Arama
Bitmeyen istek: Tul-i emel
Bir oyun ve eğlenceden ibaret olan dünya hayatı tüm gösterişi ile insanları etkiler. Oysa ki dünya, Müslümanlar açısından ahiretin tarlası olması, ahiret hayatına bir hazırlık olması sebebiyle önemli bir kavramdır. Dünya sevgisini insanın içerisine yerleştiren ve Müslümanları ibadet, zikir gibi Allah'ın (CC) hoşnut olduğu eylemlerden uzaklaştıran kalbi hastalıklardan biri de tul-i emeldir.
▪ Müslümanların tul-i emel musibetine karşı alması gereken önemli tedbirler vardır. Ölüm, ahiret, ahiret hayatını düşünmek insanın imanını kavileştirdiği gibi tul-i emelin dağılmasına vesile olur.
▪ İbadet ehli olmak, nafile ibadetlere yönelmek insanı manen huzura taşırken kalbe kötü gelen tul-i amel afetini de zamanla dağıtır.
▪ Tul-i emelin belki de en büyük zararı tevbe hususundadır. Uzun emeller besleyen Müslümanlar tevbe etmek için henüz erken olduğu fikrine kapılırlar.
▪ Bu fikir üzerine daha çok dünyaya yönelen kişiler tevbe etmekten uzak kaldıkça ecellerine bir adım daha yaklaşırlar. Yarın emri Hak vaki olduğunda geride yalnızca pişmanlık kalır.
▪ Efendimizin (SAV) vefatından sonra İslami yaşam hassasiyetine sahip olan alim, abid, zahid kimseler hayatları boyunca tul-i emel beslememek hususuna ayrıca ihtimam göstermişlerdir.
▪ "Hüccetü'l İslam" yani İslam'ın delili sıfatıyla tanınan İmam Gazali Mincahu'l Abidin başlıklı eserinde kalbin afetlerini sıralarken en büyük fitnelerden biri olarak tul-i emeli gösterir.
▪ Nihayetinde insanın dünya macerasında sürekli olarak sığınması, peşinde olması gereken yegane kapı tevbedir. Tevbeyi yaşantısının merkezine yerleştiren müminler için Allah Teala'nın istediği tarzda bir hayat sürmek daha kolaydır. Tevbe yoluyla kalbin en mühim hastalıklarından olan tul-i emelin de önüne geçilebilir.