En çok hadis rivayet eden sahabeler
Varlığını Hz. Peygamber'den alan hadis ilmi, O'nun söz ve davranışlarını içerir. Sahabeler, nebevi kaynaktan gelen her bilgiyi büyük ciddiyet ve dikkatle dinledi, sözleri hafızalarına nakşettiler. Öyle ki Resulullah'ın lafızlarını en iyi şekilde tespit edebilmek için hayatlarını bu ilme adadılar. Sizler için rivayet ettikleri hadisleri gelecek nesillere aktararak İslam'a büyük hizmette bulunan sahabeleri derledik.
Giriş Tarihi: 09.09.2020
20:14
Güncelleme Tarihi: 11.07.2022
11:28
📌 Peygamber Efendimizin (SAV) kayınbiraderi olması, O'nun (SAV) yakın çevresinde bulunma imtiyazını sağladı. Bu sebeple Resulullah'ın (SAV) birçok sahabenin görüp duyma imkânını bulamadığı davranış ve sözlerinin Müslümanlara intikal etmesine yardım etti.
📌 Başta Hz. Peygamber (SAV) olmak üzere, babası Ömer, ablası Hafsa, Hz. Ebûbekir, Osman, Âişe, Zeyd bin Sâbit, Bilâl ve Abdullah bin Mes'ûd gibi ileri gelen sahabelerden bu hadisleri dinleyip öğrendi.
Hz. Peygamber, Abdullah bin Ömer'in rüyasını nasıl yorumladı?
📌 Rivayetlerinin 168'i hem Buhârî hem Müslim'de mevcut olup ayrıca 81'i Sahih-i Buhârî'de, 31'i de Sahîh-i Müslim 'de bulunur. İbn Ömer'in (RA) en önemli özelliklerinden biri de hadisleri Hz. Peygamber'den (SAV) duyduğu lafızlarla rivayet etmeye son derece dikkat etmesi, bunların benzer kelimelerle değiştirilmesine asla izin vermemesiydi.
📌 Onun önde gelen hadis talebeleri Abdullah bin Abbas, Câbir bin Abdullah gibi sahâbîlerle Enes bin Sîrîn, Hasan-ı Basrî, Saîd b. Müseyyeb, Nâfi', Mücâhid, Tâvus gibi meşhur tâbiîlerdir.
ABDULLAH BİN ÖMER'İN RİVAYET ETTİĞİ HADİSLER
Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona haksızlık yapmaz. Tehlikeli bir durumda kalsa yalnız bırakmaz… Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'ın üzüntüsünü giderirse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter.
(Buhârî, Mezâlim: 3; Müslim, Birr: 58)
Şu dört şey kimde bulunursa tam bir münafık olur. Bunlardan biri kendisinde bulunan kimse de, onu terk edinceye kadar münafıklığın vasfını taşımış olur. Bu dört şey şunlardır: Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiği zaman sözünde durmaz. Anlaşma yaptığı zaman vazgeçer. Düşmanlık yaptığında sınırı aşar ve daha çok kötülükte bulunur…
(Buhârî, İman: 24; Müslüm, İman: 106)
Peygamberimiz bir adamı bir diğerini utangaçlığından dolayı ayıplarken gördü. Adam şöyle diyordu: "Bu utangaçlığın sana çok zararı olur." Bunun üzerine Resûlullah (sav): "Bırak onu. Şüphesiz ki hayâ, imandandır." buyurdu.
(Müslim, İman: 59)