Arama

Büyük Günahlar nedir? İslam'a göre Büyük Günahlar

Farsça "suç" anlamına gelen günah kelimesi, esasında Allah Teala'nın yasakladığı eylemlerin bedelidir. Günahlar mahiyetlerine göre küçük günahlar ve büyük günahlar olmak üzere ikiye ayrılır. Büyük günahlar ise kendi arasında kalple ilgili, dil ile ilgili, mide ile ilgili, organlarla ilgili, el ile ilgili, ayak ile ilgili, bedenle ilgili olamk üzere ayrılırlar. Peki, büyük günah hükmü nedir? Büyük günahları araştırdık.

◾ Halbuki bilemiyorlardı, Allah katında şefaat Allah'ın iznine bağlıdır. Allah izin vermedikçe hiç kimsenin şefaat etmesi söz konusu değildir. En üstün saygı demek olan ibadet yalnız Allah'ın hakkıdır, O'ndan başkasına ibadet yapılmaz. Bunun için O'na yapılan ibadete başkasını ortak etmek şirktir, en büyük günahtır. Allah'a gösterilen saygının benzeri, kim olursa olsun, başka hiç kimseye gösterilmez. Pek çok insan bu noktada yanılmakta ve şirke yönelmektedir.

Peygamberimiz şirke düşme konusunda Hristiyanları örnek veriyor. Çünkü Hristiyanlar Hz. İsa'yı aşırı derecede överek O'nu ilâhlaştırmışlar ve küfre gitmişlerdir. Halbuki Hz. İsa İlâh (Tanrı) değil, bizim Peygamberimiz gibi bir Peygamberdir.

◾ Peygamberimiz de Hristiyanların düştükleri bu korkunç hataya düşmememiz için bizi uyarıyor. Çünkü Peygamber de olsa bir insanı aşırı derecede övmek ve onda —yalnız Allah'da bulunması gereken bir takım yetkilerin bulunduğuna inanmak— Allah korusun insanı şirke götürür.

Sihir - Büyü

◾ Sihir, sözlükte sebebi gizli olan şey demektir. Dindeki anlamı ise sebebi gizli olan ve gerçek olmayan şey demektir ki, göz bağcılık ve hilekârlık şeklinde cereyan eder. Biz buna Türkçemizde "Büyü" ve "Efsûn" diyoruz. Bunu sanat edinene de sihirbaz denir. Sihrin çok eski bir tarihi vardır, ilkel topluluklara kadar uzanır. Sihrin değişik yolları ve pek çok çeşitleri vardır. Fahreddin er-Râzî (M. 1149-1210), "Mefatihü'l-gayb" adlı meşhur tefsirinde sihrin sekiz çeşidini saymıştır.

Sihrin Hakikatı Var Mıdır?

◾ Sihir her şeyden önce kendi özünde bir harika değildir. Yani ilahi irade ile ortaya çıkan olaylardan değildir. Onun bir özel sebebi vardır. Bu sebep gizli olduğu ve herkes için bilinmediğinden olay bir harika gibi hayal edilmektedir. Bunun içindir ki sebebi herkes için bilinmeyen her hangi bir gerçek dahi halkı aldatmak için kullanıldığı zaman bir anlamda sihir olur.

◾ Sihrin gerçek yanı olup olmadığı konusunda İslam âlimleri arasında farklı görüşler vardır. Alimlerin çoğunluğu sihrin hakikati olduğunu söylerken İmam Azam Ebu Hanife'ye göre sihir tamamen aldatmadan ibarettir, hiçbir gerçek yanı yoktur.

◾ Sihrin en büyük etkisi ruhlar üzerindedir. Düşünceleri karıştırır, gönülleri çeler, ahlâkı bozar, karı ile kocanın arasını açar, aile yuvasını yıkar. Kardeşleri, komşuları birbirine düşürür, toplumu büyük fitnelerle karşı karşıya bırakır.

İSLAM'DA BÜYÜ YAPMANIN HÜKMÜ

İnsan Öldürmek

◾ İnsan doğarken birtakım temel haklara sahip olarak doğar. Bunların başında yaşama hakkı gelir. Her insan bu hakka sahiptir. Bu hakkı insana onu yaratan Allah Teâlâ vermiştir. Allah'ın verdiği bu haktan insanı mahrum etmeye kimsenin yetkisi yoktur. Buna kalkışan kimse yani başkasının hayatına son veren kimse büyük günah işlemiş olur.

Kur'an-ı Kerim cana kıymayı bir insanlık suçu sayıyor. Haksız yere bir insanı öldürmenin bütün insanları öldürmek gibi günah olduğunu bildiriyor. Dinimizin beş ana hedefinden birisi de insan hayatını korumaktır. Hayatını koruma uğrunda mücadele ederken bir kimsenin öldürülmesi halinde şehit olacağı Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir.

◾ İnsanlar kıyamet günü dünyada yaptıklarının hesabını verirken kul hakkı ile ilgili ilk önce bu suçtan sorgulanacaklardır. Bir insanın başkasını haksız yere öldürmesi büyük günah olduğu gibi, kişinin kendi canına kıyması yani intihar etmesi de aynı şekilde büyük günahtır. Çünkü Allah Teâlâ insana hayatı ile ilgili bir tasarruf yetkisi vermemiştir.

◾ İnsan kendi canına niçin kıyar? Düştüğü bunalım onu bu işi yapmaya zorlar. Halbuki bu seçtiği yol, kurtuluş yolu değildir. İnsan düştüğü bunalımdan kurtulmak için yaratıcıya sığınmalı ve ondan yardım dilemelidir. Haksız yere başkasını öldürmek, kendi canına kıymak büyük günahlardandır. Bundan uzak durmamız lazımdır.

ALLAH'IN SEVDİĞİ KULU OLMANIN 10 YOLU

Yetim Malı Yemek

İnsanlar toplu halde yaşarlar. Toplu halde yaşayan insanların birbirine karşı hak ve görevleri vardır. Dinimiz toplum fertlerinin birbirleriyle yardımlaşmalarını öğütler. Toplum içindeki yoksulların görüp gözetilmelerini, öksüzleri ise kendi çocuklarımız gibi koruyarak eğitip yetiştirilmelerini tavsiye eder. Peygamberimiz, gerek kendisine ve gerekse başkasına ait bir yetimi gözeten kimsenin cennette kendisine komşu olma şerefine ereceğini müjdeler.

Öksüzler ve kimsesizler Allah'ın bizlere emanetidir. Onların anası da babası da bizleriz. Onları kendi çocuklarımız gibi eğitip yetiştirmek ve topluma yararlı bir insan haline getirmek bizim görevimizdir.

Resulullah (SAV) buyurdu:

"Dul ve yetimlere yardım eden kimse Allah yolunda savaşan veya gündüzleri oruç, geceleri ibadetle geçiren kimse ile eşittir."

(Müslim, "Zühd" 2)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN