Dünyaya meyletmemek hakkında ayet ve hadisler
Hem Kur'an-ı Kerim'de hem de Peygamber Efendimizin hadislerinde dünya hayatının geçici olduğu, ebedi yurdun ahiret olduğu ve dünyaya meyletmemek gerektiği sık sık vurgulanmıştır. Allahü Teâla bu konuda "Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Âhiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!" buyurmuştur. Dünyaya meyletmemek hakkında ayet ve hadisleri derledik.
Giriş Tarihi: 15.01.2021
10:28
Güncelleme Tarihi: 26.04.2022
09:57
🔸 İbn Ömer (ra) anlatıyor:
Bir gün Resûlullah omzumu tuttu ve bana "Ey Abdullah, dünyada bir garip gibi veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn Ömer diyor ki "(Ey mümin) akşama eriştiğinde sabahı, sabaha çıktığında da akşamı bekleme. Sıhhatli iken hastalık hâlini ve hayatta iken ölümü düşünerek çalış [sağlığının ve hayatının kıymetini bil]."
Buhârî, Rikâk, 3
🔍 Sabır hakkında yol gösterici 10 hadis
🔸 Ebu'l-Abbâs Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) anlatıyor:
Bir gün bir adam Peygamber'in yanına gelip "Yâ Resûlallah, bana öyle bir amel söyle ki onu yaptığımda Allah da, insanlar da beni sevsin, dedi. Resûlullah da "Dünyaya rağbet etme ki, Allah seni sevsin; insanların elindekine göz dikme ki, insanlar da seni sevsin" buyurdu.
İbn Mâce, Zühd, 1
🔸 Nu'mân b. Beşîr (ra) anlatıyor:
Bir gün Ömer b. Hattâb (ra), insanların elde ettikleri dünya nimetlerini dile getirerek "Ben Resûlullah'ın bütün gün açlıktan kıvrandığını, karnını doyuracak kötü bir hurma bile bulamadığını gördüm" demiştir.
Müslim, Zühd, 36
🔸 Hz. Âişe (ra) anlatıyor:
Resûlullah vefat ettiğinde, evimde bir miktar arpadan başka bir insanın yiyeceği hiçbir şey yoktu. Arpadan uzun müddet yedim, sonra (geriye ne kaldığını anlamak için) ölçtüm (kısa süre sonra) tükeniverdi.
Buhârî, Humus, 3; Müslim, Zühd, 27
🔸 Müminlerin annesi Cüveyriye bnt. el-Hâris'in kardeşi Amr b. Hâris (ra) şöyle demiştir:
Resûlullah vefat ettiği zaman geride ne gümüş, ne altın, ne köle, ne cariye, ne de başka bir şey bıraktı. Yalnız binmekte olduğu beyaz katırıyla silâhını ve bir de yolcular için vakfettiği araziyi bıraktı.
Buhârî, Vesâya, 1