Cezayir halk direnişinin sembolü: Barut Dansı
Kavimlerin bir tepki ve refleks olarak ortaya koydukları folklorik ögeler onların hayata bakışı ve anlayış biçimlerinin birer tezahürüdür. Cezayir çöllerinden ilhamla icra edilen Barut Dansı, bir milletin sömürgeci Fransızlara karşı dik bir duruşu olarak tarihe geçer. Bugün hala sahra ve şehirlerde sergilenen oyun aynı zamanda Cezayir halkının bir milli birlik ve bütünlük nişanesidir.
Giriş Tarihi: 08.07.2022
17:14
Güncelleme Tarihi: 08.07.2022
17:16
🔹Barut dansında "arafa " adı verilen dans ekibinin yanı sıra şarkıcılar ve müzisyenler yer alıyor. Sayıları 5 veya 7 olan arafa dansçıları, fiziksel uygunluk, dayanıklılık ve dansın gerektirdiği hareketleri yapan, güç, şiddet ve hafifliği ortaya koyabilen genç veya yaşlı erkeklerden oluşuyor.
🔹 "Şeyh" olarak isimlendirilen müzisyenlerin bazı popüler duygusal veya dini şiirleri okumasından sonra çalgılarını çalmasıyla beraber ritmik hareketlerle sergilenen barut dansı nda, oyuncular zaman zaman omuzlarında taşıdıkları tüfeklerle havaya ateş ederek, etrafındakileri harekete geçiriyor.
🔹 Bugün Cezayir'de şehirlerde sergilenen barut dansında tüfekler ateşlenmezken, sahra ve kırsal bölgelerde tüfekler hala dansın vazgeçilmez unsuru olarak kullanılmaya devam ediyor.
🔹 Fransız sömürgesi olduğu dönemlerde ise, dans ekipleri aynı zamanda direniş hareketinin de moral ve güç kaynaklarından biri olarak öne çıkmış ve Cezayir bağımsızlığının en önemli folklorik boyutu olarak Cezayir toplumunun simgelerine dönüşmüş.
🔹 Cezayir çöllerinde ortaya çıkan barut dansı Cezayirlilere atalarından miras kaldı. Uzun yıllardır sergilenen bu tarihi miras, manevi anlamlar taşıyan bir çöl dansı.
🔹 Fransızların Cezayir'i sömürdüğü 1830-1962 yılları arasında direniş ve mücadeleyi simgeleyen dans, bugün davetlere, düğünlere ve dostluklara özel halk oyunu olarak sergileniyor.
🔹 Kökenine bakıldığında barut dansı çölden türer. Fransız sömürgeciliği döneminde direniş ve mücadele alanında önem kazanır. Bu kültürel miras özgün ve anlamlıdır.
🔹 Barut dansı Cezayirlilerin Fransız sömürgeciliğine karşı ülkelerini ve kendilerini savundukları bir direniş biçimi ve bir aracı olarak öne çıkar. Geçen onca yıla rağmen dans bugün hala özgünlüğü nü korur.