Ayasofya'nın hat levhaları
İstanbul'un en güzel camisi olarak bilinen Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed Han tarafından kiliseden camiye çevrilmişti. Zamanla İslam sanatının en güzel eserlerini içerisinde ağırlayan Ayasofya, seyyahların görmek için aylarca seyahat yaptıkları bir ibadethane oldu. Ayasofya'nın duvarlarını Mustafa Rakım Efendi, Teknecizade İbrahim Efendi, Sultan III. Ahmed, Sultan II. Mahmud ve Mustafa İzzet Efendi gibi büyük hattatların levhaları süsledi.
Giriş Tarihi: 11.01.2023
16:55
Güncelleme Tarihi: 22.10.2024
09:04
◾ Metin : "Fenedethul melaiketu ve huve kaimun"
🔹 Türkçe anlamı : O mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle seslendiler
🔍 Hattat : Hattat İsmail Efendi
"O mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle seslendiler"
Âl-i İmrân Suresi 39. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 39. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Âl-i İmrân Suresi 39. Ayet Tefsiri
Zekeriyyâ aleyhisselâm İsrâiloğulları'na gönderilmiş son peygamberlerden biri olup Filistin'in Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olduğu dönemde Kudüs'te yaşamıştır. İslâmî kaynaklarda babasının adı bazan Barahya bazan Yuhayya olarak geçer. Nesebi Hz. Dâvûd'a kadar çıkmaktadır. Oğlu Yahyâ'nın öldürülmesi onu çok üzmüştür. Kendini de öldürmek istemeleri üzerine şehirden kaçmış, bir bahçedeki ağacın içine saklanmış, düşmanları tarafından ağacın kesilmesi suretiyle şehid edilmiştir
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
◾ Metin : "Ela bi zikrillahi tatmainnel kulub"
🔹 Türkçe anlamı : Bilesiniz ki gönüller ancak Allah'ı zikrederek huzura kavuşur.
🔍 Hattat : Sâmi Efendi
Hattat Sami Efendi
◾ 1837 - 1912 yılları arasında hayat süren Hattat Sami Efendi, önemli memurluk yaşantısı bulunan kalemiyye sınıfından bir hattat idi.
"Bilesiniz ki gönüller ancak Allah'ı zikrederek huzura kavuşur."
Ra'd Suresi 28. Ayet
Ra'd Suresi 28. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Ra'd Suresi 28. Ayet Tefsiri
◾ Âyetin bağlamı dikkate alındığı takdirde Allah'ı zikretmekten maksadın Kur'an olduğu düşünülebilir. Zira bir önceki âyette inkârcıların kabul etmedikleri şey Kur'an'dı; buna karşılık müminlerin gönüllerini huzura kavuşturan zikir de yine Kur'an'dır. Ayrıca Kur'ân-ı Kerîm'de birçok yerde zikr kelimesi Kur'an'ın adı olarak geçmektedir (meselâ bk. Hicr 15/9; Nahl16/44; Enbiyâ 21/50; Fussılet 41/41 vd.). Bununla birlikte zikr masdar olarak "anmak" mânasına gelir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın