Arama

En güzel elbise: Takva

Kalbi Allah'ın emir ve yasaklarından korumak manasına gelen takva, en güzel elbisedir. Hak Teala'nın emirlerine karşı gösterilen titizliği ifade eden takva, Efendimizin en çok dikkat gösterdiği hassasiyetlerdendir. Takva, tüm kötü hasletleri örterek ruhu süsler. Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde sıkça övülen takva, müminlerin sımsıkı sarılması gereken ehemmiyetli hususlardandır.

"İman edip de sakınanlar için âhiret mükâfatı daha hayırlıdır."

Yûsuf Suresi 57. Ayet

Yûsuf Suresi 57. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Yûsuf Suresi 57. Ayet Tefsiri

İman edip de sakınanlar için âhiret mükâfatı daha hayırlıdır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

"Takvâ sahiplerine vaad olunan cennetin özellikleri şöyledir: Zemininden ırmaklar akar; yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, günahtan çekinenlerin mutlu sonudur; inkâr edenlerin sonu ise ateştir."

Ra'd Suresi 35. Ayet

Ra'd Suresi 35. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Ra'd Suresi 35. Ayet Tefsiri

Allah Teâlâ önceki âyetlerde inkârcıların peygamberlere karşı tutumlarını ve bunların sonlarını hatırlattıktan sonra burada da müminlerin âhiretteki durumlarına dair bilgi vermektedir. Âhirette ne yakıcı sıcak ne de dondurucu soğuk olacak (bk. İnsân 76/13); ne ay ne de güneş bulunacak, fakat cennetliklerin rahat edip mutlu olacakları mutedil ve sürekli bir gölge olacaktır (cennet hakkında bilgi için bk. Bakara 2/25). Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 294

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

"Allah'a karşı saygısızlıktan sakınanlar mutlaka cennet bahçelerinde ve pınar başlarında olacaklar."

Hicr Suresi 45. Ayet

Hicr Suresi 45. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Hicr Suresi 45. Ayet Tefsiri

Bundan önceki üç âyette şeytanın kışkırtma ve saptırmasına kapılarak azgınlaşanların, günahlarının derecesine göre yedi grup halinde cehennemin yedi kapısından içeri atılacakları bildirilmişti. Bu âyetlerde ise Allah'a karşı saygısızlıktan sakınan samimi müminlerin, esenlik ve güvenlik içinde cennete girmelerinin müjdeleneceği, cennet bahçelerinde, pınar başlarında her türlü korku, kaygı, yorgunluk gibi fiziksel ve psikolojik problemlerden korunmuş, kezâ kin ve düşmanlık gibi ahlâkî kusurlardan kalpleri arındırılmış olarak dostluk ve kardeşlik içinde bulunacakları bildirilmekte ve böylece bir bakıma, insanların, şeytanın aldatmalarına kapılmaları halinde ebedî hayatlarında neleri kaybedecekleri de hatırlatılmış bulunmaktadır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

  • 10
  • 15

"Kullarımızdan takvâ sahibi kimselere vereceğimiz cennet işte budur."

Meryem Suresi 63. Ayet

Meryem Suresi 63. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Meryem Suresi 63. Ayet Tefsiri

İnsanların günahları ne olursa olsun tövbenin silemeyeceği günah yoktur. Bir defa tövbe edip bunu da samimi iman, ibadet ve güzel davranışlarla destekleyenler ve bu suretle gerçek olarak Hakk'a yönelenler onun cennet vaadini de hak etmiş olurlar. Adn, cennetin müstesna bölümlerinden biri olup oranın, mukarrebûn denilen ve peygamberler, şehidler, sıddîklar ve âlimlerden oluşan Allah'ın en seçkin kullarına tahsis edildiği bildirilmektedir. Adn cennetlerine alınacak olan müminler orada korku ve endişeye kapılacak bir söz işitmeyecekler, hep mutluluk ve esenlik içinde olacak ve daima yeni mutlulukların müjdesi anlamında "selâm" sözü işiteceklerdir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

  • 11
  • 15

"Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır."

Tâhâ Suresi 132. Ayet

Tâhâ Suresi 132. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Tâhâ Suresi 132. Ayet Tefsiri

Hz. Peygamber'in ve ona inananların büyük sıkıntılar çektiği bir dönemde inmiş olan bu sûre, –ilk âyetlerinde olduğu gibi– Resûlullah'ın ve müminlerin moral gücünü artıran açıklamalarla sona ermektedir. Birçok âyette inkârcı kavimlerin başlarına gelen felâketlerden söz edilip bunlardan ibret alınması istenirken, Kur'an'ın ilk muhatapları arasında da artık bir ilâhî ceza gelmesi konusunun zihinleri kurcalaması tabii idi. Zira o sıralarda müşrikler müminlere karşı baskı ve işkencelerini gitgide arttırıyor ve gerçek peygamber olmadığına insanları inandırmak üzere Resûlullah hakkında küstahça nitelemelerde bulunuyorlardı. Bu durum inkârcı kesim açısından bir meydan okuma anlamı taşıdığı gibi, inançlı kesimde de Allah katından onlara ağır bir şamar inmesi beklentisini doğuruyordu.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN