Dua yerine geçen eylem: Tefekkür
İbadetlerin arkasındaki hikmeti anlamak, görmenin ötesine geçmek ancak tefekkür ile mümkündür. Görme ve anlama çabası olarak bilinen tefekkür, düşünmek ve perdenin arkasındaki hakikate odaklanmak demektir. Allah Teala pek çok ayette insanoğlunun düşünmesini ister. İnsan hayatını güzelleştirecek, anlamlandıracak yegane şey Allah'ın (CC) emirleri doğrultusunda, dosdoğru çizgide bir yaşam sürmektir.
Giriş Tarihi: 01.11.2022
08:08
Güncelleme Tarihi: 13.01.2023
10:41
"Hiç kuşkusuz ilk yaratılışınızı biliyorsunuz; düşünüp ibret alsanıza!"
Vâkıa Suresi 62. Ayet
(X) Vâkıa Suresi 62. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
(X) Vâkıa Suresi 62. Ayet Tefsiri
(X) ◾ Müfessirlerin çoğunluğuna göre burada, cehennemliklerin Lokman sûresinin 13. âyetinde en büyük günah olarak nitelenen şirk (Allah'a ortak koşma) üzerindeki inatçı tavırlarından söz edilmektedir. Bu kelimenin "yemini bozma" anlamından hareketle âyet, "Onlar o büyük yeminlerini bozmamakta ısrarcı davranıyorlardı" şeklinde de çevrilebilir; bu takdirde Nahl sûresinin 38. âyetinde belirtildiği üzere müşriklerin, "Allah'ın ölen birini diriltmeyeceğine dair en büyük yeminleri etmeleri"ne atıfta bulunulmuş olur (İbn Atıyye, V, 246; zakkum ağacı hakkında bilgi için bk. Sâffât 37/62-65).
(X) Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Andolsun ki Kur'an'ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?"
Kamer Suresi 22. Ayet
Kamer Suresi 22. Ayeti dinlemek ve mealini okumak çin tıklayın
Kamer Suresi 22. Ayet Tefsiri
◾ Âd, Hûd peygamberin gönderildiği kavmin adıdır; çok tanrıcı inanca taassupla bağlanma ve tevhid inancına yapılan çağrıya karşı zorba bir tavır sergileme konusunda Kur'an'ın değişik yerlerinde kötü bir örnek olarak anılır (bilgi için bk. A'râf 7/65-72; Hûd 11/50-60). 20. âyette şiddetli rüzgârın sürüklediği insanlardan söz edilirken onların, "sökülmüş hurma kütükleri"ne benzetilmesi Âd kavmi mensuplarının iri yapılı ve uzun kimseler olması ve kafalarının kopup gövdelerinin kütük gibi yuvarlanıp gitmesiyle açıklanmıştır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Kendilerine apaçık bir elçi geldiği, sonra ondan yüz çevirerek, "Bu, kendisine bazı şeyler öğretilmiş bir deli!" dedikleri halde onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar!"
Duhân Suresi 13 - 14. Ayet
Duhân Suresi 13 - 14. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Duhân Suresi 13 - 14. Ayet Tefsiri
◾ Hz. Yûsuf'un kavmine yaptığı gibi bunlara da bir kıtlık vermesini istedi. Duası kabul edildi, kıtlık geldi, yiyecek içecek bir şey kalmadı. İnsanlar derilere ve kemiklere varıncaya kadar ne buldularsa yediler. Açlıktan öylesine zayıfladılar ki sonunda görme bozukluğuna yakalandılar, baktıklarında kendilerini kuşatmış bir duman görüyorlardı. Hz. Peygamber'e başvurarak bu azabın kaldırılması için dua etmesini, artık inandıklarını söylediler. O ise "Azap kalkınca yine eski halinize dönersiniz" buyurdu. Nitekim duası üzerine azap kaldırıldı, onlar da derhal eski inkârcılıklarına döndüler.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Düşünüp ibret almak ve şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbiri ardına getiren de O'dur."
Furkân Suresi 62. Ayet
Furkân Suresi 62. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Furkân Suresi 62. Ayet Tefsiri
◾ Eski tefsirlerde bürûc, "büyük yıldızlar" olarak da açıklanmıştır (bilgi için bk. Hicr 15/16. âyetin tefsiri). "Işık kaynağı" diye çevirdiğimiz sirâc kelimesi sözlükte "kandil, lamba" anlamına gelir; burada ise güneşi ifade etmek üzere kullanılmıştır. Yûnus sûresinde (10/5) güneş ziya (aydınlatıcı, ışık) kavramıyla nitelendirilmiştir. Buna göre Kur'an güneşin, gerek dünyamız gerekse güneş sistemindeki diğer gezegenler için bir ışık kaynağı olduğuna işaret etmektedir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"O halde yaratanla yaratamayan bir olur mu? Siz düşünmez misiniz?"
Nahl Suresi 17. Ayet
Nahl Suresi 17. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Nahl Suresi 17. Ayet Tefsiri
◾ Allah'ın varlığına, birliğine, yaratıcı kudretine, geniş lutuf ve merhametine işaret eden yukarıdaki âyetlerin muhatapları öncelikle Hz. Peygamber dönemindeki putperest Araplar olduğu için onların putları kastedilerek, "O halde yaratanla yaratmayan bir olur mu? Siz düşünmez misiniz?" buyurulmakta, böylece muhataplar bu bilgiler ışığında inançlarını akıl ve düşünce süzgecinden geçirmeye davet edilmektedir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın