Bir mutsuzluk hikayesi: Kapitalizm
İdeolojilerin savaş sahnesi olan yirminci yüzyılın nihayete ermesi daha şeffaf ve özgürlükçü bir dünya doğurmadı. Kapitalizm savaş sonrasında daha rahat bir pazar kurabilmek maksadıyla oyuncuları değiştirdi. Artık tanklar yerine haberleşme cihazları ve uygulamalar var. Yirmi birinci yüzyıl insanların havada uçtukları ama bir türlü ayaklarının yere basmadığı bir zaman dilimi oldu.
Giriş Tarihi: 07.07.2022
16:00
Güncelleme Tarihi: 04.07.2023
08:58
◼ Her eve bir televizyon mottosuyla başlayan bu macera zaman içerisinde emperyalizmin ve kapitalizmin hem maddi hem de manevi olarak kazandığı bir oyun oldu.
◼ Bu yöntem ile hem kasalar doluyor hem de halkların izlenilmesi arzu edilen, yıkıcı içerikler tüm dünya ile buluşuyordu.
Modern çağdan çıkış mümkün mü?
◼ Bu sihirli kutu evvela Amerikan emperyalizmi ve yaşam mantalitesini tüm dünya vatandaşlarına yaydı. İlk başta ciddi tepkilerle karşılanan TV, zamanla kabul gördü.
◼ İnsanlar süper güç olan Amerika'nın vatandaşlarının hayatlarını yakinen takip etme ve yavaşla hayatlarına tatbik etme imkanı buldular.
Batı'nın yeni AVM'si: Retro pazarı
◼ Doksanlar ile beraber sistem, kendisini farklı ve didaktik bir nokta da konumlandırmak istedi. Bu özellik için öne çıkan alet ise bilgisayarlardı.
◼ Askeri alanda kullanılan bilgisayarların sivillere, dünyaya açılması esasında bu mantığın altında yatan maksadı da gözler önüne serer.
Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz
◼ Savaş artık dünyadaki tüm evlere dağıtılmış, milyarlarca cephe açılmıştır. Tüm bunlar ise yer yer tökezleyen kapitalizmin yaşaması içindir.
◼ Çünkü olası bir sistem çöküntüsü durumunda resetlenecek bir başka kapitalizm bulunmaz.
Dünyayı işgal eden dil: İngilizce
◼ Yirmi birinci yüzyıl ile beraber oyun, artık herkesin elinde olan telefonlara sıçradı. Çünkü kaptalizm asla doymayan yaramaz bir canavar gibidir.
◼ Kendisine yer açmak için tüm menfaatleri yok etmek onun yegane silahıdır. Menfaat ancak sisteme hizmet ettiği müddetçe menfaattir.
Kalplere uzanan kanlı el: Misyonerlik