Ezan nedir? Ezanın sözleri nelerdir? Ezanın makamları nelerdir?
Sözlükte bildirmek, çağrıda bulunmak anlamlarına gelen ezan, Müslümanlara farz namazların vaktinin geldiğini duyurur. Ezan, yeryüzünde kesintisiz olarak okunur ve Müslümanların ibadet ve kültür medeniyet hayatında ayrı önem taşır. Peki, İslam için bir çağrı olan ezan ilk olarak ne zaman okunmaya başlandı? Ezanın sözleri nelerdir? Ezanın makamları nelerdir?
Giriş Tarihi: 25.04.2019
17:43
Güncelleme Tarihi: 25.04.2019
18:44
EZANIN MAKAMLARI NELERDİR?
Ezan bir davet olmasının yanında bir terapi olarak da görülüyordu. Ezanın okunmasında özellikle önem verilen dönemlerde, onun tekdüze tekrarlanan bir çağrı olmaması ve ruhunun zenginleştirilmesi amaçlanır. Bu nedenle de her vaktin ezanı ayrı bir makamda okunurdu.
Sabah Ezanı: Saba Makamı
Öğle Ezanı: Rast Makamı
İkindi Ezanı: Hicaz Makamı
Akşam Ezanı: Evc ve Segâh Makamları
Yatsı Ezanı: Uşşak ve Beyâti Makamları
EZAN MAKAMLARININ ANLAMLARI NELERDİR?
Vakitlerde farklı makamlarda ezan okunurken insanların o vakitteki ruh halleri ve seçilecek makamın seyri göz önünde bulundurulurdu. Örneğin, sabah namazı vakti sabâ makamında ezan okunmasının nedeni saba makamının özelliği seyrinin yukarıya doğru çıkıyor olmasıydı. Bu da sabah vakti uykularından kalkan insanların yavaş yavaş hareketlenmeleri ile ilgiliydi. Farâbî'nin verdiği bilgiye göre de sabâ makamı insana güç ve cesaret verir. Bu makamda okunan sabah ezanıyla da insanların yeni güne güçlü ve zinde bir halde başlamaları amaçlanırdı.
Diğerlerine göre daha kısıtlı olması nedeniyle Hz. Peygamber akşam namazı için acele ettirirdi. Bu vakitte genellikle tercih edilen segâh makamı ise göre biraz daha çabuk bir seyre sahiptir. Segâh makamının diğer özelliği de kişiye mistik duygular vermesiydi. Akşam karanlığı çöktüğünde insanın yapacağı iç yolculuk da düşünülerek segâh makamının seyriyle ezan okunurdu.
Yatsı ezanı içinse uşşak ve beyâti makamları tercih edilirdi. Bunun nedeni ise bu makamlar dinleyene zindelik verirdi. Günün son saatlerinde insanların yorgunluğunu aldığı düşünülürdü.
Osmanlı'ya has bir özellik ise Perşembe günleri ikindi ezanının nihâvend makamında okunmasıydı. Nihâvend, diğerlerine göre biraz daha neşeli ve canlı bir makamdır. Perşembe günleri ikindi ezanında nihavendin tercih edilmesi müminlerin bayramı olarak kabul edilen cumaya erişecek olmanın müjdesini vermek içindi.
Salâ ise çoğunlukla huseynî makamında okunurdu. Huseynî makamının musikiyle tedaviye dair yöntem kitaplarında iyilik, sessizlik, rahatlık verdiği ve ferahlatıcı özelliğinin olduğu söylenir. Farâbî de buna paralel olarak makamın insana sükûnet duygusu verdiğini söyler.