namazı kılanlar, imsak vaktinin yaklaştığını anlasınlar ve sahur yemeklerini yesinler diye bir uyarı niteliğindeydi. İlk ezanı Bilal-i Habeşi okurdu. Saatin olmadığı o dönemlerde böyle bir sahur uyarısı çok önemliydi.
İmsaktan sonra da, oruç ve sabah namazı vaktinin başladığını ilan için ikinci defa ezan okunurdu. İkinci ezanı okumak, âmâ bir şahıs olan Abdullah b. Ümmi Mektum'a aitti. İnsanlar "Fecr doğdu" diye kendisine bildirince o da ezan okurdu. Bu şekilde insanların ittifak ettiği bir vakitte ezan okunmuş olurdu.
OSMANLI'DAKİ TEMCİT GELENEĞİ
Osmanlı döneminde de, imsaktan önce sahur vaktini duyurmak için Allah'a hamd ü sena, Peygamber Efendimize salat ve selam okunurdu. Buna da "temcit" denir. Hatta o dönemde akşamdan hazırlanmış pilavlar ısıtılıp, sahur vakti "temcit" okunurken dağıtılırdı ve yenirdi. Bu nedenle ona da "temcit pilavı" denilmişti.
Osmanlı'daki Ramazan gelenekleri haberimizi okumak için tıklayın .
PEYGAMBER EFENDİMİZ ORUCUNU NASIL AÇARDI?
İftar; sona erdirmek ve açmak anlamında bir kelime olup, İslam döneminde; orucu sona erdirmek ve açmak manalarında kullanılmaya başlandı. Peygamberimiz (sav) iftarda acele edilmesini isterdi. Aynı zamanda iftarın hurma veya su ile yapılmasını tavsiye ederdi. Enes b. Malik şöyle anlatır: "Resulullah Efendimiz akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi. O da yoksa su ile orucunu bozardı."
HZ. PEYGAMBER’İN İFTAR DUASI
Peygamberimiz (s.a.s.) iftar sırasında dua edilmesini isterdi ve: "Her oruçlunun iftarını açtığında reddedilmeyen bir duası vardır" derdi. Kendisi de ellerini açarak; "Allah'ım, senin için oruç tuttum. Senin verdiğin rızık ile iftarımı ettim!" diye dua ederdi.