Arama
Esma-i Hüsna’yı niçin öğrenmeliyiz?
Esma-i Hüsna, bir müminin ruhsal gıdasıdır. Rabbimizin bizlere bahşettiği muazzam uzuvlarımızı, günlük yaşantımızda dünyevi işlerle kirletiyor ve bazen öylece bırakıyoruz. Dilimiz ve kalbimiz ise ruhsal kirliliğin temel araçları durumunda. Peki, bizler nasıl arınacak, nasıl temizleneceğiz? İşte bu sorunun cevabı aslında çok basit. Esma-i Hüsna'yı yaşantımız ile bütünleştirmek! O zaman gelin Fatma Bayram Hoca'ya kulak verelim. Esma-i Hüsna nedir? Niçin öğreniriz? Bunun cevabını birlikte arayalım.
Esma-i Hüsna ve isim kökeni
🔹 Esma-i Hüsna, en güzel isimler demektir. Esma "isim" kelimesinin çoğuludur. Hüsna ise "hasen" kelimesinden türer ve "en güzel" anlamına gelir. Hüsna müennestir, Esma kelimesi ise Arapça da tekil müennestir.
🔹 İsim kelimesi iki köke nispet edilir. Resim nişan ve alamet olarak yüzleri birbirinden ayıran sima kelimesiyle de aynı anlamlarda kullanılır.
🔹 Ahsen aslen erkek ismidir. Müennesi Hüsna'dır. Bu nedenle bir kız çocuğuna Ahsen değil de Hüsna ismi verilmelidir.
Bir bilgi:
Hüsna'yı Türkçe ve başka dillerde karşılayacak kelime yoktur.
🔹 İsim, dünyada olan her canlı için bir aidiyet bildirir. Bunun için çocuklarımıza isim verirken ayrıca özen göstermemiz gerekir. İsimlerin kökenlerini, anlamları iyi bilmek ve bilinçli hareket etmek, davranmak gerekir.
🔹 Çocuklarımıza verdiğimiz isimler onları hayat boyu etkisi altına alır. İsimler canlıdır ve kişiye sirayet eder. Bu yüzden isim meselesi göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur.
🔹 Anne ve babalar doğan çocuklarına saygın bir isim vermek durumundadırlar. Bebeğe isim vermek, anne babanın kıyamette vereceği hesap maddeleri arasındadır.
🔹 Peygamber Efendimiz (SAV) isminin manası olmayan sahabe ve yakınlarına değiştirmeleri istemiş veyahut birebir kendisi değiştirmiştir. Verilen isimlerin kişinin hayatına olumlu tezahür etmesi için ismin taşıdığı anlam en güzel, en iyi, en doğru ve en hakiki olmalıdır.
Örneğin Arapça da Kezban ismi yalancı anlamına gelirken Farsça da "maharetli kadın" anlamına gelir. Bu isim kişiye dikkat edilerek verilmelidir.
🔹 Etrafımızdaki her isimde rabbimizin tecellisi vardır. Bu yüzden her bir isim, Cenab-ı Hakk'ın başka bir yönünü bize anlatan alametlerdir. Allah (CC) kendi ilmini insanların sınırlı lisanıyla anlatmak durumundadır. İşte bu vahiy de budur.
🔹 Kelimeler zihnimizin ham maddesidir. Kendi dilimizde ne kadar çok kelime biliyorsak, konuşmalarımız bir o kadar detaylı ve etkileyici olur.
🔹 İbn-i Arabi isimler hakkında şunları söyler:
Bütün varlık yaratıcının zihninde şablonlar, taslaklar halindeydi. Allah'ın (CC) esması taşarak ayan-ı sabiteyi doldurdu ve her biri varlık âlemine geldi. Bu nedenle her bir insan Esma'i Hüsna'nın mazharıdır.
🔹 Her bir insanda Esma'dan bir tanesi çok açık ve net görülür. İnsan yaratılıştan sonra kendini olduğu gibi bırakmamalıdır. İnsan-ı Kamil'e erişmek için çabalamalıdır. Bu da aslında kendisinde eksik olan esmaları tamamlaması demektir.
İnsan-ı Kamil ne demek?
İnsanın ulaşabileceği en üst noktayı tanımlamak için kullanılan bir kavram.
Sonuç olarak
🔹 Esma-i Hüsna'yı hayatımızı güzelleştirmek ve içimizdeki güzeli ortaya çıkarmak için öğrenmeli ve yaşantımıza dahil etmeliyiz. Çünkü bu dünyaya gönderilmemiz boşuna değildir, Rabbimiz bizi seçmiş ve varolmamızı istemiştir. Bu varoluş hiçbir zaman boşuna olmamıştır ve olmaması için bizler de gerekli olan gayret, istek ve teslimiyette olmalıyız.
🔹 Allah (CC) tecellisi olarak bize nakşedilmiş esmaları öğrenmek gün yüzüne çıkararak İnsan-ı Kamil'e ulaşmak tek gayemiz olmalı vesselam...
"Yoksa sizi, boşu boşuna/amaçsız yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"
(23/Mü'minûn 115)